Mitoloji Derlemeleri

Daha önceden de elimde mitoloji ile kaynak ve arşiv vardı. Hem onları bir araya getirip derlemek hem de yeni bir proje olsun diye Dünya Mitolojisi sitesine başlamış bulunuyorum. Biraz internetten biraz kitaplardan güzel bir derleme ve bilgi sitesi olacağını düşünüyorum. Bu konuda bana yardım etmek isteyenlerin iletişim sayfasından bilgilendirmesi yeterli olacaktır. Mitler ve mitoloji bizlere kültürleri tanımamızda ve insanlığın tarihinde hem önemi hem de o kültürün özelliklerini yansıttığı için her zaman ilgimi çekmişti. Elbette çoğu insan gibi amatörce ilgileniyorum ben de. Bu ilgi alanımı bir yerde toplamaya karar verdim diyebiliriz kısacası. Reklamsız, temiz bir site olmasına önem göstereceğim. Her zamanki gibi görsel yönü zayıf ama bilgi ve kod kısmı oldukça güçlü bir site olacaktır orası da.

Loading RSS Feed

Bilim Tarihinden Notlar

Tarih Öncesi

14 milyar yıl önce samanyolu galaksisi (Güneş sisteminin bulunduğu galaksi) oluştu.

Bir süper nova patlamasının kalıntılarından 4.5 milyar yıl önce güneş sistemi oluştu.

3.8 milyar yıl önce basit hücreler oluştu.

2 milyar yıl önce karmaşık hücreler oluştu.

1 milyar yıl önce ilk çok hücreli yaşam gözüktü.

600 milyon yıl önce basit hayvanlar oluştu.

200 milyon yıl önce memeliler oluştu.

200 bin yıl önce modern insan oluştu.

Bulunan en eski insan fosili 130 bin yıl öncesine aittir ve Afrika’da bulunmuştur.

35 bin yıl öncesine ait Lebombo kemiği bulundu ve üzerinde takvim hesabına benzer matematiksel işaretler tespit edildi.

20 bin yıl öncesine ait Ishango kemiği bulundu. Bu kemiĝin üzerinde basit toplama işlemleri ile bazı asal sayılar bulunmaktadır.
Devamını oku “Bilim Tarihinden Notlar”

“Bo” lar

boa-sr-chachiHint Okyanusu’ndaki Andaman Adalarında dünyanın en eski kabilelerinden birinin kültürü, son üyesinin ölümüyle tarih oldu.

Merkezi Londra’da bulunan, yerli haklarının savunucusu Survival International adlı örgütten yapılan açıklamada, 2010 yılında 85 yaşındaki Boa Sr’nin öldüğü, bu kişinin “Bo” dilini bilen ve konuşan son kişi olduğu kaydedildi.

“Bo”ların 65 bin yıldır Andaman Adalarında yaşadığı sanılıyor. Britanya’nın 1858’deki sömürgeleştirmesinden önce aralarında “Bo”ların da bulunduğu 10 farklı kabilenin nüfusunun 5 bin olduğu ve çoğunun sömürgeciler tarafından öldürüldüğü ya da sömürgecilerin getirdiği hastalıklar yüzünden öldüğü düşünülüyor.

Aralık 2004’teki büyük deprem ve tsunami felaketinden kurtulan Boa Sr, bugün sadece 52 kişi kalan kabilenin en yaşlısıydı.

Survival International’ın Direktörü Stephen Cory, yazılı açıklamasında, “Boa Sr’nin ölümü ve Bo dilinin kaybolması, bir toplumun hatırası kalmadığı anlamına geliyor” ifadesini kullandı.

Andaman Adaları sakinleri, yaşamlarını sürdürebilmek için büyük ölçüde Hint hükümetinin yardımına muhtaç.

Düşüncenin Toplumsallaşması

bebek-iletisimDil sayesinde çocuk, insan kültürünün zenginliğine açılır. Diğer hayvanlarda genetik kalıtım faktörü baskınken, insan toplumunda kültürel faktör belirleyicidir. İnsan yavrusu, yetişkinlere, özellikle de onu yaşamın, toplumun ve dünyanın gizlerine büyük ölçüde dil aracılığıyla ayak bastıran ebeveynlerine bütünüyle boyun eğdiği çok uzun bir “çıraklık” döneminden geçmek zorundadır. Çocuk kendisini, kopyalanacak ve taklit edilecek hazır bir modelle karşı karşıya bulur. Daha sonraları bu, özellikle oyun aracılığıyla, diğer yetişkinleri ve çocukları da içerecek şekilde genişler. Bu toplumsallaşma süreci kolay ya da otomatik değildir, ama tüm entelektüel ve ahlâki gelişimin temelidir. Tüm ebeveynler küçük çocukların kendi kendilerine oynarlarken nasıl da kendi kendilerine oldukça neşeli olarak uzun “konuşmalar” yaptıklarını zevkle gözlemiştir. Çocuğun gelişimi, ilkel benmerkezcilik durumundan kopma ve başkalarına ve genel olarak dış gerçekliğe bağlanma süreciyle sıkı sıkıya bağlıdır.
Devamını oku “Düşüncenin Toplumsallaşması”

Ana Tanrıça Ma

MA kimdir?

İnsanlar Onu: Kawa, kuwa, awa, ata, ama, aya, kubala, kibele, moo, rama, maya, manitu, dawa, deus, zeus, ara, ra, kangrı, tengri ve daha birçok isimle çağırdılar.

Ana Tanrıça MA kimdir sorusu ancak cok yönlü bir bakış açısı ile ifade edilir, net bir kimliği yoktur. Tam anlamıyla anadolulu veya mezopotamyalı dememizde mümkün değildir. Yeryüzündeki tüm kıtalarda ona ait birşeyler yakalayabilmemiz mümkündür, hem tanrıdır hem tanrıçadır.. her kültürde değişik bir görünüm ile karşımıza çıkar ama o ilktir, tektir, tüm çok tanrılı kültürlerin hatta tek tanrılı dinlerin anasıdır. Esin kaynağıdır. Ayrıca ilkel rastlantıların ürünü değildir, yaşadığımız tüm çağlara adını ve dilini entegre etmiştir. (entegrasyon önermesi tezimizin ana hatlarını oluşturmaktadır). Tarihçilere göre o sadece bir figürdür. Anlaşılmaz nedenlerle kimliği gizlenmiş veya farkına varılmamıştır.

Bu figürlerde ana tanrıça , anaç ve hamile görüntülenmiştir. Çıplak memeleri ve göbeğinin üstünde üçgen! sembolü vardır. Omuzlarında gücü simgeleyen apoletleri ile bağdaş kurmuş veya tahtında oturan çıplak bir kadın heykelidir, cinsel organı görülmez, hamile karnı kapatır onu. Memeleri ile toprağı ,havayı ve suyu emzirir, bu üç element hayatı simgeler, kısaca o doğayı (dünyayı) doğurmuştur. Ve bu elementlerin oluşturacağı kurallar zinciri hayatın yeni elementlerini doğuracaktır. Böylece bu oluşum kaçınılmaz olarak tüm dinlerin yapı taşı olacaktır.
Devamını oku “Ana Tanrıça Ma”