Yeni Sonsuz Us
Sayfalar: 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 -

Ötanazi hakkında

delete

* Hastanın isteği ve rızasıyla yapılmalıdır
* Hastanın bilinci olmasa da yakınlarının isteği ve rızasıyla yapılmalıdır
* Mucize olabilir, asla uygulanmamalıdır
* Dinen uygulanması yasak olduğu için uygulanmamalıdır
* Bunların dışında...


kendi ölmünü insanca

Baal -- 25.04.2011 - 17:36

kendi ölmünü insanca sağlayamayacak kadar sağlığını yitirmiş kişilere kamu kurum ve kuruluşlarınca son isteklerini yerine getirmelerinde destek sağlanmasını onaylıyorum.


Hayat bize biz istediğimiz

XINTeorisyen -- 25.04.2011 - 18:03

Hayat bize biz istediğimiz için verilmedi, Dolayısı ile biz istediğimiz için son veremeyiz.
Eğer yaşamı kendi kabiliyeti ile elde ettiğini düşünen varsa diyecek bir şeyim yok.


Kuranda yazılana uymuyor

Misafir -- 25.04.2011 - 18:06

Kuranda yazılana uymuyor desene sen şuna.


Her irade

xenix -- 25.04.2011 - 18:08

Her irade kendi yaşamına son verebilmeli. Eğer fiziksel olarak son veremiyorsa, bu isteği karşılanmalı.

Ötanazilik duruma düştüğünüzde, siz istemeyiniz Xinteorisyen, ama isteyenlere de engel olmaya hakkınız yok.


xenix: Takiplerim


Elbette

XINTeorisyen -- 25.04.2011 - 18:47

isteyenlere engel olmak değildir kastım. Sonuçta herkes isteği yere gitmekte özgürdür. Allah öyle bir duruma düşürmez inşaallah, ama takdir Allah'ındır beni böyle bir duruma düşürdü diye onun emanetine ihanet edecek değilim. Zaten sonsuz değildir yaşam, hem belki bu sayede günahlarıma keffaret olur çektiklerim.


Bana

xenix -- 26.04.2011 - 16:24

Bana emanet etmedi kimse. Ettiyse bile farkında değildim, haberim yoktu. Ben yoktum çünkü.

xenix: Takiplerim


Yasama veya olme hakki...

G Milat -- 26.04.2011 - 17:52

Bir insanin yasayip yasamama hakkini secmesine biz nasil karar veririz ki? Biz hangi hakla, kim olarak karar veririz. Eger kisi hasta ise ve o acilari cekmnek istemiyorsa tabiki de otanazi hakkini kullanabilir. Bu o hastanin yasamaya devam etmesini secebilmesi kadar dogal bir seydir.

*G Milat*


Ancak ölümün son

XINTeorisyen -- 27.04.2011 - 16:10

Ancak ölümün son olduğunu düşünen insan bu kadar kolaylıkla karar verebilir bu konuda ama insanın hayatının öldükten sonra devam ettiğini bilen, hayatın vucudunun ve sahip olduğunu düşündüğü herşeyin kendisine verilmiş bir emanet olduğunun bilincinde olan insanlar bu konuda böyle bir karar almazlar, ama dua edebilirler emaneti alması veya iki hayırdan birisini vermesi konusunda;
İnsan bedeninden ibaret bir varlık değildir, ölümden sonra ne olacağını bir miktar deneyimlemek isterseniz, kendiniz hakkında düşünün ben kimim deyin, kendi varlığınızı kendi içinizde arayın. Orada bulacağınız şey bedeninize ihtiyaç duymayacak olan bir benliktir.
İşte öldükten sonra bu varlık yani siz, yaptıklarının hesabını verecek... Hal böyleyken, bir hastalık yüzünden ölüm döşeğinde bile olsa insan kendisi hakkında böyle bir karar almaz. ama dua edebilir.
Ancak ölümün son olduğunu düşünen insanlar bunun bir hak olduğunu idda edebilir. Nasıl ki yaşama ayak basmak bir hak değilse, ondan ayrılmakta bir hak değildir.
Ve şu an hatırlamadığımız Elest hadisesinde verdiğimiz sözden sonra Hayat ve diğer herşey bize verilmiş bir emanettir.
Malum Elestte tüm yaratılmışlar "Elest-ü bi'rabbiküm" ifadesini "Bela" diyerek onaylamıştı.

Burada dünyadaki hayatımızda yapmamız istenen o zaman verdiğimiz sözü hatırlamaktır.
Yani "Ben sizin Rabbiniz değilmiyim" sorusuna "Evet Rabbimizsin.." şahitliği.


