Bilim, büyük bir entelektüel maceradır. Bilim yapmak için, gözlemler neticesi elde edilen delillere dayalı, sıkı bir disiplin ile şekillenmiş canlı ve yaratıcı bir hayal gücü gerekir. Doğaya bilim yoluyla meydan okuyabilecek kadar gelişmiş her medeniyette, bilim en iyi beyinleri kendisine çekmiştir. Çünkü bilim, her ne kadar gerekli olsa da, gerçekleri basit olarak bir araya getirmek değildir; bilim, bu gerçekler arasında kurulan mantık ilişkilerinden meydana gelen ve bir varsayım veya bir teori ortaya koymaya imkân veren bir sistemidir. Bu teori, formüllendirilmiş olduğu dönemin gelen bakış açısıyla yoğrulmuştur. Teori, mantıklı düşünmeye alışkın beyinleri cezbedecek kadar sağlam, ileride ortaya çıkacak deliller dışında gelişme ve düzeltmelere yer verecek kadar da açık olmalıdır. Böyle bir teori, bazen paradigma olarak da adlandırılır ve görüleceği gibi, zaman zaman birçok sebepten dolayı değişecektir. Eğer bu değişmeler, gittikçe daha karmaşık tecrübeler tarafından meydana getiriliyorsa; bilim, büyüyen ve genişleyen bir bilgi topluluğu haline gelir; fakat bu değişimler dini, felsefi, sosyal ve ekonomik sebepler meydana getiriyorsa, bilim tarihi, genel tarihin bütün dalgalanmalarıyla ilgilenmek zorunda kalır.
Kendine Göndermeli Test
1.Bu testte cevabı A olan ilk soru hangisidir?
A.1
B.2
C.3
D.4
E.5
2.Bu testte sadece iki ardışık sorunun cevabı aynıdır. Bunlar hangi sorulardır?
A.7 ve 8
B.9 ve 10
C.11 ve 12
D.13 ve 14
E.15 ve 16
Devamını oku “Kendine Göndermeli Test”
Karakteriniz Kaderinizdir
RUSSEL GOUGH, “Karakteriniz kaderinizdir” adlı kitabında diyor ki:
“Doğru ve iyi olanı bilmekle doğru ve iyi olanı yapmak arasındaki en önemli bağlantı, doğru ve iyi olanı yapacak bir karaktere sahip olmaktır.”
Eğer karakter gelişmemişse eğitim işe yaramıyor. Unutmayalım; banka hortumlayanlar, devleti soyanlar, rüşvet alanlar, yurdu çıkar uğruna satanlar, maç satanlar, şike yapanlar, teşvik verenler; birilerini düşük görüp aşağılamakla yükseleceklerini sananlar hep egitimli bireylerdir…
O yüzden Roosevelt demis ki:
“Bir insanı ahlakça eğitmeden yalnızca beyinsel olarak eğitmek topluma bir bela kazandırmaktır.”
Sonsuz Us
2006 yılında başlayan sonsuz.us macerası yıllar içinde değişik şekillerde devam etti. Geçtiğimiz yıllarda hem üye hem de içerik bakımından epey zengindi. Daha sonra çıkan tartışmalar, ego saldırıları, kişisel alınmalar gibi sebepler yüzünden gerileme yaşayıp gittikçe sessizleşen ve ıssızlaşan bir hal aldı. Bu süreçte hem bilgi hem de deneyim olarak kendi adıma çok şey kazandığımı ifade etmeliyim. Sonsuz.us ilke olarak bir çok insanın düşüncesini barındırdığı için hiçbir zaman onun sahibi gibi hissetmedim. Daha çok bu toplu düşünce biçimini bir arada tutmaya çalışan bir sorumlu olarak gördüm kendimi.
Sonsuz.us yeni platformunda ve yeni macerasında biraz daha kişiselleştirilmiş bir haliyle devam edecek. Elbette eski yazılardan alıntılar olacak. Farklı sesler yine olacak. Eskisi gibi tartışma platformu yerine biraz daha kendi halinde fakat daha samimi bir şekilde paylaşımlarda bulunacağız. Yılların sonunda edindiğim bir tecrübe de bir işe başlangıç niyetinin önemli olduğu fakat asıl sürecin yolda ilerlerken belirlendiği gerçeğini kavramış olmam. Bu yüzden nasıl başlarsa başlasın zaman asıl belirleyici etken oluyor. Karşılıklı etkileşimin süreceğine ve diyalektik bir şekilde ilerlemeye devam edeceğine eminim.
Son olarak daha sade, daha yeni, daha zarif sonsuz.us’a hoşgeldiniz.