Zeka soruları sitesi

Zeka sorularından oluşan ve Türkiyenin en zeki kişilerinin toplanacağı adresimiz zeka küp zeka soruları yayına geçmiş bulunuyor. Sitemize üye olmak oldukça kolay. Google hesabınızla da giriş yapabilirsiniz. İçinde binlerce zeka sorusu, programlama sorusu olacak sitemizde siz de yerinizi alıp günde bir kaç soru çözüp zekanızı arttırabilirsiniz.

Sitemizin adresi https://zekakup.com

Python Programlama ile zeka soruları

Sorumuz şu: Okunuşunda ki harfleri birbirinden farklı en büyük üç haneli sayı nedir?

Elbette bu soruyu elle de çözmek mümkün ama epey deneme yanılma yapmak gerekir. Örneğin yüzbir, okunuşunda harfler farklı, yüzdört yine okunuşunda ki harfleri farklı daha büyük bir sayı.

Gelin bu sorumuzu python ile çözdürelim.

def yaziyap(sayi):
    birler = ["","bir","iki","üç","dört","beş","altı","yedi","sekiz","dokuz"]
    onlar = ["","on","yirmi","otuz","kırk","elli","altmış","yetmiş","seksen","doksan"]
    sayi=str(sayi)
    if sayi[0]=="1":
        return "yüz"+onlar[int(sayi[1])] + birler[int(sayi[2])]
    else:
        return birler[int(sayi[0])]+"yüz" + onlar[int(sayi[1])] + birler[int(sayi[2])]

for n in reversed(range(999)):
    if len(yaziyap(n)) == len(set(yaziyap(n))):
        print(yaziyap(n))
        break

def kısmı bir fonksiyondur, gelen sayının okunuşunu döndürür geriye. Diğer önemli kısım ise gelen string bilginin işlenişidir. if kısmında yaptığımız gelen kelimenin harflerini sayıyoruz, bir de küme yapıp sayıyoruz. Kümelerin şöyle bir güzelliği var ki aynı elemandan birden fazla kabul etmiyor.

Matematik zeka yarışması

Sonsuz Us’un düzenlediği bir matematik yarışmasına 81 ilden (her ilden en az 1 en çok 10 öğrenci olmak üzere) bilinmeyen sayıda öğrenciler katılmıştır. Bütün öğrencilere yarışma salonuna girme sıralarına göre 1 ‘den başlamak üzere sırayla giriş numaraları verilmiştir. (Salona ilk girene 1, İkinci girene 2, vb.) Yarışma sonunda birinciliği kazanan öğrenci ye giriş numarası sorulduğunda şu cevabı vermiştir:

“Salona benden önce gelen arkadaşların giriş numaralarının toplamıyla benden sonra gelenlerin giriş numaralarının toplamı birbirine eşittir. Benim numaramı buradan bulabilirsiniz.”

Öğrencinin giriş numarasını bulabilir misiniz?

Flynn Etkisi nedir?

Öğrenciler artık daha mı zeki? Bir çok ülkede okul ve üniversite hedefleri sürekli yükselişte. Hükümetler eğitime daha çok yatırım ve imkan sağlarken kimileri de sınavların kolaylaşmasından ibaret olduğunu savunuyor. Tabii, yüksek sonuçlar öğrencilerin daha sıkı çalışmasına ve daha fazla görev bilinciyle hareket etmesine de bağlı olabilir. Yoksa gerçekten daha mı zeki bu çocuklar?

Gerçekten iyi, hassas ve adil bir zeka testi olduğunu hayal edelim. Bu test sizin toplam entelektüel yetenekleriniz ve kapasiteniz hakkında net ve özgül bir saptama yapmayı da garantilesin. Bu kuşaklar arasında bir fark olduğunu gösterir mi? Ebeveynlerden daha yüksek puan alınan ve gitgide zekileşen bir toplumu mu gösterir?

