Bir başka başlıkta denge demiş ki:
"o kadar kutsal kitaplar, din alimleri, bilmem ne öğretileri falan filan bir tarafa, yana yakıla beklenti şu:
ah ulan şöyle ünlü bir ateist çıksada "ya arkadaşlar tanrı olabilir" tadında bir şeyler gevelese.
çölde su bulma sevinci"
"
kendini avutmak yada teselli etmeye calismak böyle bisey olsa gerek "zügürt tesellisi" olarak da bilinir..
dünya kütüphanesinde (google) dolasip etrafiniza baksaydiniz örnegin, ÜNLÜ antony flew´in 2004´de yayinladigi "yanilmisim tanri varmis" kitabindan haberiniz olurdu..
flew,aksini iddia etmeye devam etseydi de bir hanif olarak benim yaratici hakkinda ki düsüncem de (iman) bi degisiklik olmazdi o nedenle ünlü birinin destegine daha cok ateist´in ihtiyaci olabilir zira gerekceler farkli olsada yedi milyar insan yaratici´yi kabul ediyor aksini ispat etmek ateist de düsüyor:)"
"zira gerekceler farkli olsada yedi milyar insan yaratici´yi kabul ediyor aksini ispat etmek ateist de düsüyor:)"
Stalker -- 24.01.2013 - 07:10
E bir zamanlar da dünya düz zannedilirdi , 7milyar yoktu tabi zanneden (çünkü o kadar insan yoktu henüz), ama zannetemeyen 5 kişi falandı herhalde ..
e no'oldu düzmüymüş ?
ebubekir -- 24.01.2013 - 09:33
xenix,alinti yapiyorsun madem sadece isine gelenle yetinme..
denge´nin, "..beklenti şu:ah ulan şöyle ünlü bir ateist çıksada "ya arkadaşlar tanrı olabilir" tadında bir şeyler gevelese..." sözüne karsilik,"...o nedenle ünlü birinin destegine daha cok ateist´in ihtiyaci olabilir zira gerekceler farkli olsada yedi milyar insan yaratici´yi kabul ediyor aksini ispat etmek ateist de düsüyor..." dedim..
tepkine bakilirsa "yedi milyar teist" rakami seni rahatsiz etmis sebebi azinlikta(zayif inancli) kalmak olabilir hem yedi milyar ateist var da ben mi duymadim..
ve iddiani (kalabalik olmak/birinin destegini görmek bla bla) cürüten cümle,
"...flew,aksini iddia etmeye devam etseydi de bir hanif olarak benim yaratici hakkinda ki düsüncem de (iman) bi degisiklik olmazdi.."
stalker,kilisenin ayibidir isa´yi baglamaz:)
slm.
xenix -- 24.01.2013 - 09:45
"xenix,alinti yapiyorsun madem sadece isine gelenle yetinme."
"tepkine bakilirsa "yedi milyar teist" rakami seni rahatsiz etmis sebebi azinlikta(zayif inancli) kalmak olabilir hem yedi milyar ateist var da ben mi duymadim.."
""yedi milyar teist" rakami seni rahatsiz etmis"
xenix -- 24.01.2013 - 10:02
Bu arada din ve inanç oranlarını da yayınlayalım. Görseller her zaman öğrenmede etkilidir.
marcos -- 24.01.2013 - 10:53
Böyle durumlar genellikle ezik insanlarda görülüyor. Ezik müslüman veya ezik hristiyan. Ben dini tam olanın hiç böyle bilmem kim de müslüman olmuş bilmem kim de hristiyan olmuş vesaire dediğini görmedim.
aron -- 24.01.2013 - 11:27
Ateist takımının kendinilerini neden paraladığı gerçeği ne o zaman...
Hadi diyelim "dindarlar ve din" bilimden anlamaz ve kriter bilim,öyle ise bu ateist takımı darwinizm'in bilimsel bir alt yapısını söylesinler,yazsınlar...
http://bilgeprens.blogcu.com/insan-genomu-projesinin-sonuclari/9495845
Fazla yazımaya gerek yok link'e bir göz atın yeter.
ebubekir -- 24.01.2013 - 11:29
panik yok adam yanilmis ama müslüman,hristiyan,musevi olmamis:) anladigim kadariyla bir güc´e (yaratici) inaniyor bir avuc marjinal kesim haric kim inanmiyor ki..
xenix,tabloda ateist oran görünmüyor ?
slm.
ebubekir -- 24.01.2013 - 11:35
xenix,simdi annadin mi yedi milyar nasi cikiyo..
slm.
xenix -- 24.01.2013 - 11:41
Demek ki görsel de işe yaramıyor öğrenmede insanın öğrenmeye niyeti olmayınca :)
"xenix,simdi annadin mi yedi milyar nasi cikiyo..
slm."
xenix -- 24.01.2013 - 11:47
Paralayanlar belli aroncum. Bak adam 7 milyar yaratıcıyı kabul eden insan var diyor. :) Sen de her zamanki gibi yalana göz yumuyorsun. (ee tabi yandaş zihniyeti)
Kimleydi o birisiyle epey hararetli tartışıyordun sonra adamın inançlı olduğunu anlamıştın da* eyvallah o zaman diye şıp diye kesivermiştin tartışmayı. :))
Şu makaleye gelirsek, demek %98 değil de %96 benziyormuş. Ve diğer canlılarla da benziyormuş. %75 oranında falan mesela.
Eee benzeyecek tabi. Hepsi aynı kökten geliyor. Asıl hiç benzemeseydi tanrının varlığına bi nebze kanıt olurdu.
Stalker -- 24.01.2013 - 12:05
Çoğunluk çoğunlukla yanılmıştır .
aron -- 24.01.2013 - 12:23
Xenix,
Farkında isen daldan,dala atlayarak yazmaya başladın,düz ovaya gel, otlar o kadar büyük değil,sıçramaya gerek yok...
Şu benzeyen mantığı sakın "galapagos" işi olmasın,patates ile akrabalık xenix ne dersin...
4 milyar yıl önce henüz çok erken yaştaki dünyamızda, gezegenimizi diğerlerinde olmadığı kadar değişterecek bir süreç başlar. Bu süreçte ''kimya biyolojiye dönüşür''. Okyanus derinliklerinde, sıcak su kaynakları çevresinde basit yapılı maddeler gitgide daha karmaşık ve kompleks yapılı maddeler oluşturmaya başlarlar. Zaman içinde bunlardan da ilk organizma oluşur. Bununla birlikte hayatın şaşırtıcı hikayesini başlatan ilk küçük hücre de..
Arkaik Okyanus ve Ay: 4 milyar yıl önce oluşmaya başlamış okyanuslar 20bin km uzaklıktaki bir yörüngede devinen Ay’ın yarattığı güçlü gel git dalgalarına maruz kalmakta ve oluşan su birikintilerinde hayat molekülleri zincirler kurduktan sonra tekrar gel git dalgalarına maruz kalarak büyük su kitlelerinde parçalanıyor..