XINTeorisyen Xenix'e katılıyorum.

ŞİFRE -- 28.04.2011 - 06:36

"Her irade kendi yaşamına son verebilmeli. Eğer fiziksel olarak son veremiyorsa, bu isteği karşılanmalı.
"


Ölmek kadar güzel bir duygu varmıdır şu fani Dünyada XINTeorisyen.?





Saygılar Efendim,


Kac kez olmek duygusunu

G Milat -- 28.04.2011 - 06:59

Kac kez olmek duygusunu tattiniz ki?? Garip... Bildigim kadariyla insan yalnizca bir kez olebiliyor

*G Milat*


Aklıma Cem Yılmazın esprisi geldi

ŞİFRE -- 28.04.2011 - 07:06

Reenkarne olayı. Harika bir soru... Cevabı aşağıda... G Milat.. Çok öldüm ben...:))))



XINTeorisyen Bu da size gelsin...

ŞİFRE -- 28.04.2011 - 07:08


Reenkarnasyona

G Milat -- 28.04.2011 - 07:15

Reenkarnasyona inananiyorsaniz, sizin yerinizde olsam kendimi ha bire bir ucurumun kenarindan asagi birakirdim.Boylelikle hem ucmak hissini hem de olum hissini doya doya defalarca yasarsiniz.


*G Milat*


Peki efendim Önerinizi

ŞİFRE -- 28.04.2011 - 07:17

G Milat Önerinizi 2023 yılına kadar erteleyebilirmiyiz.




Saygılar Efendim,


G Milat Aslında sorunuzu Anestezi

ŞİFRE -- 28.04.2011 - 07:59

Anestezi uzmanı varsa aramızda aslında bir nebze o cevaplayabilir. Ölüm anını ve sonrasını ve geri dönüşü ne dersiniz. ...






Saygılar Efendim.


şifre

xenix -- 28.04.2011 - 17:03

Konu eşcinsellere bakış açınız , şifre: eşcinseller konuşsun
konu ötanazi hakkında düşünceniz, şifre: anestezisyenler konuşsun


Biz ne zaman konuşucaz? :)


xenix: Takiplerim


Birakin SIFRE en buyuk

G Milat -- 28.04.2011 - 17:29

Birakin SIFRE en buyuk harflerle konussun :)


*G Milat*


Xenix

ŞİFRE -- 28.04.2011 - 19:21

Her zaman, her daim konuşuyormuşsunuz zaten.
Üyelik süreniz
4 yıl 18 hafta.
Kitap yazmayı düşündünüzmü, Eğer böyle bir projeniz varsa sevinirim. Tüyap kitap fuarında ise bir imzanızı alırım.

G Milat sizdede 2 büyük harf mevcut...

Saygılar Efendim.


TDK bilgisi...

G Milat -- 29.04.2011 - 03:22

Iki buyuk harf olmasi cok normal degil mi sizce? Birincisi ilk adimin bas harfi, ikincisi de ikinci adim... Bildiginiz uzere ozel isimlerin ilk hafleri ve kisaltmalar buyuk harfle yazilirlar. Bir adi(nick'i) tamamen buyuk harfle yazmak daha farklica bir seydir.


*G Milat*


Hastanın isteği ve

Hüseyin AKTAŞ -- 29.04.2011 - 04:44

Hastanın isteği ve rızasıyla yapılmalıdır
Hastanın bilinci olmasa da yakınlarının isteği ve rızasıyla yapılmalıdır
Mucize olabilir, asla uygulanmamalıdır
Dinen uygulanması yasak olduğu için uygulanmamalıdır
Bunların dışında...

İlk seçenek cazip geldi ama sonradan ya birileri beni kendi isteğimle öldürürse dedim, yani istemediğim halde istedi diye? Yani bu şık bu yanıyla şık durmuyor...

İkinci seçenek kişinin yaşama ve savaşım hakkına saldırı gibi duruyor...

Mucizelere inanmam ama "yaşamak direnmektir" dedim ve bu seçenek şirin göründü gözüme; imledim... Nasıl olsa ölüm doğuştan sözlüm ve nişanlım; cepte keklik...

Dördüncü seçenekte herkesin dini kendine, dinsel öğretiler bu alana karışamaz...