Bu alanda yapılan çalışmalar, insanların her yeni kuşakta yaklaşık 4-6 puan ilerleme olduğunu saptamaktadır. Her 10-15 yılda bir ulusal IQ düzeyinde bir sıçrama olduğunu görüyoruz.

Peki araştırmacılar böyle düşünüyor ama bu inancın aslı var mı? Bu “etki”ye adını veren kişi, Yeni Zelanda’da çalışmalarını sürdüren Amerikalı siyaset bilimci James Flynn dır. Flynn IQ testi kitaplarını ve sonuçlarını incelediğinde insanların zamanla daha iyi puan aldığını keşfetmiştir. Ya testler kolaylaşıyor ya da insanlar daha zekileşiyor olmalıydı.

Kontrol edilmesi gereken ilk şey, bu etkinin bir çok ülke ve bir çok test için geçerli olup olmadığıydı. 20 den fazla ülke incelendiğinde IQ oranlarında artış grafiği sürekli yükseliyordu.

Flynn’ın iddia ettiği “kitlesel IQ artışı” etkileyici bir şekilde kanıtlanmış görünüyordu. Ancak buradaki temel sorun bunun neden böyle olduğudur?

Gerçekten zekamız artıyor mu yoksa olası başka nedenler mi var? Örneğin testlerin uygulandığı kişiler, eğitim, beslenme, sosyal eğilimler, ebeveynlerin rolü, sosyal çevre gibi etmenler mi değişiyor.

Bazıları Flynn etkisinin gerçek olduğunu savunmaktadır. Nesilden nesile boylar uzuyorsa zekamız da gelişiyor olabilir. Ancak okullarda, nobel ödülü kurullarında, patent bürolarında zekanın artışına dair gerçek bir kanıt yoktur.

Flynn etkisi açıklama bekleyen bir olgudur.

Zeka Testi IQ

Kimileri gözümüze zeki, algısı keskin, parlak, göz kamaştırıcı, zehir gibi yetenekli, keskin zekalı ve hızlı görünürler. “Zeka, zeka testiyle ölçülen şeyden ibarettir” Çoğu insan zeka testlerinin kullanımına kuşkuyla bakmaktadır. Peki, bunda haklı olabilirler mi?

Zeki bir insanın problem çözmede iyi olduğu, mantıklı düşündüğü, bilgili ve bunların yanı sıra da, hem günlük hayatta hem de akademik alanda bu bilgiyi dengeleme ve zekasını sergileme kapasitesine sahip olduğu kabul edilir.

Birçok çalışmada, erkeklerin zeka, özellikle uzamsal ve matematiksel zeka konusunda kadınlardan daha yüksek puan alacaklarını tahmin ettikleri, duygusal zekayla ilgili tahminlerininse tam ters yönce olduğu gösterilmiştir. Ancak, genelde, insanlar aldıkları puanları tahmin etmekte o kadar da iyi değildir.

“Zeka kavrama çabukluğudur. Kavranan şey karşısında akıllıca hareket etmek anlamına gelen ‘yetenek’ten farklıdır. A. N. Whitehead, 1960

Duygusal Zeka

Duygusal zeka duyguları anlama, yönetme ve kullanmayla ilgili yetenekleri sınıflandırmaya yarayan tasnifleyici bir çerçevedir.

“Duygusal zeka” teriminin izi 40 yıl önceye dek sürebilse de, eseasen 1990’da  yayımlanan etkili bir makaleye ve Daniel Goleman’ın 1995 tarihli popüler kitabı Emtional Intelligence’a [Duygusal Zeka] dayandırılır. Özellikle işinde başarı kazanmak isteyenleri ilgilendiren muazzam bir sanayi yaratmıştır. Bir çok kitapta, bilişsel yetenek ya da akademik başarının genel yaşam başarısına katkısı %20 iken kalan %80 i EI ye atfedileceğine dair bir çok iddiada bulunulmuştur.

Duygusal zekayı oluşturan özelliklerin, etmenlerin, yeteneklerin ve becerilerin neler olduğu konusunda bir fikir birliğinden söz edilemez. Bu konuyla ilgili piyasadaki testlerin ve kitapların sayısı arttıkça, durum iyileşeceğine kötüleşmektedir. Kuramların çoğunda duygusal farkındalık ve düzenlemeden söz edilmektedir.