Ay ise bundan daha önce, yaklaşık 500 milyon yıl evvel, başka bir gök cismin Dünya ile çarpışmasından oluşmuş olup gezegenimize sadece 20.000 km uzaklıktaki bir yörüngede dönmekte. Ancak gelecek bir kaç milyar yıl içerisinde nihayet yavaşça yörüngesinden uzaklaşmaya başlayabilecektir.
"XENİX'E ÖZEL YUKARDAKİ YAZI VE RESİMLER DARWİNİST BİR SİTEDEN ALINTIDIR VE ALINTILADIĞIM BU YAZILARDA BİR TUTARSIZLIK VAR BULABİLİRSEN 10 PUAN...
Aslında darwinizm tutarsız ama ne yaparsın.
ennteresan -- 24.01.2013 - 15:35
bu yazının kaynagi ve tarihi nedir? eski açıklama çoğu.
xenix -- 24.01.2013 - 17:39
aroncum ben yaratıcıya inanıyorum hem. :)
aron -- 24.01.2013 - 17:50
Klasik bir (tipik) numara...
Bilmiyorsan karşındakinin asabını boz...
Yazık,çok yazık.
denge -- 24.01.2013 - 18:28
insanların istediği şekilde inanmaları veya inanmamaları niye birbirlerini rahatsız eder?
bir müslümanın adem-havva olayına inanması gayet normal iken, bir başkasının aron un yukarıda resimlerle anlatılanlara inanması neden normal kabul edilemez?
kimsenin hakikat satıcılığı yapma hakkı yoktur.
Bilmiyorsan karşındakinin asabını boz...
Yazık,çok yazık.
bir müslüman adem ve havva dan çoğaldığımızı bilir mi?
hayır bilmez. sadece o şekilde inanır.
bir yahudi cennetin sadece yahudilere ait olduğunu bilir mi?
hayır bilmez. sadece o şekilde inanır.
bir hristiyan baba-oğul-kutsal ruh üçlemesinin varlığını bilir mi?
tabiki hayır. o da sadece inanır.
"tanrı bize akıl vermiş, din değil" diye düşünüyorum.
ama bilmiyorum.
düşüncelerimin biraz boşlukta olduğununda farkındayım ama o boşluğu dolduracak "hah tamam, işte budur" diyebileceğim birşey yakalayamadım henüz.
bulursam paylaşırım sizlerle. söz.
:)
xenix -- 24.01.2013 - 18:34
Senin asabın hep bozuk aron. Sana yaramıyor senin dinin. Gel bizim dine geç. :)
Bak yorumlarına, hep aynı: http://www.sonsuz.us/comments/814
aron -- 24.01.2013 - 18:52
Güzel bir alıntı resitali,ama böyle şeyler kişiyi haklı kılmaz ve aynı yere götürür, nedir o; klasik konu değiştirme ve (asab bozma) neyse xenix sana iyi geceler mutlu rüyalar dilerim.
Dr.Monist -- 25.01.2013 - 03:22
"düşüncelerimin biraz boşlukta olduğununda farkındayım ama o boşluğu dolduracak "hah tamam, işte budur" diyebileceğim birşey yakalayamadım henüz.
bulursam paylaşırım sizlerle. söz."
ebubekir -- 25.01.2013 - 04:49
xenix;"..aroncum ben yaratıcıya inanıyorum hem....." öyleyse yedi milyar seni niye rahatsiz ediyor ?
"vahy"den söz edilince genelde dine özelde islama karsi olanlarin aklina sadece ritüeller,ilmihal kitaplari,mollanin fetvalari vs. geliyor sinir uclari zipliyor hikmet kivilcimli´nin asmis oldugu püf noktasi..
slm.
açparantez -- 25.01.2013 - 05:41
Arkadaş bu ne yüzsüzlüktür? Adam yalan söylemenden rahatsız işte hala soruyor seni ne rahatsız ediyor diye.
)kapa parantez
ebubekir -- 25.01.2013 - 10:02
isine gelmeyen yorum sahibine yüzsüz demek yüzsüzlügünde bulunan acparantez ortada bir yalan yok olsa olsa sizin katilmadiginiz bir yorum vardir..
bir "yaratici"ya inanan yedi milyar (sayiya takilmayin cogunluk olarak anlayin) oldugunu düsünüyorum kendime göre bi aciklamasi da var katilmiyorsaniz edebinizle elestirirsiniz..
xenix´in yorumuna degil yazima odaklansaydin,"..vahy"den söz edilince genelde dine özelde islama karsi olanlarin aklina sadece ritüeller,ilmihal kitaplari,mollanin fetvalari vs. geliyor sinir uclari zipliyor yani hikmet kivilcimli´nin asmis oldugu püf noktasi.."dir diyorum..
annamadiysan izah edeyim..
slm.
açparantez -- 25.01.2013 - 14:01
Hala yalan yok diyorsun. İskandinav ülkeleri, japonya, çin, rusya, avustralya, canada bunları nerene sokacan?
İşine gelmiyor di mi yalanının ortaya cıkması?
)kapaparantez
xenix -- 25.01.2013 - 17:52
Beni neyin rahatsız ettiğini yazmıştım yukarıda ebubekir. Bak herkes anlamış.
Yani umarım tekrar sormazsın neyin rahatsız ettiğini.
ebubekir -- 25.01.2013 - 20:17
Avrupa Birliği'nde din..................(Vikipedi)
Ülke...................Tanrı inancı...............Bir tür yaşam gücüne inanç.............İnançsızlık
Malta.....................95%...................................3%.....................................1%
Kıbrıs Cum...............90%....................................7%....................................2%
Yunanistan..............81%..................................16%....................................3%
Portekiz..................81%...................................12%....................................6%
Polonya..................80%...................................15%....................................1%
İtalya ....................74%...................................16%....................................6%
İrlanda...................73%...................................22%....................................4%
Slovakya................61%....................................26%..................................11%
İspanya..................59%....................................21%..................................18%
Avusturya...............54%....................................34%.....................................8%
Litvanya.................49%.....................................36%...................................12%
Almanya.................47%......................................25%...................................25%
Lüksemburg ............44%......................................28%...................................22%
Macaristan.............44%.......................................31%...................................19%
Belçika...................43%.......................................29%...................................27%
Finlandiya...............41%.......................................41%...................................16%
Birleşik Krallık...........38%.......................................40%...................................20%
Letonya..................37%.......................................49%...................................10%
Slovenya.................37%.......................................46% ..................................16%
Fransa....................34%.......................................27% ...................................33%
Hollanda..................34%.......................................37% ...................................27%
Danimarka................31%.......................................49%...................................19%
İsveç .....................23%........................................53%...................................23%
Çek Cum.................19%.........................................50%...................................30%
Estonya..................16%.........................................54%...................................26%
****
Uzakdoğu Dinleri:
» Budizm (cin-japonya)
» Janizm - Caynacılık (hindistan)
» Sihizm - Sıkh Dini (hindistan)
» Hinduizm (hindistan)
» Şintoizm (japonya)
» Konfüçyüsçülük (cin-japonya)
» Taoizm - Taoculuk (cin)
Ortadoğu Dinleri:
» Nusayriler
» İslamiyet (Sünnilik)
» Dürziler ve Dürzilik
» Zerdüşt Dini (Mazdaizm)
» Sabiilik
» Yezidilik
» Hıristiyanlık
» Musevilik
» Samirilik
Yeni Ortaya Çıkan Dinler:
» Bahailik
» Moonculuk (Moonlar)
» Tenrikyo Dini
» Tanrının Yolu Topluluğu
» Kadiyanilik (Ahmedilik)
» Uzay Dini (Raelian)
» Rastafarianizm
» Yehovanın Şahitleri
» Mormonlar
Hıristiyan Kökenli Din ve Akımlar:
» Unitaryenler
» Adventistler
» Pentakostalistler
» Kuveykırlar (Quakers)
» Süryaniler ve Süryanilik
» Presbiteryenler
» Maroniler
» Cizvitler
» Kimbangucular
» Metodistler
» Gnostisizm
Kabile ve Doğa Dinleri:
» Vuduculuk - Vodoo
» Nambalar Dini
» Şamanizm
» Ga’lar ve Ga Dini
» Ainu Dini (Aynu Dini)
» Azteklerin Dini
» Dinka Dini
» Maori Dini................."(msxlabs.org/dunya-dinleri)
*****
rusya´da din :...............(rusyaforum.com)
".........lkemizde Ortodoks denilince akla ilk olarak Ruslar gelir ama Karelyalılar, Udmurtlar, Mariler, Mordvinler, Çuvaşlar, Osetler, Çingenelerin önemli bir bölümü ve daha pek çok halk da yine Ortodoks mezhebindendir.