Beşinci seçenek de hoş, yani ben aslında bunların dışındayım ya, daldım içine, çıkamadım:)

Ve beşinci şıkta;
TARANTA - BABU'YA
BEŞİNCİ MEKTUP


Görmek
işitmek
duymak
düşünmek
ve konuşmak
koşmak alabildiğine
başı dolu
başı boş
koş-
-mak...
Hehehey TARANTA - BABU
hehehey
yaşamak ne güzel şey
anasını sattığımın
yaşamak ne güzel şey..
Düşün beni
kollarım, senin üç çocuk doğurmuş
geniş kalçalarındayken...
Düşün sıcak...
Düşün kara bir taşa damlıyan
çırılçıplak
bir su sesini...
İstediğin yemişin
rengini, etini, adını düşün...
Gözdeki tadını düşün
kıpkırmızı güneşin
yemyeşil otun
ve koskocaman
masmavi bir çiçek gibi açan
ay ışığının...
Düşün TARANTA - BABU!
İnsanoğlunun yüreği
kafası
kolu
yedi kat yerin altından
çekip çıkarıp
öyle ateş gözlü çelik allahlar yaratmış ki
kara toprağı bir yumrukta yere serebilir,
yılda bir veren nar
bin verebilir.
Ve dünya öyle büyük,
öyle güzel
öyle sonsuz ki deniz kıyıları
her gece hepimiz
yan yana uzanıp yaldızlı kumlara
yıldızlı suların
türküsünü dinleyebiliriz...

Yaşamak ne güzel şey
TARANTA - BABU
yaşamak ne güzel şey...
Anlıyarak bir usta kitap gibi
bir sevda şarkısı gibi duyup
bir çocuk gibi şaşarak
YAŞAMAK...
Yaşamak:
birer birer
ve hep beraber
ipekli bir kumaş dokur gibi...
Hep bir ağızdan
sevinçli bir destan
okur gibi
YAŞAMAK...


Bir yerlerde

HoLa -- 29.04.2011 - 15:56

Bir yerlerde yazmıştım...

...hani şu yarışma vardı ya.

Prezervatifi daha kolay kullanmak için daha anlaşılır ve bizim milletin benimseyeceği bir isimle anılması için yarışma olayı...

...olay gerçek midir değil midir bilmem ama...

...prezervatife daha kolay anlaşılacak, dil dönebilecek bir isim aranmakta...

...ödüllü!

Yarışmayı Çorumlu bir herif kazanır:

Kuşakabin!

Ötenazi yerine...

"Bırakın beni gideyim"
"Çekiyordu, kurtuldu billa"

...anlamında bir şey bulsak...

...kafalar basacak.


Benerci Kendini Niçin

Misafir -- 29.04.2011 - 16:23

Benerci Kendini Niçin Öldürdü.


''Yarışmayı Çorumlu bir

Baal -- 29.04.2011 - 18:46

''Yarışmayı Çorumlu bir herif kazanır:

Kuşakabin!''


Yahu memleket insanının Çorumlularla alıp veremediği nedir?:)))

Tevatür bunlar yok böyle birşey.


Ölmeyi istemek suç

Baal -- 29.04.2011 - 18:57

Ölmeyi istemek suç değil, ayıp da değil .

Zaten bu insanlar kendileri başarabilecek olsalar ötanazi istemezler. Kendi işlerini kendi başlarına hallederlerdi.

Bazen insanları yaşatmak onlara iyilik yapmak demek değildir.

Öyle konumdaki bir insanı ölmeyi istediği halde çaresizlik içinde bırakmanın vicdanla alakasını göremiyorum.

Olsa olsa kişinin kendi bencil tabiatıyla alakası vardır.


Herhangi bir inancı olmayan

XINTeorisyen -- 30.04.2011 - 06:07

Herhangi bir inancı olmayan için bu doğru; ancak özellikle Müslümanlar için ciddi sıkıntı; Müslümanlar hayatı kendilerine verilmiş bir emanet olarak gördükleri için, onu verene muhalif olarak istememyi ayıp ve günah olarak görürler. Ayrıca cinayet ile ötenazi arasında bir fark yoktur.
Yani bir katil öldürmeden önce; maktulün rızasını alınca katil olmaktan çıkar mı ?
İntihar da bu sebeple hem suç, hemde yaradana karşı ayıptır.
Yaşamın takdir edilmiş bir süresi vardır, bu süreye itiraz etmek, kul için çok büyük bir günahtır.
Ancak Müslümanın bu durumda yapabileceği tek bir şey vardır.
Allah'a iki hayırdan birisi için dua etmek.
Bunun dışındaki tüm durumlar ciddi sıkıntı oluşturur. Tabii ki hesap günü için...
Oradaki sıkıntılardan ölerekte kurtulamazsınız malum.. :)


Bazı kavramlar, gerçekler,

HoLa -- 30.04.2011 - 06:29



Bazı kavramlar, gerçekler, haller...

