İlk kez James Bernolulli tarafından 1713’te tanımlanan Büyük Sayılar Yasası – hilesiz bir parayla – tura sayısının oranının toplam atış sayısına bölünüp, sonucun 1/2 ‘den çıkarılmasıyla elde edilen farkın, atış sayısı arttıkça, doğal olarak sıfıra yaklaştığının kanıtlanabileceğini savlar. Bu, atış sayısı arttıkça toplam tura sayısı ile toplam yazı sayısı arasındaki farkın küçüleceği anlamına gelmez; genelde bunun tam tersi gerçekleşir. Sonuç olarak, büyük sayılar yasası, kumarbaz aldanmasını desteklemez.
Büyük sayılar yasası, olasılık ve istatistik kuramlarının temelini atmıştır. Türkiye’deki solak insanların sayısını hesaplamak istiyorsanız, rastgele seçtiğiniz 1000 kişinin solak-sağlak olduğunu öğrenip, sonucu Türkiye nüfusuna oranlayabiliriniz. Büyük sayılar yasasından dolayı, bulduğunuz sonuç Türkiye’deki solak miktarına çok yakın bir değer çıkacaktır.
Büyük sayılar yasası en sevdiğim yasalardan biri. İki olay arasındaki ilişki ile ilgili deneyler yaparak, ilkinin ikincisine ne kadar bağımlı olduğunu ölçmeye yarıyor. Mesela araştırmaya göre (doğumda ayrılmış) tek yumurta ikizlerinden birinde şizofreni varsa, diğerinde şizofreni olma şansı %50 oluyor. Buna bakarak, herhangi bir sebeplendirme vermeden şizofreni %50 genetiktir diyebiliyoruz. Tabiki iki değişkenden ilki artınca ikincinin de artması ilkinin ikinciye yol açtığı sonucunu çıkarmıyor, ama bu da başka bir başlık konusu.