Ülkedeki Ortodoksların sayısı farklı değerlendirmelere göre değişiklik göstermekle birlikte genel olarak 70 ila 80 milyon arasındadır.
Bunların çoğu, her bölgede bulunan Rus Ortodoks Kilisesi’ne bağlı kişilerdir.
Sovyet döneminde;
özellikle de baskıcı Stalin rejiminin hüküm sürdüğü ve ateizmin devlet politikası olarak yürütüldüğü yıllarda Ortodoks Kilisesi’ne karşı çıkıldı, mabetler ve manastırlar tahrip edildi.
Daha kısa bir zaman önce eskiden bulunduğu yerde Moskova’da bütünüyle restore edilen Kurtarıcı İsa Kilisesi bunun canlı bir örneğidir...."
****
avusturalya´da din:...............(vikipedi)
".............1996 nüfus sayımında Aborjinlerin
%72 oranında Hıristiyanlığın çeşitli formlarını uyguladıkları
%16'sının ise herhangi bir dini işaretlemediği bildirilmiştir.
2001 yılı nüfus sayımında Aborjin nüfusunun yüzde 0.03 kadarının Aborjin dini pratiklerini uyguladıkları tespit edilmiştir.
Son zamanlarda İslam dinine geçişler başlamıştır...."
****
kanada´da din:.............(vikipedi)
".....Kanada'da diğer çoğu Amerika ülkelerinde olduğu gibi yaygın din Hıristiyanlıkın Katolik mezhebidir.
Katolikler nüfusun %42sini oluştururlar.
Daha sonra ise %40 ile Protestanlar gelir........"
acparantez,bakalim bu gercekler isine gelecek mi:)
"..............Bütün öğretiler pencere camını andırır.Arkasındaki gerçeği görürsün de, cam, seninle gerçeği ayırır..." (Halil Cibran)
slm.
açparantez -- 26.01.2013 - 06:10
Eklediğin yazı kendini rezil etmiş, bu yüzden yüzsüzsün deniyor sana. Ayrıca oradaki dinlerin içinde yaratıcı inancı olmayanlar da var.
)kapa parantez
denge -- 26.01.2013 - 07:12
merak ettim;
mesela insanlara tamamen gerçek anlamda özgür iradelerine göre seçim yapmasına izin verilse, bir insan yukarıdakilerden hangisini seçer?
kutsal merak -- 26.01.2013 - 07:45
peki sizce tanrının olup olmaması bu kadar önemli mi yoksa önemli olan onun bir işe yarayıp yaramayacağı mı ?
bi zamanlar islam dini ortaya ilk atıldığında bu din bi çok insanı dize getirmeyi başardı ama o asırlar önceydi. artık insanlar çocuk gibi avutulmaya ihtiyaçlarının olmadığını anlamaya başlıyor çünkü beyin denen bir şey var ve fikir üretmeye yarıyor . artık kafamıza kadar çektiğimiz yorganın altından kalkıp gerçeklerle yüzleşmenin vakti gelmedi mi.
ebubekir -- 26.01.2013 - 08:04
acparantez,sen hangi gezegendensin ?
milyarla ifade edilen koca bir kitle/toplum da farkliliklarin oldugunu her dünyali bilir robot olmadiklari gibi hayvan da degiller nitekim..
hem,yaratici inanci olmayan da bir seye (güc) inaniyor bu ay olur yildiz vs. olur fark etmez sonucta inancsiz insan yok diyorum o nedenle,"..vahy"den söz edilince genelde dine özelde islama karsi olanlarin aklina sadece ritüeller,ilmihal kitaplari,mollanin fetvalari vs. geliyor.."dedigim halde görmemezlikten geliyorsun yada gercekten anlamiyorsun..
hem,insanlarin tabi olduklari inanclar sizi nicin geriyor ?
kompleks,kiskanclik,önyargi vs. olur mu olur..
slm.
deli -- 26.01.2013 - 08:21
Ben mesela güneşe taparım. Onun yaratıcı olduğuna inanmam ama, bunu bilirim. İnanmak bilinemeyen şeyleredir. Oysa gün gibi güneş gibi bir gerçeği bilmek gerekir.
Bu yüzden inanan insan, bilemeyen insandır. Verilen oranlar da bilemeyen, göremeyen insanların oranlarıdır. Bununla övünmek; milyarlarca insanım atom fiziğini bilmemesiyle övünmek gibidir.
ebubekir -- 26.01.2013 - 10:08
deli yazdi; "..Ben mesela güneşe taparım......"
ibrahim peygamber de mealen söyle demis;
..rabbim yildizdir öyle mi ?
batti gitti..
..rabbim aydir öyle mi ?
o da batti..
..o zaman günestir cünkü o daha büyüktür..
o da batti gitti..
öyleyse bunlardan rab olamaz......"
deli,simdi sen günesin sahibine degil de direk günese mi tapiyorsun ?
slm.
deli -- 26.01.2013 - 11:05
ebubekir güneş hep orada duruyor. Onu, battı gitti sananlar (hatta balçığa battığını sananlar) dünyanın döndüğünü anlayamamış insanlardı.
Sen de güneşin batmadığını, aslında dünyanın döndüğünü biliyorsun değil mi?
ebubekir -- 26.01.2013 - 11:23
deli soru söyleydi,simdi sen günesin sahibine degil de direk günese mi tapiyorsun ?
tapmak:
-Tanrı'ya kulluk etmek.
-Herhangi bir şeyi "tanrı" diye tanımak.
-Tutku ile sevmek, bağlanmak.
slm.
deli -- 26.01.2013 - 11:32
Güneşin sahibi olduğunu düşünmen tıpkı güneşin battığını sananların düştüğü durum gibi.
