Öznel: Kendimizi, kendi davranış ve değerlerimizi normallik ölçütü olarak kabul eden en ilkel fikir, belki de budur. Yani, bizim gibiler normal, bizden farklı olanlarsa anormaldir.
Normatif: Bu ise, kişinin nasıl düşünüp davranacağına dair arzu edilen, ideal bir durum fikridir. Bu mükemmel dünya görüşü genellikle din ve siyaset alanındaki düşünürler tarafından dile getirilir. Normallik mükemmeliktir: Normallikten ne kadar uzaklaşılırsa o kadar anormallik var demektir.
Klinik: Sosyal bilimciler ve tıbbi klinisyenler kişinin işlev görme halini etkililik, örgütlenme ve uyumluluk açısından değerlendirmeye çalışırlar. Anormallik genellikle uyum zayıflığı, acı ya da tuhaf davranışlarla ilişkilendirilir.
Kültürel: Kültür giyimden tavırlara, dilden aşka kadar her şeydeki eğilimleri belirler. Kültür bize, davranışların nasıl olması gerektiğini söyler ya da onları mahkum eder. Bazı şeyler tabudur. Bu durumda da kişi kültürel normlardan ne kadar uzaklaşırsa o kadar anormal sayılır.
İstatistiksel: Kalabalık yığınların olduğu çan eğri bölümleri normal, belli bir alanın dışında kalanlar anormal kabul edilir.
Kavram Sorunları
Anormallik tanımlarının tümünün sorunlu olduğu aşikardır. Öncelikle sağlıksız bir toplumda yaşayan sağlıklı bir insan anormal olarak nitelenir. Toplumların kendi dar (sağlıksız, uyumsuz) inanç ve davranış standartlarına boyun eğmeyenlere fazlasıyla tahammülsüz davrandıklarına dair çok sayıda örnek vardır. İkinci olarak uzman gözlemciler normale karşı anormalin ne olduğunun sınıflandırması konusunda elbette birleşememektedir.