İnsanlığın fiziksel olarak zamanda yolculuk yapması mümkün müdür? Bu nasıl ve ne zaman mümkün olabilir?
Şu anda mümkün olmasa da ilerde olmayacağını kimse iddia edemez. Ancak düşünce boyutunda buna hiçbir engel yoktur. Her gece gördüğümüz rüyalar belki de zamanda yolculuk ile gerçekleşmektedirler. Rüyada farklı bir gerçeklik yaşanmaktadır. Bu gerçekliğin hangi zamanda (geçmişte veya gelecekte) yer aldığını söylemek mümkün değildir. Bu bağlamda rüyaların hayal ürünü olup olmadıkları da sorgulanmalıdır.
Bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum.
Şu anda, zamanda geleceğe yolculuk, Einstein in görelilik kuramlarına göre teorik olarak mümkündür. Zamanda geçmişe yolcuğun ise her hangi bir teorisi henüz oluşturulmamıştır. Gerçi sorgulanan durumlar söz konusudur. Işık hızı aşıldığında ne olur? Yada Karadeliklerin tekillik noktasında neler olabileceği ile ilgili.
Rüyaların bu durumlarda değerlendirilmesine işaret olabilecek olaylar yaşanmaktadır. Bazıları rüyalarında gördüklerini, daha sonra yaşayabilmektedir. Bunun sebebi geleceği görmeleri mi yoksa geleceği şekillendirmeleri mi henüz bilinmiyor.
Matrix teki kahinin dediği gibi, “Acaba ben vazoyu kıracağını söylemeseydim, vazoyu kıracak mıydın?”
Bi kaç senedir kendimle ilgili her konuda bunu yaşamakta, gözlemlemekteyim ama henüz harar veremedim; iyi bir kahin miyim yoksa iyi bir gelecek oldurucusu muyum?
Sonuçta bu etkileşimin birlikte çalışmakta olduklarını, birbirinden ayrılamayacağını düşünmeye başladım.
Hep söylediğimiz gibi:
Gerçekliğin mükemmel doğası, bilinçli gözlemcinin katılımını bekler.
Gelecek bilinçli gözlemciyi beklemiyor. Herhangi bir katılımcı, bilinçli veya bilinçsiz, geleceği etkileyebiliyor. Önemli olan gözlem yapmak değil, katılımda bulunmaktır. Eğer güncel olayları sadece gözlemekle yetinirseniz asla bir değişiklik yaratamazsınız. Ama, katılımda bulunursanız bu katılımın mutlaka geleceğe bir etkisi olacaktır. Bilinçli ve sorumlu olmak ise pastaya eklenen krema gibi, geleceği bir kat daha güzelleştirir.
Geleceği oluşturmanın bir yolu da eğitimden geçer. Düzgün karakterli, sorumlu ve köklerini bilen gençler yetiştirmek geleceği şekillendirmek demektir. Yani, geçmişi bilenler geleceklerini de şekillendirirler. Şu halde, geçmiş ile gelecek şu anda gerçekleşir. Yunus Emrenin dediğini hatırlayalım:
Yunus değil bunu diyen, kendiliğidir söyleyen,
Kâfir olur inanmayan, evvel, ahir, heman benem.
Işıktan hızlı hareket eden bir nesne zamanda geriye doğru gider. Yani, ışıktan hızlı hareket edebilirisek bugün yola çıkıp düne ulaşabiliriz. Takiyon denen parçacıklar (dalgalar) ışıktan hızlı hareket ediyorlar. Bunların özelliği evrenimize düzen getirmektir. Doğa yasası dediğimiz düzenli davranaşları oluşturan nesnelerdir, Takiyonlar. Çünkü, bizim evrenimiz ışıktan yavaş hareket eden parçacıklardan oluşmuştur ve Termodinamiğin ikinci yasası olan Entropi yasasına göre bu evrendeki parçacıklar daima düzenden düzensizliğe doğru hareket ederler.
Işıktan hızlı hareket edenler ise başka bir evrende bulunan düzeni bizim evrenimize taşırlar.
Evrenin genişlemesi 3 farklı son olarak gelişebilir.
1. Evren sürekli genişlemeye devam edecektir. Bu taktirde sürekli yeni parçacıklar üretileceğinden termodinamik ölüm gerçekleşmeyecektir. Termodinamik ölüm, dağılım ve soğuma şeklinde tanımlanır.
2. Evrenin genişlemesi duracak ve tekrar sonsuz küçük bir enerji topuna doğru küçülerek dönüşecektir. Bu duruma “büyük büzülme” denmektedir.
3. Evren sürekli bir salınım hareketi içinde, bir akordeon gibi, açılıp kapanacaktır.
Bu üç durumun her biri de mümkün senaryolardır. Şimdilik hangisinin gerçekleşeceği hakkında kesin bir görüş mevcut değildir. Fakat son yıllarda ileri sürülmüş olan “Karanlık Madde” hipotezi bu genişlemenin süreceği yolunda destek bir görüştür.
bence zamanda yolculuk diye bişey olmaz çünkü bana göre zaman diye i kavram yok yani geçmiş ve gelecek sadece insanların beynini yoran saçma düşüncelerle ortaya çıkmış kavramlar ve kesinlikle gerçek değiller sadece şimdiki zaman vardır bana göre yani bi diüşünün biz burdayız bu zamanı yaşıyoruz ama başkaları şu an geçmişi yaşıyo başkalarıda şu an geleceği yaşıyo ozaman şöyle bi durum ortaya çıkar her bi saniye öncesi geçmişse geçmişte sayılmıycak kadar çok saniye var ve hep artmakta ozaman bizden sayılmıycak kadar çok ve sürekli artan bi yığın kopyalar var demektir geçmişe yada gleceğe gidilmesi mümkün değildir çünkü eğer mümkün olsaydı ve gitseydik bizim geçmişteki kopyamımzın kaybolması gerek bi zamanda bi insandan iki tane olamaz yada bizim kaybolmamız gerekir kopyanın kaybolmayacağı bence kesin çünkü oraya aitbu durumda bizim kaybolmamız gerekmekte tabi geçmiş diye bişey varsa ışık hızına ulaşmaksa bence hiçbir zaman gerçek olmayacak bişeydir hiçbir bi cisim saatte 300bin km hızla kütlesini koruyamaz parçalanır eğer kütle sorununu hallederlerse zaten ışınlanmayı icat etmiş olurlar yani böyle bişey olucaksa bile ışınlanmayı bulana kadar beklemeniz gerek