O'nun sahibi yok.
ebubekir -- 26.01.2013 - 12:14
güzel..
peki tapinmak nicin yada kime ?
slm.
HoLa -- 27.01.2013 - 00:27
:)
insanoğlu, inanılmaz bulduğuna inanan bir salaktır...
Misafir -- 27.01.2013 - 03:46
evet niçin ya da kime?
niye tapınıyorsun ki? tapınman gerekmiyor. tapınınca sonsuzluğu bulacığını düşünmek mi avutuyor seni?
deli -- 28.01.2013 - 07:58
Dünyadaki tüm yaşamın kaynağına sevgim ve saygımdan dolayı.
ebubekir -- 28.01.2013 - 10:12
-Güneş'e ve onun parıltısına
-Andolsun ki,onu izlediği zaman Ay'a,
-ona parlaklık verdiği zaman gündüze,
-onu sarıp örterken geceye,
-göğe ve onu yapana,
-yeryüzüne ve onu yuvarlakça döşeyene...." (sems/1-6)
aciklama: ".......Yuvarlakça yaymak, döşemek" anlamındaki sözcüğün yeryüzü için kullanılması, yeryüzünün insanların ve diğer
canlıların yaşamasına ve yiyeceklerini sağlamasına elverişli bir şekilde yaratılmış olduğunu ve şeklinin de tam yuvarlak değil, yuvarlakça olduğunu anlatmaktadır.
Dünyamızın şeklinin "kutuplardan basık elipsoit [dönel elipsoit]" olduğunun daha yeni sayılabilecek bir tarihte keşfedildiği hatırlanacak olursa, 14 asır önceden yeryüzünün şekli için "dönel elipsoit"e en benzer yapıdaki devekuşu yumurtasını anlatan bir sözcüğün kullanılması, gerçek ve büyük bir mucizedir....." (iste kuran)
konuya dönersek..
yasam kaynagi ile ilgili sorulara cevap arayan ibrahim gercek yaratici´da karar kildiktan sonra söyle demistir;
"...Ben, her dinden geçip yalnız hakka eğilerek yüzümü o gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim...." (enam/79)
yine,
yasam kaynagiyla ilgili arastirmalar neticesinde stephen hawking en son beyaninda;
"..Ama bu hiçbir şekilde, Bilim Kuralları'nı koyan ve onları da yaratan bir Tanrı olmadığı anlamına gelmez.." der..
sanirim sen de yaptigin arastirmalardan sonra ,"Ben mesela güneşe taparım" diyorsun saygi duyarim..
slm.
deli -- 28.01.2013 - 12:13
Bütün bu yazdıkların ibrahimin ve senin sorunun. Dediğim gibi ben gerçek bir şeye taparım. Mitlere, efsanelere veya varsayımlara değil.
ebubekir -- 28.01.2013 - 12:41
deli,panik yapma ibrahim ve ebubekir´in sorunu yok o nedenle de yorumun sonunda,".. sanirim sen de yaptigin arastirmalardan
sonra,"Ben mesela güneşe taparım" diyorsun saygi duyarim.."diye ilave yaptim..
hem,herkesin tanrisi kendine sorunu olan da "tanri yok, din yalan" can simidine sarilmis..
ilginc hawking´i zikretmemissin halbuse o senin gibi düsünmüyor ibrahim´le de yasit degil:)
slm.
Kardan Adam -- 28.01.2013 - 15:55
Ebubekir,
Ben Hadise'ye tapıyorum.
Noolcek şimdi?
ebubekir -- 29.01.2013 - 03:25
Kardan Adam,tapan yada tapinan "Noolcek şimdi?" diye sormaz:)
slm.
marcos -- 29.01.2013 - 05:54
Boş beleş işler bu tapınma işleri. Aklınızı kullanın biraz.
Kardan Adam -- 29.01.2013 - 07:14
Keşke beni Hadise yaratsaydı...
Günde 15 vakit tapardım
Seve seve...
ebubekir -- 29.01.2013 - 09:46
nasil bir beles istir ki bu yediden yetmise,okumusundan cahiline,kadinindan erkegine herkes bu islerle mesgul..
akillarini peynir ekmekle mi yedi bunlar:)
slm.
marcos -- 29.01.2013 - 11:23
He canım he. Uğraşıyorlar da sanki insanlık yararına bir şey keşfettiler. Sanki bi tedavi buldular veya aya gittiler. Sefil hayatlarının öte dünya hayalleriyle çekilebilir hale gelmesinden başka ne var?
ebubekir -- 29.01.2013 - 17:15
marcos,sonsuzus´da yazan üni´li forumdaslarin insanlik icin yararli islere imza atip atmadiklarini bilmiyorum ancak forumda yazip cizdiklerine bakilirsa onlarinda ugraslari pek farkli degil basliklar ve yorumlar ortada..
bak,
hawking onca beyin firtinasina ragmen gel gitlerden kendini kurtaramiyor en son beyanini hatirlatayim,"..Ama bu hiçbir şekilde, Bilim Kuralları'nı koyan ve onları da yaratan bir Tanrı olmadığı anlamına gelmez.." der..
gördügün gibi ne olursan ol (gel) O´nsuz olmuyor..
slm.
HoLa -- 29.01.2013 - 17:43
Bir dakika yahu;
"-Güneş'e ve onun parıltısına
-Andolsun ki,onu izlediği zaman Ay'a,
-ona parlaklık verdiği zaman gündüze,
-onu sarıp örterken geceye,
-göğe ve onu yapana,
-yeryüzüne ve onu yuvarlakça döşeyene...." (sems/1-6)"
Bu hangi mealden?
Hüseyin AKTAŞ -- 29.01.2013 - 17:48
"Aşağı mealleden":)
oik0s -- 29.01.2013 - 18:18
Şems 6.
- Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun. (Diyanet)
- Yere ve onu döşeyene. (Y.Nuri Öztürk)
- Ve yeryüzünü, onun (uçsuz bucaksız) genişliğini! (Muhammed Esed)
- - - -
Bu da Mısır çıkışlı, islami araştırmalar başkanlığından bir meal:
Sura 91. Shams, or The Sun
6. By the earth and its [wide] expanse:
(THE HOLY QURAN KORAN English Translation of the Meanings by Abdullah Yusuf Ali From a version revised by the Presidency of Islamic Researches, IFTA, Call.)
Ben de "Yuvarlakça" bulamadım. Herzamanki yalan ve dolanın müracaat noktası...