...ancak ve ancak yaşanarak ve şahit olunarak öğrenilir.

Buralarda kırkbayır yarıştırmaya benzemez.

Beyne veya kemiğe metastaz yapmış kanserli bir yakınınızın son bir ayını izlemelisiniz mesela.

Ne Allah mallah kalır, ne din kalır ne de iman.




Tanrı bir insanın ölmeyi

Baal -- 30.04.2011 - 06:45

Tanrı bir insanın ölmeyi istemesinden neden rahatsız olsun?

Bu durumun tanrıya ne zararı olabilir?


Sayın Hola; Üzgünüm

XINTeorisyen -- 30.04.2011 - 09:06

Sayın Hola; Üzgünüm yakınınız için, sıkıntı ve keder bu dünyada bazen keffaret anlamına gelir . Yakınınız vefat ettimi ?

Ama bu durum aynı zamanda siz yakınlarının da imtihanıdır. Yani bu durum karşısında nasıl davrandığınız ...
İnsan bir bedenden ibaret değildir. Bunun ötesinde bir varlıktır. Ama bedenine öylesine bağlıdır ki, o beden yok olduğunda kendisininde yok olacağını sanır. Din'in gayesi buna yöneliktir. Yani o beden olmadan yaşayacağı hayata yönelik, gerekli önlemleri alması...
Siz bu durumda yakınınızın acı çektiğini, düşünürseniz - ki bu doğrudur - ve sadece bedenden ibaretse düşünceniz sizin çıkarımınız doğal olarak ortaya çıkar..
Ve elbette bunu yaşamadan kimse bilemez, ama ben kendi adıma bu durumda yapabileceğim en iyi şeyin sabretmek olduğunu, ve yakınlarımın benim yüzümden günahkar olmalarını istemeyeceğimi düşünürüm.
Çünkü benim hakkımda karar vereceklerin, benim katlime karar vermeleri durumu onları günahkar yapar.
Olay acı çekme veya çekmeme konusu değildir, hangi acının daha büyük olduğuna karar verme durumudur.
Deneyimlemediğiniz acının daha büyük olacağını hesaba katarsanız, deneyimlediğiniz acıya katlanabilme ihtimaliniz artar.
Ayrıca bedenin çektiği acı, sizin dolaylı çektiğiniz acıdır ancak bizzat kendinizin çektiği acı engellenebilir bir acı değildir.

Tek yol teslimiyettir. Üstelik bu teslimiyet özgürlükle eşdeğerdir.
Diğeri yalnızlığın esareti..


Sayın Baal ; Tanrının

XINTeorisyen -- 30.04.2011 - 09:14

Sayın Baal ;
Tanrının rahatsız olabileceği ihtimalini de nereden çıkardınız ?
:)))
Yok böyle bir şey ...
Onun rahatsız olabilmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir durum onu ihtiyaç sahibi yapar..
Bir insanın ölmeyi istemesindeki sakınca, takdir edilene karşı
gelmesi anlamına gelir.
Bu; böyle düşünenin, kendisini kendisinin yaratıcısı konumuna koyması ile aynı şeydir.
Bu dinde şirk anlamına gelir, ve malum şirk en büyük günahtır.
Şirk ise Kal-u beladaki "Beli" sözüne muhalefet, anlamına gelir.

O zaman Beli diyen unutupda şimdi "yok öyle değil" diyince cevap yanlış olur. Sözünde durmamış olur.
O zaman canlı cansız tüm varlık "Evet rabbimizsin" demişlerdi.

Sözünde durmayan insanlar arasında bile sevilmez ve istenmezken yaratıcı neden sevsin.....


O halde insana acıyı ,

Baal -- 30.04.2011 - 09:54

O halde insana acıyı , tanrının çektirdiğini itiraf ediyorsunuz?

İşkenceci bir tanıyla karşı karşıyayız.?

Hesap günü fikir değiştirip herkesi cehenneme koymayacağının garantisi nedir?

Ne de olsa psikopat bir tanrı var.


:)

XINTeorisyen -- 30.04.2011 - 10:39

Sayın Baal ben böyle bir şey kastetmedim, insan acıyı kendisi çeker, Kur'anın ifadeside aynen böyledir. Allah adildir. ve bu durum adaletinden kaynaklanır, Hani hep diyorlar ya, dünyada herkes eşit değil diye işte bu sebeple... İki tarafın toplam adaleti sıfırdır. Yani adaletin korunumu prensibi. :)

Herkes cehennemi ziyaret edecektir, bunu Kur'an söylüyor zaten sırat köprüsü var bir defa, Müslümanlar bunu göze alırlar. Bunu istemezler ama cehenneme gitme durumu bir ihtimaldir müslümanlar için ve bu kuvvetli bir ihtimaldir.

