Delüzyonlar

Delüzyon ya da sanrı, gerçekte hiç bir temeli olmayan sabit, değiştirilemez, ısrarlı, yanlış inanıştır. Bir kişi ya da grubun kapıldığı, yanlışlığı gösterilebilir, tamamen hayal ürünü ya da daha çok, kişinin kendi kendini aldattığı inanışlardır. Genellikle delüzyonlu kişinin inancına güveni tam ve mutlaktır. Bu inanışlar pek düzeltilemez; yanlış olduğunu açıkça gösteren tartışılmaz görüş ve kanıtlara da dirençlidir.

Bazı dinsel delüzyonların doğrulanması ya da tam tersine yanlışlanması da olanaksızdır. Her türden koku, tat, sıcaklık ve dokunmayla ilgili delüzyonlar olabilir. Tüm delüzyonlar içinde hakkında en sık yazılan paranoyanın çeşitli evreleri olduğu gösterilmiştir: genel kuşkuculuk; diğerlerine karşı seçici algı; düşmanlık; her şeyin yerli yerine oturduğuna dair paranoid “aydınlanma” ve son olarak da paradoksal etkilenme ve kötülük görme sanrıları.

Delüzyonların yanılsamalardan farklı olduğu unutulmamalıdır. Görsel ve işitsel yanılsamalar yaşayabiliriz, örneğin, Güneş’in Dünya’nın etrafında döndüğünü ya da vantrilokların karnından konuştuğunu düşünebiliriz.

Delüzyon türleri

Erotomanik: Bu kişiler bir başkasının kendine aşık olduğuna ciddi ciddi inanır. Filmlerdekine benzer, hatta cinselden çok ruhani bir aşktır bu. Söz konusu şahsiyet ünlü biri olabileceği gibi iş yerindeki bir üst de olabilir.

Grandiyöz: Bunlara kimi zaman büyüklük delüzyonları denir ve bu durumdaki kişi (ortada hiç kanıt yokken) özel olduğuna inanır. Örneğin, müthiş yetenekleri, kavrayışları vardır ya da yaşamsal önemde bir şeyler keşfetmişlerdir.

Kıskanç: Bu, partnerin sadakatsiz olduğuna ve aldattığına dair güçlü, ancak oldukça da temelsiz bir inanç tablosuyla kendini belli eder. Bu suçlama için tuhaf “kanıt” kırıntıları öne sürülür.

Takipçi: Bu da birinin ya da bir grubun kendine komplo kurduğu inancıdır. Bu kişiler kandırıldıklarına, izlendiklerine, taciz edildiklerine, haklarında dedikodu yapıldığına, zehirlendiklerine ya da kendilerine gizlice ilaç verildiğine inanırlar. Genelde, kesinlikle haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinden öfkeli ve kızgındırlar.

Somatik: Kişinin bedenini tuhaf bulması ya da bir yerlerinin düzgün çalışmadığını düşünmesi şeklindeki delüzyondur.

Şizofreni

Çoğu insana bir şizofrenle tanışma olasılığı ürkütücü gelir. Şizofrenlerin deli, tehlikeli, ne yapacağı bilinmez ve kontrol edilemez oldukları düşünülür. Konuya açıklayıcı yaklaşmak yerine, safsataları sürdüren film ve kitapların da bu durumda payı olsa gerektir. Şizofreni, düşünce ve algıda, davranış ve duygu durumunda bozukluklarla seyreden bir psikotik hastalıktır.

Şizofreni 100 kişiden birini etkiler ve zihinsel bozuklukların en ciddisidir. Çok çeşitli düşünce bozuklukları (dezorganize, usdışı düşünme), delüzyonlar (sanrı) ve halüsilasyonlardan (varsanı) oluşan bir tablo sergilerler. Eğilim olarak enerji, inisiyatif ve sosyal temas yokluğu görülür. Duygusal yönden donukturlar, çok az şeyden haz alırlar ve içekapanıktırlar.

Şizofrenin sınıflandırılması, semptomlarım çeşitliliği nedeniyle halen karmaşık bir konudur. Bu semptomlar delüzyonlar; halüsilasyonlar; dezorganize konuşma (tutarsız, bağlantısız, anlamsız kelime kullanımı); dezorganize davranış (giyim, beden duruşu, kişisel hijyen); olumsuz, donuk duygular; sorunlara yaklaşımda zayıflık ve depresyondur.

Alt türler arasında paranoid ve katatonik şizofreni bulunur.