Şu an günümüzde çocukların en çok ilgisini çeken bir alandan bahsediyoruz. Zaten z kuşağı olarak bahsettiğimiz bu nesil yarı robotikleşme sürecinde doğmuştur ve çok küçük yaşlarda akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve hayatımızın her alanına giren robotlarla erken yaşlarda tanışma fırsatı bulmuş durumda. Bu açıdan dünyada oldukça yaygın ve gün geçtikçe de popülerliğini daha arttırarak giden bir ivme içinde. Özellikle elektronik alanlarda gelişmiş ülkelerde bu konuya önem veriliyor. Japonya, Kore, Çin, Almanya, Amerika gibi gelişmiş ülkeler bu konuda oldukça iyi durumda. Biraz kültürleri incelediğimizde dizilerinde, filmlerinde bile bu konulara çok yer verdiklerini görürüz. Bu hem özendirici hem de gelecek nesiller için inovaktif gelişim açısından yeni fikirler uyandırıcı şekilde tasarlanıyor.
Elbette bunların sonuçlarını alıyor meyvelerini de topluyorlar. Zaten yirmibirinci yüzyılda teknoloji içinde doğmuş çocukların ilgisini daha da çekip daha güzel işler çıkarmasına yardımcı oluyor. Türkiye de bu aşamada çağın gereklerini yakalama konusunda çalışmalarına devam ediyor. Daha çok imkan ve özendirme ile zekasına oldukça güvendiğim toplumumuz da çeşitli başarılara imza atıyor ve atmaya da devam edecektir.
Türkiye bu konuda fena değil gerçekten. Ama imkanların yetersizliğinden ve robot sanayimiz olmadığı için hep dışarıdan getirilen ürünlerle çalışmalar yapıyoruz. Kendi robot sanayimizi oluşturmaya başlamamız gerekiyor. Bunun için de üretim şart. Yoksa neden olmasın.