Çünkü ; insanların Nefsi vardır ve Nefs tezkiyesi bir insanın kolayca yapabileceği bir şey değildir.
Ayrıca bundan emin olmak, bir tür kibirdir ve buda gizli şirktir. Yani kurtuldum dediğiniz anda düşme ihtimaliniz çok çok fazladır.
Ama müslüman cehenneme gidecek olsa bile Allah'ın takdirine rıza gösterir, ve onu anmaya orada devam eder,

Umudunu kaybetmez, isyan etmez, kendini kınar ve Allah'tan razı olur önce, onun rahmetinden ümidini kesmez,
işte bu durumda tam teslimiyet gerçekleşir ve Cehennem Allah'tan razı olana zarar veremez.
Nefsine inanana ise, oldukça fazla sıkıntı verir. Dolayısı ile işkence yapan Allah değil kişinin kendi nefsidir.


Allah'ın kulundan razı olmasının ilk şartı; önce yaratılmış olan Kulun ondan razı olmasıdır.
İşte güzellik buradadır. Müslüman olmanın güzelliği.


Ulan babam bas bas

HoLa -- 30.04.2011 - 12:08


Ulan babam bas bas karşımda bağırıyor!!!

Bağırıyor diyorum...

...hastanede koridor inliyor...

..."yapacak bir şey yok" deyip eve yolladıklarında da komşulardan duyuluyor.

Biri bana diyecek ki; elleşmeyin teslimiyet, Kuran muran, sınav, cennet.

Adamın son bir ayı morfinle geçti be...

...morfin için ne diyor yüce hazret?

Bildiğin uyuşturucunun ağa babası.

"Rakı yasak ama morfin serbest" filan mı?

Hani mucize olup kanserden yırtsa morfinman olacak, yüksek dozdan gidecek.

Soytarılığın alemi yok.

***

Yaşayın hele bir...konuşuruz.


Tanrı adına konuşanları

oik0s -- 30.04.2011 - 12:40

Tanrı adına konuşanları gülerek izliyorum.

Tanrının neyi sevip sevmediğini bilebilmeniz beni hiç şaşırtmadı.

Ya tanrı olmalısınız ya da tanrının kanka arkadaşı... Benden selam yollayın:)


Buradan vasiyetim olsun çocuklarıma

XINTeorisyen -- 01.05.2011 - 04:39

Buradan vasiyetim olsun çocuklarıma;

Allah herkese hepimize hayırlı sonlar nasib etsin, Allah son nefeste iman ile göçmeyi nasib etsin.

Yaşarken bir saniye sonra ne olacağını bilmeyen aciz varlıklarız, takdir-i ilahi hakkımızda neyi takdir etmişse onu yaşayıp, onu görürüz. Başımıza gelenler hakkında karar verici bir noktada değiliz. ancak başımıza gelenler hakkında
nasıl düşünüp, ne şekilde tavır alabileceğimiz bize bırakılmıştır.

Allah bütün kullarına hayırlı sonlar nasib etsin, ancak takdir-i ilahi bir dert ile bizi imtihan etmeyi diler son nefesimizde bizi imtihana tabi kılarsa sakın olaki , yarın ruz-i mahşerde sizin benden, benim sizden davacı olacağım bir hareket yapıp benim katlime cevaz vermeyiniz.

Çeşitli sıkıntılar yaşayayıp, bedenimi dilim dilim doğrayacak olsalar dahi, iyileşip kötürüm kalıp acılar içerisinde yüreğinizi dağlayacak olsam dahi, benden uzak durup, Asr suresini okuyarak Allahtan sabır dileyiniz ve benim için hayır dua ediniz.
O durumda iken benim için yapabileceğiniz en büyük şey Allah'tan iki hayırdan birini istemektir.

SAKIN olaki isyan edip, ruz-i mahşede yüzünüzü/yüzümü kara edecek işler yapmayasanız, sizin sebebinizle benimde orada acı/sıkıntı çekmeme vesile olmayınız.
Bu dünyada çekilen sıkıntılar "inşaallah" Ahirette günahlarımıza keffaret olur.

Allah 'tan dileğim ; sizlerin Allah'tan razı kullar olmanız ve Allah'ın da sizden razı olmasıdır.
Benim içinde hayır dua ediniz..


