Perge (Perga) Antik Şehri

Pamphylia’nın inanç/din merkezi Perge’dir. Bu geniş şehir, gelişmiş iki yerleşim merkezinden oluşur: aşaği kasaba ve bir platonun üzerinde yükselen bir hisar. Hisarın hiç bir tahkimatı varlığını sürdürmüyor. Bunun tam aksine, aşağı kasabanın -3.yüzyılın sonrasına tekamül eden (yaklaşık M.Ö. 225)- tekamilleri bulundukları yerlerde çok iyi bir şekilde korunmuş ve bilhassa çok ilginçtirler.

Perge’in bölümleri iki farklı türü temsil eder. Batı duvarlarının bazı bölümlerinde görülen birinci bölüm, 1.40-2m kalınlıktaki basit bir duvardır. Bu duvar, genellikle iki veya üç suyolu üzerine yerleştirilmiş bir yürüyüş duvarı ile çevrelenmiştir. Suyolunun sıraları, tüm duvarı genişletmek zorunda kalmadan işçilik ihtiyacı duyan seçeneği engelleyen, birlikte hareket etmek için daha geniş, daha kolay ve böylece daha uygun savunma için yapılacak bir duvar sağlarlar.

İkinci tip ise, 1.2 mlik payandalar tarafından desteklenen 2m kalınlığında bir duvardır. Birbirinden yaklaşık 4m ayrı duran payandalar, tepelerinde kemerli bir duvar yürüyüşü ile taçlandırılmışlardır. Kemerlerin arkasında boşluklar ile duvar galerileri (kemer başına iki adet) vardır. Muhtemelen dış pencereleri sürekli bir korkuluğun (epalxis) ile kaplı bir üst yürüyüş duvarı, kemerlerin üzerinde boylu boyunca uzanır. Üst yürüyüş duvarı, bunların çalışması için yeterli boş alanı olan üç açıklıklı mancınık ve üzerine çıkmak için yeterince genişti (yaklaşık 2.4m). Fresk(müral) galerisinin yürüyüş duvarları, 1.6m’den daha geniş yerleri olmayan ve payandaların arkasında 0.6m’e kadar daralır. En iyi ihtimalle; bu çok küçük 1-cubit mancınıklar, bu motorların hizmetiyle görevli olanlara hic yer bırakılmayacak şekilde döşenmiştir. Bu nedenle iki olasılık vardır: ya sadece okçular tarafından kullanılar fresk(müral) galerisiydi ya da geçici ahşap tahtalar, buraya döşenmiş olan yaklaşık iki mancınık mesafesinde ok atış cihazlarına izin veren okçular arasındaki taştan yürüyüş duvarının arkasına kurulmuşlardı.

Perge kuleleri (ana kapısı olanlar hariç) perdenin ön tarafına yansıtılan dikdörtgen şeklindedir. Ortalama olarak, 13-14m uzunlugunda, 6-7m genişliğinde ve 8m derinliğindedirler. Yürüyüş duvarları, kulelerin arkasındadırlar. Kuleler genellikle üç –ama bazen dört- kattan oluşur. En alt kat, çoğunlukla (ama her zaman değil) kör/göz kamaştırıcı, sonraki kat dar bir yarık özelliğindedir ve en üst katta kocaman geniş pencelereler (0.8m genişliğinde ve 1ç6m yüksekliğinde) vardır. Standart plan, üç yansıyan yüzün her biri için üç pencere içerir. Her bir kule, en azından bir “5-mina taş” projektör ya da birkaç ok atış cihazına ev olabilir.

Yerleşim alanına girerken yuvarlak iki devasa kule tarafından çevrelenmiş Hellenistic bir anıtın önünde kendinizi buluverirsiniz.Bunların her birinin yarısı ayakta duruyor; fakat hala çok etkileyici.Bunlar, 11m çaplı bir yuvarlagı kaplayan en azından 18m yüksekliğindeydiler.Zemin kat kör, ilk kat yarık ve ikinci katlarda (sırasıyla iki ve sekiz adet) pencelereler vardı.Bu kulelerin her biri, bir veya iki taş projektörlüklerinin yanı sıra ok ateşleme cihazlarının mühim bir piliolablirlerdi.Üst katın pencelereleri arasında sıkça kullanılan motiflerden Pamphylia, Pisidia ve Lycia olan yuvarlak kalkan kabartmaları vardı.

Kuleler , kiremitli çatılı konilerdi. Kemerli arka kapılar, kulelerin yanlarındaki (ana kapıdan) harici bir şekilde yapılmışlardı.Bu arka kapılardan yalnızca batı kulesindeki hala duruyor. Kulelerin arkasında, Sillyon ve Side bulundu avlulara şekil olarak benzer bir oval avlu vardı. Onun arka tarafında muhtemelen mahmuzlar arasında daralmış, ikinci bir kapı vardı.Avlu kapısı, kuleler ve anakapıyla aynı zamanda yapılmış olmalı.M.S. 2.yüzyıl başlarında, Plancia Magna adıyla bilinen hayırsever bir vatandaş onu yeniden yaptırdı ve Roma imparatorlarının heykelleri, Plancia Magna’nın yakınlarının yanı sıra, avlunun iki koyları yerleştirildi.

Bir yorum “Perge (Perga) Antik Şehri”

  1. Mars’ta böyle bir antik kalıntı olduğunu bilmiyorduk, sayenizde öğrendik.
    Mars’ta olduğunu nereden mi çıkarttık; buranın hangi ülkenin hangi beldesinde olduğuna dair bir ibareye rastlamadık makalede de ondan…

Bir cevap yazın