Nibelunga -- 29.01.2013 - 18:37
Ben böyle Tanrı'ya taparım arkadaş! Öylesine emin ki kendinden, birbirinden farklı pek çok inanış, birçok dine izin vermiştir. İstese tek bir ateistin olmayacağı şu dùnyada biraz çatlak sesler eklemistir.Bu kadar çok çelişki, paradoks barındıran ya da insanlarla böylesi bilinemez türden ilişki kuran Tanrı'yı hem tapar, hem de severim.:)
HoLa -- 29.01.2013 - 18:54
:)
azıcık meydanı boş buldu mu sıkmaya başlıyor...ya tutarsa.
see the blind man shooting at the world...
ebubekir -- 29.01.2013 - 19:18
kaynak elestirdiginiz mealin ardindan gelen aciklama bölümünün sonunda belirttim gözünüzden kacmis tekrarlamakta fayda var..
buyrun,
".....................................................kaynak: iste kuran (hakki yilmaz)
-Güneş'e ve onun parıltısına
-Andolsun ki,onu izlediği zaman Ay'a,
-ona parlaklık verdiği zaman gündüze,
-onu sarıp örterken geceye,
-göğe ve onu yapana,
-yeryüzüne ve onu yuvarlakça döşeyene...." (sems/1-6)
aciklama: ".......Yuvarlakça yaymak, döşemek" anlamındaki sözcüğün yeryüzü için kullanılması, yeryüzünün insanların ve diğer
canlıların yaşamasına ve yiyeceklerini sağlamasına elverişli bir şekilde yaratılmış olduğunu ve şeklinin de tam yuvarlak değil, yuvarlakça olduğunu anlatmaktadır.
Dünyamızın şeklinin "kutuplardan basık elipsoit [dönel elipsoit]" olduğunun daha yeni sayılabilecek bir tarihte keşfedildiği hatırlanacak olursa, 14 asır önceden yeryüzünün şekli için "dönel elipsoit"e en benzer yapıdaki devekuşu yumurtasını anlatan bir sözcüğün kullanılması, gerçek ve büyük bir mucizedir....." (iste kuran)......................"
slm.
HoLa -- 30.01.2013 - 02:26
Gözden kaçan bir şey hala orada olmalı değil mi?
Nedense bu Hakkı Yılmaz ismi hala orada yok...
Bu Arapçası: 91/6: Vel'ardı ve ma tahaha. burada "yuvarlakça" kelimesi hangi kelime?
Bu İngilizcesi: 91/6: And the earth and Him Who extended it burada da öyle bir kelime yok.
Başka bir İngilizce: 91/6: and the earth and all its expanse yok
Başka bir İngilizce: 91/6: By the Earth and its (wide) expanse yok
Azerbaycan: 91/6: And olsun yerə və onu döşəyənə yok
Alamancası: 91/6: Und bei der Erde und ihrer Ausbreitung yok
Yaşar Nuri ile Diyanet zaten asmış oik0s: onlarda da yok.
:)
Yok öyle bir kelime...
Zontanın teki itelemiş o kelimeyi oraya ...
ebubekir -- 30.01.2013 - 10:00
HoLa,belliki isine gelmemis cünkü iste kuran´in (tebyinul kuran) müellifi hakki yilmaz oldugunu sen zaten biliyorsun bir yazim üzerine yazdigin yorumda belirtmistin ordan hatirliyorum..
acikca hakki yilmaz´in tefsini kabul etmiyorum diyecegin yerde armutun sapi,üzümün cöpü pesindesin..
her daim söylüyorum su reddiyeci ile gelenekci arasinda fark yok E kaynak bir olunca dogal olarak cikan ses verilen tepki benzer oluyor istemezuk da istemezuk..
ingiltere,almanya,azerbeycan´a uzanmadan önce keske hakki yilmaz hoca´nin tefsirinden "yeryüzüne ve yuvarlakca döseyene" aciklamasinin tamamini okusaydin..
neyse ben yardimci olayim buyur;
iste kuran´in (tebyinul kuran) müellifi hakki yilmaz: "yeryüzüne ve onu yuvarlakça döşeyene"
".....Bu Âyet de yine ما - ma edatının iki anlamına göre:
"Yeryüzüne ve onu her taraftan yayan ve uzatan, canlıların yaşamasına uygun hâle getiren Allah'a [kasem olsun ki]"veya "yeryüzüne ve onu yayan fiziksel, kimyasal ve biyolojik kanunlara, sistemlere [kasem olsun ki]"şeklinde çevrilebilir.
Bu Âyetle
yeryüzünün oluşumu ve döşenmesi ile ilgili mucize niteliğindeki fiziksel kanunlara işaret edildiği gibi, طحيها - tahâhâ sözcüğü ile de bir başka mucize sergilenmiştir.
طحى - TAHA ve دحى - DEHA. Âyet' teki: طحيها - tahâhâ sözcüğü,
konunun detaylandırıldığı Nâziât Sûresinin 30. Âyetinde دحيها - dehâhâ olarak yer almaktadır.
Sözcüklerdeki harflerin bazen sertleştirilmesi, bazen de yumuşatılması şeklinde ortaya çıkan bu durum, Türkçede de görülmektedir.
Meselâ
aslı "temur" olan sözcük günümüzde "demir" olarak yazılmakta ve söylenmekte, "Konya, kara, kabak" sözcükleri de birçok yörede yumuşatılarak "Gonya, gara, gabak" şeklinde telâffuz edilmektedir.
Keza Fatıma ismi de Fadime şeklini almıştır.
Dolayısıyla bu Âyetteki tahâhâ sözcüğü ile Nâziât Sûresinin 30. Âyetindeki dehâhâ sözcüğü arasında bu tür bir ilgi vardır.
Bundan
dolayı her iki sözcük de aynı anlama gelmekte ve ikisi de "yaymak, döşemek" anlamında kullanılmaktadır.
Bu ilgi,
sözcüklerin anlamları konusunda en sağlam ve en güvenilir kaynak olan Allame İbn-i Menzur'un Lisanü'l-Arab adlı eserinde mevcuttur.
TAHA:
Ferra şöyle açıklamıştır: طحى - tahâ ve دحى - dehâ 'bir ve aynıdır.
Şimr de şöyle demiştir: حيها - tahâhâ . دحيها - dehâhâ anlamındadır. ط - tı harfi د - del harfinden dönüşmüştür.
Bu sözcüğün anlamı içerisinde bitkilerin yeryüzüne yapışması ve yayılması anlamı da mevcuttur.
Buradaki mucize,
sıradan "yaymak ve döşemek" eylemi için Arapçada بسط - beseta ve وسع - vessea sözcükleri varken Âyette arzın [yerkürenin] yayılıp döşenmesi için طحى - tahâ ve دحى - dehâ sözcüklerinin kullanılmış olmasıdır.
Çünkü
bu sözcükler sıradan ve normal bir yaymayı değil,
arzın şekline uygun olan "yuvarlakça yayma"yı ifade etmektedir.
DEHA:
دحو - dahv sözcüğünün manası "devekuşu yumurtası" anlamı eksenindedir.
Bu
sözcüğün türevleri "devekuşu yumurtası", "devekuşunun yumurtasını bıraktığı yer" gibi anlamlar taşımaktadır.
Bu
sözcüğün türevlerinden olan مدحة - midhat sözcüğü, Mekkelilerin yuvarlak taşlar ve ceviz ile oynadıkları, bu günkü golf oyununa benzer bir oyunun adıdır.
Bir çukur kazılır, kazılan çukura yuvarlak taş veya ceviz düşürülmeye çalışılırdı. Yuvarlak nesneyi çukura düşüren kişi oyunun galibi, düşüremeyen de mağlûbu sayılırdı.