Belli başlı Duygusal Zeka modellerinin ortak yönleri

Ortak yönler  Kendini bu özelliklere sahip gören yüksek puanlılar…
 Uyumluluk Esnek ve yeni koşullara uymaya istekli
 İddiacılık  Açıksözlü, dürüst ve diğerlerinin hakkını koruyan
 Duygunun ifadesi  Duygularını diğer insanlara aktarma yeteneğine sahip
 Duygu yönetimi (diğerleri)  Diğerlerinin duygularını etkileme yeteneğine sahip
 Duygu algısı (kendi ve diğerleri)  Kendi duygularından ve karşındakinin duygularından emin
 Duygunun düzenlenmesi  Duygularını kontrol edebilme yeteneğine sahip
 Düşünmeden hareket etme (düşük)  Düşünceli ve hemen telaşa kapılmayan
 İlişki becerileri  Kişisel ilişkilerinin içini dordurma yeteneğine sahip
 Özgüven  Başarılı ve kendinden emin
 Kendini motive etme  Motive ve terslik çıktığında hemen pes etmeyen
 Sosyal yetenek  Mükemmel sosyal becerileri olan başarılı ağ kurucular
 Stres yönetimi  Baskıya dayanıklı ve stres yönetme yeteneğine sahip
 Empati özelliği  Başkasının gözünden bakma yeteneğine sahip
 Mutluluk özelliği  Neşeli ve yaşamından memnun
 İyimserlik özelliği  Kendine güvenli ve “bardağın dolu tarafını” görmeye eğilimli

EI sıklıkla duygusal zeka katsayısıyla (EQ) ölçülür. Kişinin kendi bildirimlerine dayalı ölçüm, EI nin esas olarak bir kişilik özelliği olduğu fikrini doğurur. Potansiyel maksimum performans ölçütü ise, EI yı bilişsel bir yetenek olarka gören fikirlere yol açar.

Üzerinde tartışılan daha temel bir konu, EI nin bilişsel yetenek testleriyle gerçekten ölçülüp ölçülemediğidir. Yani, duygusal düzenleme gibi EI kavramları, duygusal deneyimin özelliği nedeniyle, nesnel yetenek testleriyle güvenilir ve geçerli bir biçimde asla ölçülemez.

Dahilerin Özellikleri

Dâhi kişiler, bakış açımızı değiştirmekle kalmaz, dünyayı kendisiyle aynı perspektiften görmemizi sağlar. Dâhiler, muhteşem bir kavrayış, sezgi, ilham, düşünce ya da inanç yoluyla, her şeyi farklı bir perspektiften görür ya da algılarlar. Onların yeni perspektifi, karşı konulmazlığı zamanla ortaya çıkaran öyle farklı görüş açısı sağlar ki, bir daha hiçbir şeyi eskisi gibi göremeyiz. Onların görüş açısı, bizimkinden çok daha geniş bir alanı kapsar. Bu olağanüstü başarının sırrı, dâhilerin ayrıntılar arasında bağlantılar kurup, sığ bakış açısıyla görülemeyecek derin ilişkileri keşfedebilmelerinde yatar. Dehâ tarihinin,Shakespeare tarafından saptanan genel bir eğilimi vardır: Devrimci bir dâhi olabilmek için, belki biraz da deli olmanız gerekebilir.

Dehâyı anlamak, tarihsel şartların, kültürel ortamın ve başka unsurların farkında olmayı gerektirse de dehâ her zaman bireyseldir. Yine de onu kolayca tanımlayıp, sözcüklerle formüle edemeyiz. Fakat gördüğümüz ve ya hissettiğimiz zaman dehayı tanıyabilir ve hayal gücümüzü kullanarak onun anlaşılması güç niteliğini kavrayabiliriz.
Devamını oku “Dahilerin Özellikleri”