Moleküler Süreçler

molekül

Kimyasal reaksiyon süreci, geçiş durumu olarak bilinen kesin engeli aşmayı içerir. Reaksiyona girenlerin henüz ürünler haline gelmediği bu noktada, söz konusu maddeler ne biri, ne de diğeridirler. Eski bağların kimi kopmakta ve yenileri oluşmaktadır. Bu kritik noktayı aşmak için gereken enerjiye Gibbs enerjisi denir. Bir molekül reaksiyona girmeden önce, onu belirli bir noktada geçiş durumuna getirecek miktarda enerjiye ihtiyaç duyar.

Normal sıcaklıklarda, reaksiyona giren moleküllerin sadece küçük bir kısmı yeterli enerjiye sahiptir. Sıcaklık yükseldiğinde, bu enerjiye sahip olan moleküllerin oranı da artar. Bu nedenle ısıtma kimyasal reaksiyonları hızlandırmanın bir yoludur. Sanayide yaygın olarak kullanıldığı gibi, katalizör kullanılarak sürece katkıda bulunmak da mümkündür. Her ne kadar gerçekleşmeye devam etseler de, birçok süreç katalizörler olmadan ekonomik olmayacak kadar yavaş işler. Katalizörler süreçte yer alan maddelerin bileşimini değiştiremeyecekleri gibi, bu maddelerin Gibbs enerjilerini de değiştiremezler, ama bunların arasında daha kolay yollar açarlar.

Diyalektikte şeyler er ya da geç kendi karşıtlarına dönüşürler. İncil’in sözleriyle “ilk olan son olacak ve son olan ilk olacak.”

Önceleri geri ve pasif olan katmanlar bir patlamayla ortaya çıkabilmektedirler. Bilinç ani sıçramalarla ilerler. Bazı durumlarda tek bir birey bile mutlak surette tayin edici bir rol oynayabilir.

2 yorum “Moleküler Süreçler”

  1. Moleküler Süreçler.
    Kimyasal reaksiyonlarla toplumsal olayların kinematiği ve termodinamiği bir birine ne kadar da benziyor değil mi?
    Bir toplumsal olayın hangi şartlarda başlayıp nasıl seyredeceği, düşük enerjili bireylerin nasıl aktive edilip kritik noktayı aşacağı, reaksiyonu hızlandırmak için ortam ısısının arttırılması, ekonomik kazanç seviyesine çıkabilmesi ve daha kolay yollar açması için katalizör kullanmanın gerekliliği v.b.
    Konuya bu açıdan bakınca, yukardaki makale bir kimyasal reaksiyonun anlatılmasından çok sanki toplumsal bir olayın başlatılmasına ve nasıl yönetilmesine dair subliminal bir mesaj gibi geldi bana.
    Hele de, son üç satırı okuyunca…

Bir cevap yazın