Hanlon’un Usturası bir özdeyiştir ve şöyle der: “Sersemlikle/aptallıkla açıklanabilecek olan herhangi bir şeyi asla kötülükle ilişkilendirmeyin.” Geniş çapta bakacak olursak bu prensip, insanların eylemlerini değerlendirirken, alternatif ve mantıklı bir açıklama bulunabildiği müddetçe, zarar verme niyetinde olduklarını farz etmemeniz gerektiğini önerir.
Örneğin, şirketinizde yapılacak olan önemli bir etkinliğe davetiye almazsanız, eğer davetiyeyi göndermeyi unuttuklarını farz etmek mantıklıysa, Hanlon’un Usturası bu durumu, yetkili kişinin sizi sevmediği için bilerek göndermediğine yormamanız gerektiğini söyler.
Çeşitli durumlarda, Hanlon’un Usturası’nı hayata uygulamak faydalı bir prensip olabilir. Bu makalede de Hanlon’un Usturası hakkında daha çok şey öğrenip mümkün olan en etkin şekilde nasıl kullanacağınızı anlayacaksınız.
Hanlon’un Usturası’nı Anlamak
Hanlon’un Usturası, felsefi bir usturadır. Yani bir olgunun -özellikle doğru olmasa da- en olası açıklanmasını bulmanıza yardım eden bir prensiptir. Bu sebeble, birinin sizinle olan randevusunu kaçırması ya da bir e-postaya cevap vermemek gibi çeşitli gündelik sorunlarla baş etmenizde yardımcı olan önemli bir mantık aracıdır.
Ama Hanlon’un Usturası ile ilgili belirtilmesi gereken iki önemli uyarı var:
Hanlon’un Usturası hiçbir eylemde art niyet olmadığını söylemez. Onun yerine, eğer mantıklıysa, olumsuz sonuçların kötülükten ziyade aptallık veya benzer sebeplerden ötürü oluştuğunu düşünmenin daha iyi olduğunu söyler.
Hanlon’un Usturası bir eylemin doğru olup olmadığıyla ilgilenmez. Hanlon’un Usturası, sırf art niyet yerine sersemlik yüzünden oldu diye bir eylemin kabul edilebilir olduğunu söylemez. Sadece, sonrasında eylemi yargılayıp ona göre bir tepki verebilmeniz için en olası açıklamayı bulmanızda yardımcı olur.
Sonuç olarak, Hanlon’un Usturası bazı durumlarda insanların davranışlarını anlayabilmek için göz kararı bir karar mekanizması olarak çalışır. Bu da sizi en doğru sonuca ulaştıracağının garanti olmadığı anlamına gelir ama yine de bazı durumlarda iyi bir başlangıç noktası olabilir.
Not: Hanlon’un Usturası, orjinaline benzer şekillerde de söylenebilir: “Umursamazlıkla açıklanabilecek olanı hiçbir zaman kötülükle ilişkilendirmeyin.” gibi…
Hanlon’un Usturası’nın Faydaları
Hanlon’un Usturası’nı kullanarak edinilebilecek iki ana fayda vardır:
Hanlon’un Usturası, insanların eylemlerini doğru açıklayabilmenize yardımcı olabilir. Bunun nedeni, çoğunlukla, başka açıklamalar daha olası gözükse de insanların art niyetle hareket ettiğini düşünme eğilimimizdir. Ve Hanlon’un Usturası bunu da göz önünde bulundurmamıza yardımcı olur.
Hanlon’un Usturası, art niyeti farz etmenin getirdiği olumsuz duygulardan kaçınmanıza yardımcı olabilir. Çoğu durumda, insanların art niyetle hareket ettiğini varsaymak, öfke ve sinir gibi olumsuz duygulara başka nedenlere kıyasla daha fazla sürükleyebilir. Bu yüzden, insanların kötü niyetle harekete geçtiğini düşünmek için iyi bir sebep olmadıkça bu varsayımdan kaçınmak daha iyidir.
Ek olarak, Hanlon’un Usturası’nı kullanmanın, özellikle de sersemlik açıklamasından da öte mantıklı alternatif açıklamalar mevcutsa kötü niyetleri varsaymamamız gerektiğini öğütleyen Hanlon’un Usturası’nın genişletilmiş versiyonunu kullanmanın birkaç başka faydası daha vardır.
İlk olarak, Hanlon’un Usturası, olayları daha çabuk ve kolay değerlendirmenizi sağlar. Özellikle, mantıklı olduğu durumlarda bunu bir zihinsel kısayol olarak kullanırsanız, durumu değerlendirmek için adayacağınız zamandan, çabadan ve diğer kaynaklarınızdan tasarruf etmenizi sağlar.