Sayın XINTeorisyen Çok

kelidkışı -- 01.05.2011 - 06:11

Sayın XINTeorisyen
Çok güzel konuşmussunuz tesekkürler.. Rabbim sizden razı olsun..
Buradaki inanmayan arkadaşların tümünede hidayet nasip etsin inşaallah..

Allahtan ümit kesilmez ümitsizlik haramdır..Burası imtihan dünyası gelip geçici insan dinini (İSLAM) yaşasa güzel bir şekilde Rabbinin rızasını kazansa çok büyük mükafatlar kazanacak ama en önemlisi Sahibinin rızasını ve sevgisini kazanacak..Allahım herkese nasip etsin.
Tüm hastalara acil şifalar versin..


Ötenazi bu konunun

HoLa -- 01.05.2011 - 17:36



Ötenazi bu konunun başlığı...

...eleman geliyor Cuma vaazı ile konuya açıklık getirmeye çalışıyor.

Tek kelime ile:

SOYTARILIK!


Teşekkür ederim

XINTeorisyen -- 02.05.2011 - 06:39

Sayın kelidkışı Allah sizden razı olsun. İnşaallah Allah bana sizlerin düşündüğü gibi bir kul olmayı nasib eder.

Amacım bu burada yazdıklarımızın kalıcı olduğunu düşünerek benden sonra bu yazılarımı okuyacak çocuklarıma, yanlış mesaj vermek istemememdi.

Ancak Sayın Hola ; bu yazıyı kendisine yazdığımı düşündü, olabilir, aslında hareket noktası onun yazısı idi ancak muhatap o değil, gerçekten çocuklarımdı.

Sayın Hola size şunu belirtmek isterim ki Cuma vaazı inanan Müslümanlar içindir, yani bizim için; sırat-ı Mustakim olan doğru yoldan çıkmamak içindir. Bende bir ebeveyn olarak çocuklarımı kendi dünya görüşüme göre yetiştirme hakkına sahibim, burada yazdıklarımdan sonra; sizin mesajınız onların üzerinde yanlış bir düşünce meydana getirebilirdi.

Bu sebeple; ben ve benim gibi düşünenler adına bu yanlış düşüncenin getireceği olumsuzlukları engellemek istedim .

Eğer sizi rahatsız etti isem özür dilerim.


Mesaj tasası nedir? Sizdeki

HoLa -- 02.05.2011 - 13:48


Mesaj tasası nedir?

Sizdeki bilgilerin sizin sentezlediğiniz şekilde aktarma tasasıdır.

Çocuklarınıza mesaj yerine bilgi alabilecekleri kaynakçaları veriniz.

Kendi kendilerine olan mesajlarını o bilgilerle kendi seçimleri ile yine kendileri oluştursunlar.

Metodoloji bunu gerektirir.

Sizin şu anda doğru bilip doğru kabul ettiğiniz her daim ve herkes için...

...bu sizin kendi çocuklarınız için de geçerli olmak kaydı ile...

...doğru olmayabilir.


Bu konu dışındaki tüm

XINTeorisyen -- 02.05.2011 - 14:06

Bu konu dışındaki tüm konularda haklısınız.

Ama bir benzetme yapacak olursam, uçurumdan atlayarak ölüm deneyimi yaşamak isteyen çocuklarıma; canım önemli değil, aşağıya atladığınızda öleceksiniz, eğer sağ kalırsanız acılar içerisinde sakat kalma ihtimaliniz var.

Ama bunu benim söylemem uygun değil sizin bunu deneyimleyip kendinizin yaşamanız gerekir, ölürseniz dediklerimin doğru olduğunu bizzat kendiniz deneyimleyerek sentezlemiş olacaksınız mı demeliyim sizce ?

Ha buna rağmen söylediklerimi kabul etmeme ihtimalleri vardır, işte bu durum özgür iradenin kapsamına girer ve benim sorumluluğum o noktada biter.Elbette üzülürüm ama artık yapacak bir şey yoktur.
Çünkü hidayet sadece Allah'ın nasib ettiği kullarına verdiği bir nimettir.
Bizim yapabileceğimiz sadece onu istemekten ibarettir.

Yani derdimiz basit bir mesaj kaygısından ibaret değildir.
Ve bu doğru olmayabilir ihtimali; sadece inanmayanlar için geçerlidir. bu konu bilimsel değildir.
şüpheye yer yoktur. Öyle olsaydı rahatlıkla delillendirilip kanıtlanabilirdi.

Tek kanıt var; o da Uçurumun dibinde.


