Pozitif psikoloji bireylerde ve gruplarda olumlu duygulara, erdemli davranışlara ve optimum performansa neden olan etmenleri ve süreçleri araştırır. Mutluluk psikolojisi üzerine ilk kitaplar 1980’lerde görülmeye başlandı. Ardından bu konuda uzman bir kaç akademik dergi ortaya çıktı. Milenyumla birlikte araştırmalar arttı ve bugünse daha geniş kapsamlı çalışmalar yapılır hale geldi.
Mutluluk psikolojisi filozoflar, teologlar ve siyasetçilerin yıllardır peşinden koştuğu bazı temel soruları yanıtlamaya çalışır. İlk soru dizisi mutluluğun tanımı ve ölçütleri ile ilgilidir; ikincisi neden bazı grupların böylesine mutlu ya da mutsuz olduğu; üçüncüsü ise, mutluluğu arttırmak için kişinin ne yapması (ya da yapmaması) gerektiğidir.
Mutluluk bir işe yarar mı?
Kendini iyi hissetme halinin kalıtsal olduğuna dair kanıtlar vardır. Ancak özellikle yaşamın ilk dönemlerindeki aile ve ev ortamı gibi çevre etmenlerinin de mutlaka rolü vardır. Bazı toplumların ve bireylerin, tek kelimeyle diğerlerinden daha mutlu olduğuna dair kanıtlar vardır. Örneğin Latin halkları Pasifik kıyıları haklarından daha mutlu görünmektedir. Topyekün ulusal mutluluk iki şeyle ilgili görünmektedir: insanların içinde yaşadıkları toplumun refah, denge ve demokratik niteliği; olumlu duyguları yaşayıp olumsuzlardan kaçınma arzusunu yöneten toplumsal norm ve gelenekler.
Mutlu olmayı öğrenmek
Pozitif psikoloji, odak noktasını, kişisel zayıflıkları araştırıp onları düzeltmek ya da değiştirmekten, güçlü yanların ve meziyetlerin incelenmesine kaydırmaktadır. Amacı, gerçek mutluluğu ve iyi yaşam sürmeyi devam ettirerek sağlığı da desteklemektir. Bir disiplin olarak giderek hız kazanan pozitif psikoloji insanın bu en temel halini bilimsel olarak incelemeye dönüştürmektedir.
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Abonelik için e-posta yazmalısınız. Yorumda html etiketleri kullanabilirsiniz.