İkinci olarak, Hanlon’un Usturası’nı kullanmak ahlaki açıdan bakacak olursak doğru şeyi yapmak olarak görülebilir. Özellikle, şüpheli durumlarda insanların iyiliğinden yana davranmak (İng: “giving the benefit of the doubt”) ve onları kötü niyeti varsaymaktan başlatmamak, ahlaki açıdan genelde doğru görünür. Bu tür bir davranış, önemli birkaç diğer ahlak ilkesiyle de benzerdir: Bunlar, insanların durumlarıyla ilgili mümkün olan en iyi yorumu varsaymamız gerektiğini söyleyen “hayırseverlik ilkesi” ve kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmamanı söyleyen “altın kural”dır.
Üçüncü olarak, Hanlon’un Usturası, diğerleriyle olan ilişkilerinizi kolaylaştırır. Özellikle, şüpheli durumlarda insanların iyiliğinden yana davranmak, onlarla daha iyi iletişim kurmanızı sağlar ve onlarla olan ilişkiniz uzun ve kısa vadede gelişir. Bu da özellikle insanları yanlışlıkla art niyetle suçlayabileceğiniz ve onlarla olan ilişkinize çok zararlar açılacağı durumlardan kaçınmanızı sağlar.
Son olarak, Hanlon’un Usturası, harekete geçmeniz gereken durumlarda size destek olur. Örneğin, komşunuzun çok gürültü yapması gibi birilerinin sizi rahatsız ettiği bir durum düşünün. İçgüdüsel olarak, onların sizi rahatsız ettiklerinin farkında olduklarını ve bunu umursamadıklarını düşünebilirsiniz ve bu da sizi onlardan durmalarını isteme zahmetine girmemeye götürebilir. Fakat Hanlon’un Usturası’nı uygulayarak, öyle davranma sebeplerinin sizin rahatsızlığınızı umursamadıkları değil, bir sorun oluşturduklarının farkında olmamaları olduğunu anlayabilirsiniz. Bu anlayış, diğer türlü olsa yapmayacağınız bir harekette bulunmanızı mesela durmalarını istemenizi sağlayabilir.
Sonuç olarak, Hanlon’un usturası; insanların eylemlerinin doğru açıklamasını bulmaya yardımcı olmak, art niyet varsayımının bir sonucu olarak doğan olumsuz duygulardan kaçınmanıza yardımcı olmak, diğerleriyle ilişkinizi güçlendirmek ve harekete geçmeniz için sizi desteklemek gibi çeşitli faydalar sunar.
Hanlon’un Usturası Nasıl Uygulanır?
Buraya kadar Hanlon’un Usturası’nın ne olduğunu ve bundan nasıl faydalanabileceğinizi gördük. Neyse ki, Hanlon’un Usturası’nı uygulamak genelde gayet basit ve kolaydır – ki bu da bu prensibi bu kadar kullanışlı hale getiren bir başka şeydir.
Esasen, birinin kötü niyete bağlayabileceğiniz bir eylemi neden yaptığını anlamaya çalıştığınız herhangi bir an Hanlon’un Usturası’nı uygulayabilirsiniz. Bunun için, o insanın davranışı için mantıklı bir alternatif açıklama olup olmadığını kendinize sormalısınız. Eğer varsa, bu insanın art niyetle hareket ettiğini varsayacak güçlü bir sebebiniz olmadığı müddetçe genellikle bu alternatif açıklamayı doğru olarak varsaymalısınız.
Genişletilmiş Hanlon’un Usturası
Hanlon’un Usturası’nın orijinal hali şu şekildedir: “Sersemlikle açıklanabilecek olanı hiçbir zaman kötülükle ilişkilendirmeyin.”
Ancak, bu versiyon, bu haliyle kullanışlı olabilse de bunu genişletmek daha faydalı olabilir. Bunun için iki ana yol vardır.
İlki, insanların art niyet veya sersemliğin ötesindeki diğer sorunlu gerekçelendirmelerini şu şekilde açıklayabilirsiniz: “Sersemlik, umursamazlık, cehalet veya beceriksizlik gibi diğer sebeplerle açıklanabilecek olanı hiçbir zaman kötülük ve çıkarcılık gibi kötü niyetlerle ilişkilendirmeyin.”
Örneğin, eğer akıllı bir insan sorunlu bir tavırda hareket ediyorsa bu genişletilmiş Hanlon’un Usturası, onun bu hareketini sade bir şekilde durum umrunda olmadığı için yapmıştır. Bu durumda, genişletilmiş versiyon daha faydalıdır, çünkü bahsi geçen insan akıllıdır. Yani sözün orijnal hali, art niyetle yapılmamasına rağmen bu durumu çözememektedir.
Ek olarak, Hanlon’un Usturası’nı şu şekilde daha da açıp genelleyebilirsiniz: “Başka sebeplerle açıklanabilecek olanı hiçbir zaman olumsuz sebeplerle ilişkilendirmeyin.”