Kimdi o

xenix -- 02.05.2011 - 16:52

Kimdi o bir üyemiz vardı. metafizik19 galiba. Ölüm diye bir şey yoktur diyordu. Hayvanlar da acı çekmez diyordu. Sarı yarasadan ölümsüzlük iksiri mi ne üretmişti. O geldi aklıma şimdi.

xenix: Takiplerim


Ve bu doğru olmayabilir

oik0s -- 02.05.2011 - 17:05

Ve bu doğru olmayabilir ihtimali; sadece inanmayanlar için geçerlidir. bu konu bilimsel değildir.
şüpheye yer yoktur. Öyle olsaydı rahatlıkla delillendirilip kanıtlanabilirdi.


Tam da diyordum.

Gereksiz sorgulamalara ne hacet değil mi? Hele ki ŞÜPHE... İnsanlığı bitirir aman ha !..

Dogma'nın anlamsızlığını, kendi kendine, gayet doğal, hiç bir zorlama olmadan kanıtlayanlara teşekkürü bir borç bilirim.


Rica ederim :)

XINTeorisyen -- 02.05.2011 - 17:33


"Dogma'nın anlamsızlığını, kendi kendine, gayet doğal, hiç bir zorlama olmadan kanıtlayanlara teşekkürü bir borç bilirim."


Rica ederim asıl ben teşekkür ederim. Şüphe sadece gerektiği yerde kullanılmalıdır. İnancın içerisine katılmamalıdır.
ŞÜPHE'nin gerekli ve zorunlu olduğu yer BİLİM dir.

Asıl anlamsızlık, inancı bilimsel olgularla bir tutarak kanıt aramaya çalışmaktır.
Bizim NASIL lara olduğu kadar, NİÇİN 'lere de ihtiyacımız vardır . Ve bilim bu alanı kendi kendisine yasaklamıştır.

Hem bir alanı kendine yasaklayıp, hemde o alan hakkında eleştiri ve öngörüde bulunması, Bilimi referans alanların Bilimin ne ile iştigal ettiğinden haberinin olmaması anlamına gelir.


Kimlerle, Kimlere

oik0s -- 02.05.2011 - 19:07


Kimlerle, Kimlere konuşuyoruz ?

Kendi kendine NİÇİN'i yasaklayıp sonra da bu SALAKÇA argümanla güya bilimi deşifre etmen DOGMANI hala kanıtlıyor.


"geliyoruz, gidiyoruz sizi

Hüseyin AKTAŞ -- 03.05.2011 - 01:10

"geliyoruz, gidiyoruz sizi bulamayrık"...


Bunların dışında...

hamlet was here -- 05.01.2012 - 08:23

Öncelikle intihar yahut intihar teşebbüsünü adli bir suç olarak görmediğimi ama etik olarak; hayatındaki kişilere karşı büyük bir haksızlık olarak gördüğümü belirterek başlamak isterim.

Ama sonuç olarak, ne olursa olsun, kendi hayatının sona erdirme kararı, yeni bir insan dünyaya getirmek (çocuk yapma) kararından daha fazla sahip olunması ve çevrece saygı gösterilmesi gereken bir karar olduğu da reddedilemez bir gerçek.

Çocuk yaparken, fikrini sormadan bir insanın dünyaya gelmesine neden olup, belkide tarifi imkansız acılar bile çekmesine yol açmaya, onun oluşmasına neden olabilen insanın bu davranışının çok doğal, ancak; başkasının değil, kendi hayatının sona ermesine karar vermesine çok anormal bakılmasının en önemli nedeni, öğretilmiş kabuller, öğretiler, toplum baskısı gibi nedenlerden dolayı mantığımızın tarafsızlığının ve doğal işleme düzeninin bozulmuş olmasıdır.

İç güdüsel olarak yaşamını sürdürme ve soyunu devam ettirme eğiliminde olan canlıya uygun bir davranış şekli olarak görmememizden, kendimizle, çevremizle ilgili bir bağ kurduğumuz için tarafsız kalamadığımız bir konu olmasından dolayı, soğuk, uzak, yanlış olduğunu düşünerek baktığımız bir durumdur.

Ama hepsinin yanında, yine de böyle bir soru sorulduğu zaman, cevabım tabi tabi isteyen, hemen anında, oracıkta öldürülsün olmayacaktır.

"Bunların dışında" seçeneğini seçtim ve açılımını yapmaya çalışayım:

Üzerine düşününce, ilk etapta, kişinin kararlı isteğinin yanında bir komisyon onayının gerekli olmasının doğru olabileceğini düşünüyorum. Madem kişi bunu kendi eli ile yapmıyor, başkalarının yapmasını istiyor, o zaman bu durumda kurulacak bir komisyonun gerekli inceleme yapıp, karar vermesine tahammül edebileceği gerektiğini düşünüyorum.

