Neden ikna olmadığımızı düşünürüz?

İnsanlar neden kendilerinin reklamlardan ve ikna edici diğer mesajlardan daha az etkilendiklerini düşünür?

İkna psikolojisi ile ilgili en çok merak uyandıran şey, insanların ikna denemeleri üzerinde kendilerinin çok az, hatta neredeyse hiç etkilenmediklerini öne sürmesidir. “Diğerleri, ah evet reklamlar, onlar üzerinde işe yarar. Sen ve benim için değil, çünkü biz bunlar için fazla zekiyiz!”

Çekici bayanların elinde bir şişe bira. Hah! Bizi bu kadar aptal mı zannediyorlar. Ne yapmaya çalıştıklarını biliyoruz ve bundan hiç etkilenmiyoruz!

Peki gerçekten öyle mi?
Devamını oku “Neden ikna olmadığımızı düşünürüz?”

Karşınızdakini İkna Etmenin 5 Yolu

ikna-etmekÇevrenizle olan ilişkilerinize bir göz attığınızda, karşınızdakini ikna etmenin herzaman kolay olmadığını görürsünüz. Kimi zaman anne-babanızı, kimi zaman eşinizi ve çoğunlukla çocuğunuzu ikna etmek zor olabilir. Neyse ki onları daha iyi tanıdığınızda daha isabetli atışlar yapabilir ve daha kısa yoldan hedefe varabilirsiniz. Karşınızdakinin fikirlerini değiştirmeye yardımcı olacak birkaç basit kural var; aklınızda olsun işinize yarayabilir. Özellikle böyle forumlarda.

Basitlik: Karşınızdakine vereceğiniz mesajı kısa, kesin ve basit hale getirin. İnsanlar uzun ve dolambaçlı argümanları daha az iyi yanıtlama eğilimindedirler.

Şahsi isteklerin algılanması: Karşınızdakine o şeyi istediğini düşündürme, fikir değişimi bakımından herzaman etkilidir. (kendi arzu, istek ve hissetiklerinizi vurgulamaktan ziyade fikrini değiştirmek istediğiniz kişinin sağlayacagı yarara odaklanın. Yapmazsan üzgün olurum yerine: yaparsan mutlu olursun)

Uyuşmazlık: Karşınızdakini şaşırtın. Örneğin alacaği bir eşyanın değerinin 40TL değil de 4 TL olduğunu söylediğinizde, onu almaktan fersah fersah uzaklaştırdığınızı göreceksiniz.

Güven: Daha güvenilir olanların daha haklı olduğu düşünülür (hatta söyledikleriniz tam olarak doğru olmasa bile, ama siz yine de doğrudan şaşmayın).

Empati: Gözlerine bakın, aynı yollardan geçtiğinizi söyleyin. Kendiniz gibi gördüğünüz insanlara daha çok güvenirsiniz. Hatta seçme şansınız olduğunda kendınızle aynı şeyleri yaşayanlarla çalışmayı tercih edersiniz. Aynı yollardan geçtiğini bilmek iletişimin farklı bir yolu gibi algılanır.

Küçük bir tavsiye daha: çok emin olsanız dahi herzaman siz haklı olmayabilirsiniz. Bu sebeple güvendiğiniz insalara danışıp onların da fikrini almayı ihmal etmeyin. Belki de fikrini değiştirmesi gereken siz olabilirsiniz.

Kaynak: Split-Second Persuasion: The Ancient Art & New Science of Changing Minds.

Kolay Kandırılıyoruz

Greater Idaho Falls Bilim Fuarı’nda, bir lise öğrencisi, çevre insanlarına hazırladığı projeyi imzalamaya davet etti. Delikanlı, “Dihydrogenmonokside” adlı maddenin kullanımının yasaklanmasını, mümkün olmadığı taktirde çok sıkı kontrolünü istiyordu.

Maddenin zararlarını, duvarlara astığı afişle açıklıyordu:

1-Yoğun terlemelere ve kusmalara sebep olabilir.

2-Tabiata büyük zararlar veren asit yağmurlarının ana unsurudur.

3-Gaz hâline geçmiş şekli, çok ciddi yanıklara sebep olabilir.

4-Kazara solunması, ciğerlere dolması ölüme yol açar.

5-Erozyona yol açar.

6-Otomobil frenlerinin etkinliğini azaltır.

7-Ölümcül kanser tümörlerinin hepsinin içinde bulunmuştur.

Bir saat içinde tam 50 bilim fuarı meraklısı insan, delikanlının kampanya açtığı standı ziyaret etti. 43 kişi yasaklama isteğini şiddetle desteklediler. 6 kişi kararsız kaldı. Sadece 1 kişi yasaklanması istenen “Dihydrogenmonokside”in H2O, yani hayatın can damarı “Su” olduğunu söyledi.

Delikanlının bu projesi; “Ne kadar kolay aldatılabiliyoruz?” yarışmasının birincisi ilân edildi!

Lise öğrencisi; “Amacım; kolayca saptırılmış, saçma bilimsel cümleciklerle insanların nasıl yanlış kanaatlara saptırılabileceğini göstermekti.” dedi.