Ebi Rafi' rivayetinde Peygamberimizin torunları Hasan ve Hüseyin'in de bu oyunu oynadıkları anlatılır. دحو - dahv sözcüğünün türevlerinden olan مداحى - medâhî sözcüğü de "kursa/yufka gibi yuvarlak taşlara" verilen addır "Yuvarlakça yaymak, döşemek" anlamındaki sözcüğün yeryüzü için kullanılması, yeryüzünün insanların ve diğer canlıların yaşamasına ve yiyeceklerini sağlamasına elverişli bir şekilde yaratılmış olduğunu ve şeklinin de tam yuvarlak değil, yuvarlakça olduğunu anlatmaktadır.
Dünyamızın şeklinin "kutuplardan basık elipsoit [dönel elipsoit]" olduğunun daha yeni sayılabilecek bir tarihte keşfedildiği hatırlanacak olursa, 14 asır önceden yeryüzünün şekli için "dönel elipsoit"e en benzer yapıdaki devekuşu yumurtasını anlatan bir sözcüğün kullanılması, gerçek ve büyük bir mucizedir.
Şems Sûresinde az ve öz bir anlatımla ortaya konulan bu konu, iniş sırasına göre 81. Sûre olan Nâzîat Sûresinde şöyle detaylandırılmıştır:
(Nâziât; 27–33) Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz yoksa gök mü? Onu [göğü] O [Allah] yaptı: Boyunu yükseltti ve onu düzene koydu gecesini kararttı ve kuşluğunu [ışığın parlaklığını] çıkarttı.
Ve
ondan sonra yeryüzünü döşedi;
yeryüzünden suyunu ve otlağını çıkardı, dağları da sabitledi, [demirledi;
sağlam bir şekilde yerleştirdi] sizin ve hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere.
Kur'ân'ın indiği dönemde mahiyetlerinin bilinmesi mümkün olmayan bu Âyetler, aslında çağımızın bilginlerini muhatap almaktadır......"
slm.
Kardan Adam -- 30.01.2013 - 10:21
Ebubekir,
Hadise tanrı olsaydı günde 10 sefer filan namaz kılar, tapar, her türlü dini vecibemi bi-hakkın ifa ederdim.
Ya da tanrı Hadise olabilir, farketmez.
statik -- 30.01.2013 - 14:31
ebubekir,
"dağları da sabitledi, [demirledi;sağlam bir şekilde yerleştirdi]"
sence dağlar sabit mi? yoksa onlar dönmüyor mu?
Bana, dünyanın döndüğünü yazan bir ayet getir.
oik0s -- 30.01.2013 - 16:56
Yazdığı şey:
Fes(takke) ile fesih sözcüğünü aynı anlama veya köke atamak ile aynı şey...
Dil bazen yabancı kelimeler alır, özellikle devekuşu arabistan çölleri için uygun bir hayvan değildir bu nedenle devekuşu yumurtası getirildiği bölgedeki ismiyle anılma şansı yüksek bir kelime olabilir. Ve bir fiil ile benzerliği sadece bir tesadüf de olabilir.
Bunu da geçelim,
Hadi çok zorlayalım ve "yuvarlakça yaymak" mealini bi an kabul ettiğimizi düşünelim.
Ne demek yahu ?
YUMURTA kelimesinin arapça karşılığı mı yokmuş ?
Tanrı diyememiş : "ben dünyayı yumurta gibi yusyuvarlak yarattım."
İslamla uğraşanların bile güleceği cinsten hezeyanlar...
ebubekir -- 30.01.2013 - 20:45
statik yazdi; "..sence dağlar sabit mi?...."
"...Ve
-sen
-dağları görürsün
-sen
-onları donuk
-durgun sanırsın
-Oysa
-onlar her şeyi sapasağlam yapan Allah'ın yapımı olarak bulutun yürümesi gibi yürümektedirler...." (neml/88)
hayatta duraganlik yok,hicbir sey de sabit degil dünya hareket halinde, daglar bulutlar vs. hareket halinde sözü de var,nerde hareket orda bereket:)
statik,dünyanin dönMEdigini yazan bir ayet göster..
faydali olur düsüncesiyle kisa bir ekleme yapayim..
"İnkâr edenler Evren [Gökler] ve yer birbirleriyle bitişik iken onları ayırdığımızı........" (enbiya/30)
aciklamasi: Hakki yilmaz (iste kuran)
"............Âyette Evren'in başta bitişik olduğu Arapça "ratk" kelimesiyle ifade edilir ki; bu kelime kaynaşmış durumda iç içe geçmeyi ifade eder.
Arapça "fatk" kelimesi ise ayrılmayı, bölünerek ayrılmayı ifade eder.
Âyetin belirttiği bu ayrılmayı Lemaitre ortaya koyduğunda, bu kuramın başta dirençle karşılaştığını Evren'in genişlemesini açıklarken anlattık.
Bu fikre karşı koyanlardan biri de Fred Hoyle idi.
1940'lı yıllarda Fred Hoyle, Evren'in Big-Bang ile başlaması halinde, bu ayrılmanın [patlamanın] bir kalıntısı olması gerektiğini öne sürerek; "Bana bu Big-Bang'in bir fosilini bulun" dedi.
Aslında Fred Hoyle bunu Big-Bang ile alay etmek için söylemişti. Onun bu alaycı meydan okuması Big-Bang'i destekleyen birçok delilin bulunmasına yol açtı.
Hoyle'nin alay etmek için kullandığı fosil tabiri, ilginç bir şekilde o zamandan sonra bulunan deliller için kullanıldı. Hoyle Big-Bang ile alay ederken, onu yok etmek isterken, istemeyerek onun daha da çok kanıtlanmasını sağladı.
1948'de George Gamov ve öğrencisi Ralph Adler, Big-Bang olduysa gerçekten Hoyle'nin söylediği fosilin olması gerektiği sonucuna vardılar.
İleri sürdükleri mantığa göre Evren Big-Bang'den sonra her yöne doğru genişlediğinden bu alçak düzey fon radyasyonu, bakılan her yönde mevcut olmalıydı.
Big-Bang'den sonra çıkan diğer bütün radyasyonların Evren'in içinde belli bir başlangıç noktaları olacak ve sadece o noktadan dışarı doğru yayılacaklardı.
Ancak tüm Evren'i başlatan bir patlamadan çıkan radyasyon böyle bir tek noktaya kadar izlenemezdi. Böyle bir Evren'in genel dinamik genişlemesiyle bu radyasyon her yana yayılmak zorundaydı.
Gamov ve Adler'in tahmin ettiği radyasyon 1960'larda New Jersey'de Princeton Üniversitesi'nde bir grup tarafından çok hassas aletlerle araştırılmaya başlandı. Fakat bu çok önemli bulguyu bulmak enteresan şekilde başkalarına nasip olacaktır.
Arno Penzias ve Robert Wilson, Bell telefon şirketinde iki araştırmacıdır. Bir gün ikili Evren'in her yanından gelen bir parazitle karşılaşırlar ve bunun sebebini tam olarak anlayamazlar.
İşin enteresan yanı, Penzias ve Wilson olayı iyice anlamak için çok yakınlarda çalışan Princeton Üniversitesi'ndeki ekipten Robert Dicke ve arkadaşlarını telefonla ararlar. Telefonu kapatan Dicke büyük bir hayal kırıklığına uğrar ve Nobel ödülünü kazandıracağını umdukları keşfi başkalarının bulduğunu anlar.
Evet, bir soğuk kaynakla kıyaslıyorlardı ve hep mutlak sıfırın tam 3 derece üstünde 3 Kelvin'deydi. Radyasyon tam beklenen özelliklere sahiptir ve Evren'in her tarafından gelmektedir.
Hoyle'un bulunmayacağını sandığı fosil bulunmuştur. Nobel ödülünü de böylece Penzias ve Wilson kazanır.
Evren'in genişlediğini ve tüm Evren'in bitişikken birbirinden ayrıldığını Kur'ân dışında ortaya koyan hiç kimse olmamıştır.
İşte Eski Yunan, işte Ortaçağ, işte Yeniçağ, işte Platon'lu, Thales'li düşünce yoğunluğu, işte Batlamyus, işte Kopernik, işte Kepler, işte Kant...
İnsanlık tarihinin tüm dehalarının hiçbiri genişleyen bir Evren'de olduğumuzu bilemediği gibi, bu Evren'in yaratılışının başında her şeyin birbiriyle bitişik olduğunun da farkına varamamışlardır.
Gelişmiş aygıtlar olmadan, bilimsel birikim kullanılmadan bu sonuçlara varmak imkânsız olduğu için tüm bu ünlü felsefeciler, fizikçiler bu sonuçlara varamamışlardır.
Evren'in yaratıcısı Evren hakkındaki bu en önemli bilgileri kitabıyla insanlara bildirerek bu Evren'sel oluşumlara dikkatleri çekmiştir.
Günü gelince Uzay'da bir nokta olan insana tüm Uzay'ın bir noktadan yaratıldığının delillerinin örtüsünü açan Allah, böylece hem Evren'in bilgisini insanlara sunmuş, hem de kendi kitabının mucizelerini göstermiştir.
Einstein da Evren hakkında yaptığı keşiflerden çok, bunların anlaşılabilmesine şaştığını söylemiştir......"
ve..
hawking; "..Ama bu hiçbir şekilde, Bilim Kuralları'nı koyan ve onları da yaratan bir Tanrı olmadığı anlamına gelmez.." der..
slm.
gamaro -- 31.01.2013 - 04:11
Hiç olur mu oik0s..
Kutsal kitap raconudur.
Adam gibi köksüz, götsüz söylersen olmaz.
Bknz:Kutsal Kitaplar
marcos -- 31.01.2013 - 04:28
Ruh ve ahiret hakkında söylenenlerle artık kimse kandırılamadığı için tanrı tüccarları yeni pazarlama teknikleri geliştirmek zorunda. Bu da onlardan biri.
ebubekir -- 31.01.2013 - 06:01
gamaro hosgeldin..
HoLa; "..azıcık meydanı boş buldu mu........." der demez gamaro koptu geldi:))
slm.
ebubekir -- 31.01.2013 - 06:08
marcos,insan düsünen ve degisen bir varlik o nedenle her konuda oldugu gibi "ruh ve ahiret" hakkinda söylenenler her dönem farklilik arzediyor sen ilgilenmedigin icin bilmiyor olabilirsin..
ateist tüccar bu gercegi degistiremez denedi elinde patladi:)
slm.
marcos -- 31.01.2013 - 06:57
Evet insan düşünen bir varlık haklısın. Ben de o kadar yalanı ortaya çıktığı halde bu adam nasıl bu kadar rahat diye düşünüyordum.
denge -- 31.01.2013 - 07:21
ebu bekir.
dünyanın yuvarlaklığını falan boşver.
bak sana, tam olarak haytaın içinden sorular soracağım.
insanların büyük çoğunluğunda tanrı inancı var ve dolayısıyla ciddi hatalar yaptıklarında(gasp, dolandırcılık, cinayet, tecavüz v.b.) öldükten sonra tanrının çok şiddetli gazabına uğrayacaklarına inandıkları halde neden bu gibi şeyler daha da artmakta?
birde madalyonun diğer yüzüne bakalım.
hayatı boyunca dindar ve güzel bir hayat geçirmiş bir insanın ölüme yaklaştığı yaşlardaki o g.t korkusu da neyin nesi oluyor?
HoLa -- 31.01.2013 - 07:26
Keşke kutsal kitap bunu yazsaydı da azıcık kutsal olsaydı.
Sen kalk bu ayetteki "tahaha" diğer ayette "dehaha" oradan kaseye, kase de zaten ovalce...cee cee cee.
Bunu diyen bana diyor ki armutun sapı elmanın çöpü.
Bırak sapı mapı...Kalas gibi gerçek şu ki, olmayan, yazmayan bir kelimeyi oraya montelemek sahtekarlıktır.
Yani ebubekir bu konuda yalnız değilsin.
Tasalanma.
ebubekir -- 31.01.2013 - 14:28
denge, hayat sadece iyi veya kötü degildir yani oran farkli olsa da her normal insanin icinde her ikisinden bulunur..
hem onca kötülüklere ragmen dünya da güzel seyler oluyor bi farkla kötü/cirkin daha cok manset oluyor..
tanriya inansin inanmasin "gasp, dolandırcılık, cinayet, tecavüz v.b." herkesce cirkin kabul edilir (yasalar o nedenle vardir) dolayisiyla bu tarz davranislari sadece inananlarin üzerine yikmaya calisanlar gercegi degil sadece önyargili olduklarini ifsa etmis olurlar..
insan insandir ve yaptiklarindan sorumludur..
slm.
oik0s -- 31.01.2013 - 15:28
Bak neler oluyor:
Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkında, tüzüğündeki ''cemevlerini ibadethane'' olarak niteleyen maddesi nedeniyle açılan kapatma davasını ikinci kez reddetmesi, savcı tarafından temyiz edildi.
Cumhuriyet Savcısı İsmail Akdoğan'ın temyiz dilekçesinde, ''Aleviliğin din, cemevinin ibadethane olmadığı'' savunuldu.
Aleviliğin, Mevlevilik gibi İslam'ın alt tasavvufi yorumu olduğu kaydedilen dilekçede, ''Cemevleri ile Mevlevi dergahı aynı mahiyette ve değerdedir. Her ikisi de hayat tarzıdır. Aleviliğin yeni bir din, cemevinin yeni bir ibadethane olduğu düşünülemez'' ifadesi kullanıldı.
Oldukça ilginç di mi ? Hani yüce kralınız alevilerin hak ve hukukunu vercekti ? Demek ki ulu hünkarınız kararı beğenmedi. Olur böyle şeyler... Sıradan olaylar... Ne önemi var... Maksat kralın adamları mutlu olsun. Yesin içsin arasıra cuma'da hava atsın, gelsin paralar... Olmadı bi hac yapıp cümle günahı da sildirdin mi işlem tamamdır.
ebubekir -- 31.01.2013 - 16:26
savci halt etmis herkes ibadetini özgürce yapmali..
"Pir yolu" Haber:
"....AKP’li Vekil: Cemevi İbadethanedir..
TBMM Başkanlığı’nın “Cemevleri ibadet yeri değildir” savunmasına AKP içinden de tepki geldi.
Ankara Milletvekili Haluk Özdalga,
“Haklar ve özgürlükler devlet bürokrasisi tarafından belirlenemez. Aleviler yerden göğe kadar haklıdır....."
slm.
oik0s -- 31.01.2013 - 17:31
Madem öyle o milletinvekilleri bi toplanıp karar alsalardı. 10 senedir bi karar almadıkları gibi arasıra aba göstermeyi de ihmal etmiyorlar. İslamcıların yüzkarası kıvırtma politikaları...
Samimi olan Cemevlerinin ibadet yeri ve aleviliğin bir DİN olduğunu çoktan kabul ederdi.
oik0s -- 31.01.2013 - 17:51
Suudi Arabistan hükümeti, hem kadın hem erkek personel çalıştıran mağazalarda personeli birbirinden ayırmak için duvar inşa etme mecburiyeti getirdi.
El Arabiya’nın haberine göre, hem kadın hem erkek eleman istihdam eden mağazalarda personel en az 1.6 metre olacak bir duvar veya panoyla birbirinden ayrılacak.
Çalışma Bakanı Adil Fakih bu amaçlara ülke çapında mağazalara bir ay süre tanındığını açıkladı.
ebubekir -- 01.02.2013 - 02:45
madem öyle,
mustafa kemal diyaneti dezayn ederken alevi´leri iskalamasaydi..
tekke zaviye kanunu adinda bir ucube peydahlayip özellikle aleviligin kanadini kolunu tirpanlamasaydi..
devrim kanunlari olarak bilinen bu ilkel yasalari degistirilemez ve teklif edilemez zihina büründürmeseydi vs..
olan oldu diyelim o zaman sözde cagdas ! chp,kemalist sag ve sol partiler bu yanlisa bi dur deseydi,günümüze kadar cemevi yasaklarini kaldirmak icin ugras verseydi,devrim kanunlari degistirilemez /teklif edilemez ilkel yasalara dokunsaydi vs..
mevcut anayasaya uymak zorunda olan ve "halt etmis" dedigimiz savci "cemevi ibadethane degildir" ictihadini iste bu ilkel kannlara dayandirdigini hatirlamakta fayda var..
igenyi kendine cuvaldiza karsindakine..
slm.
oik0s -- 01.02.2013 - 05:05
Mustafa Kemal öleli 75 yıl oldu. Chp iktidarı bırakalı 67 sene geçti...
Sonrası hep demokrat parti ve onun devamı olan AP, ANAP, DYP ve benzeri süreçlerle geçti.
Bu arada dünya değişti. İnternet ve iletişim çağına geçildi. Akp iktidara geldi.
Velakin meselenin özünü partiler belirlemiyor. Sünni çoğunluk belirliyor. Bugüne kadar da onlar belirlemiş.
Sünni tarafın bu meseleye esas bakış açısını "Komünist" karşıtlığı oluşturduğundan 80 darbecileri bile ABD destekli anti-komünist politikaları oluşturup alevileri asimile etmeye çalışmışlardır.
Kime ne anlatıyorum. Aha bak Suriye...
ebubekir -- 01.02.2013 - 07:22
oikos,kac yil gecerse gecsin onca ilkel uygulamalar atatürk (rizasi kazanilsin diye) adina yapildi..
unutmayin ki bi taraf (alevi) ezilip digeri (sünni) acik/gizli kollanildiginda sikayet edilenden baska sonuc cikmaz yani ne ekersen onu bicersin..
her olayin bir evveli var görmemezlikten gelmek mümkün degil elbette siddetine göre de sosyal yansimalari(domino effekt)oluyor ve yillar gecsede hissediliyor,etkisi görülüyor..
tamam iktidarda olanlari anladik peki
chp (ana muhalefet) ne ise yarar ?
aldigi onca alevi oyun hakkini niye ver-E-miyor ?
forumdaslardan biri (ismini hatirlamadim) atatürk´ün (chp) gizli sünni oldugunu dillendirmisti hala devam ettiriliyorsa hic sasirmam:)
slm.
oik0s -- 01.02.2013 - 12:09
CHP iktidar mı ?
Ve chp den sana ne ? Sen şu an iktidarda olan hükümdarlığına bi bak! gerisi zottiri...
Bu arada o dominoya da iyi bak... Osmanlının taaaa ne zamanından beridir sürmüş alevi katliamları, kaç kişi bu uğurda can vermiş, hangi padişah daha çok alevi kesmiş...
Sonra bana de...
Şu şu olay ve zamandan beri...
Dominoymuş... Sünni vahşiler...
ebubekir -- 01.02.2013 - 17:44
oikos yazdi; "..Sünni vahşiler..."
heh heh..
mustafa kemal dahil kemalistlerin ekseriyeti sünnidir (yoksa degilmi?) dolayisiyla senin ölcüne göre "Sünni vahşiler" kategorisine giriyorlar..
oikos yazdi; "..CHP iktidar mı ?.."
normal (demokratik) sistemlerde partiler ancak hakkiyla muhalefet ederek iktidara gelir o nedenle chp bu kafayla iktidar yüzü göremez..
soru,"..chp (ana muhalefet) ne ise yarar ? aldigi onca alevi oyun hakkini niye ver-E-miyor ?..." cevapsiz kaldi:)
slm.
ebubekir -- 02.02.2013 - 07:51
oikos,son bombaci "vahsi sünni" degil "vahsi marksist-leninist" ateist ilkelere bagli bir ortodox solcu..
arife tarif gerekmez..
slm.
maydanoz -- 02.02.2013 - 09:12
Üzülme Xenix hoca :
Sonsuza kadar ateşte yanma Korkusuyla başedebilecek cesareti taşıyan çok az insan vardır.
insan bir şeye inandığı zaman , başkalarını da buna inandırmak için yalan yanlış şeyler eklemekten çekinmez.
Nesilden nesile bu inançlar yuvarlana yuvarlana zamandan ve dedikodulardan beslenerek yıkılması zor güçler haline gelirler.
Gel gör ki, mesele inanmak ve ya inanmamak üzerine temelleniyor.
Ben inanmayı seçmiyorum, Bilmeyi seçiyorum...
Ne kadar korkunç olursa olsun , neye mal olursa olsun , bilmeyi seçiyorum.
Sor bakalım şimdi , kaç kişi kafasını kuma gömmekten vazgeçip , gerçekle yüzleşme cesaretini gösterebilir ?
Kaç kişi hayatında köklü değişimlere "evet!" diyebilir ?
...
bu dünyada herkesi mutlu edebilseydik , batıl inançlar tamamen yok olurdu belki...Ama dünyada bu kadar mutsuzluk varken
insan, yepyeni ve tüm hayallerinin sonsuza dek gerçekleşeceği,sonsuza kadar mutlu olacağı bir cennet Hayal edecektir.
Bu hayal, onun dünyadaki tüm yaşanmamışlıklarının ,eksikliklerinin karşılığıdır.Hem de bedava olarak :)
ennteresan -- 20.02.2013 - 02:31
"tanriya inansin inanmasin "gasp, dolandırcılık, cinayet, tecavüz v.b." herkesce cirkin kabul edilir"