Ha bu komisyon neye göre işler, hangi usul ve esaslara göre onay verir ileri düzey bir konudur ama en azından geçici bir dayanılmaz acı çekiyorum diye bunalıma girip, aşık olduğum kişi başkasını seviyor, aldatıldım, açım vs diye ölme arzusu oluşan insanların katlinden mesul olmayacak bir düzenleme yapılabilir.

Sonuçta insan psikolojisi bugün yaşama arzusu azalmış olabilir, en azından böyle bir komisyon devlet eli ile kurulursa, ölmek istiyorum diye başvuranlara bir destek eli de uzatılmış, sosyal devlet olgusuna uygun bir yapı oluşturulmuş da olabilir aynı zamanda.


Sorun Yönetim Biçimi İle İlgili.

Kambur Kerim -- 05.01.2012 - 09:35

İleri tayiban demokrasisi'nde kendi rızan ile tecavüze uğrayabilirsin, hem de sen 13-14 yaşındayken olur bu. Hem de 35 sapık tarafından.

Ama kendi rızan ile ölme hakkı elde edemezsin. Yanılmıyorsam ötanazi hakkı ancak birkaç Avrupa ülkesinde var.

Ülkemizde olmaması belki daha iyi. Düşünüyorum da özel yetkili mahkemeler tarafından yıllarca esir tutulan, gazeteciler, milletvekilleri, yazarlar, aydınlar birdenbire ''Ergenekon Savcısı benim'' diyen, dünyada eşi benzeri olmayacak bir şekilde kendini savcı ilan eden bir Başbakan tarafından, ''ötanaziyi tutuklular kendileri istedi'' yok edilebilir.

Yeni Anayasa'ya koyarlarsa dikkat etmek lazım. Gerçi onu da anlamakta zorluk çekiyorum, hukukçu değilim çünkü. Yeni anayasa yeni bir devlet kurulduğu zaman, veya darbe ile iktidar değiştiği zaman, Kurucu Meclis tarafından yapılır. Yani bu meclisin yeni bir Anayasa yapma yetkisi var mı? Ben kuşkuluyum. (Sayın sonsuz veya Sayın xenix bunu göze hoş gelecek şekilde bir tartışma konusu yaparsa ve aramızda hukukçular varsa biz de birşeyler öğreniriz.)

Sağlıcakla kalın.


ötanazi

Misafir -- 05.01.2012 - 10:29

herşeyden önce beyin ölümü gerçekleşmiş bir hastanın fişini çekmek "aile rızasında ötanazi" dir, yasalara aykırı değildir ve kullanılabilecek organlar için önemli ve gerekli bir durumdur. eğer hasta komada ise yani sebebi bilinemeyen-çözülemeyen ama olasılık barındıran bir uyku durumu varsa elbette hastaya gereken bakım yapılır. ister 3 gün ister 3 yıl isterse 30 yıl... geri dönme şansı varsa bu kullanılır, bu apayrı bir durumdur ve iki konunun farklı olduğunu bilmek gerekir. ancak beyin ölümü sonrası insan bedeni genelde 2 haftadan fazla yaşayamaz, süreç sonunda organlar iflas eder. dolayısıyla kullanılamaz hale gelir. bir başkasının yaşamında varlığını sürdürebilecek organları toprağa gömmek yazıktır, günahtır.
hem hastanın yaşamının sonlanması sürecinde yaptığı tercih ( ki bu duygusal anlamda tabii ki yakınlarını alt üst eder ) ve hem de sağlam organların başka insanlara deva olması açısından bu konu tabu olmaktan çıkarılmalıdır.
benim için hastanın geri dönülemez-ölüme götüren bir hastalık döneminde kendi bilinciyle veya bilinci geri dönemez durumdaysa ailesinin kararıyla uygulanabilir bir durumdur.




Benim bildiğime göre

Baal -- 06.01.2012 - 08:06

Benim bildiğime göre ötenazi uygulanan ülkelerde isteyen herkes değil, kanser hastalığının son aşamalarına gelmiş hastalar veya sinir sisteminde ileri derecede geri döndürülemez tahribat olan felçliler ancak bu haktan faydalanıyor.


Kişinin kendi secimi

Hightech -- 08.01.2012 - 13:00

Varlık kendi secimini yapabilmeli.
Yakınlarının secimi yanlıs olur.
Eger varlık kendi secimini yapamıyorsa (Koma hali) demekki o deneyimi
yasamak istiyor demektir yani sonuna kadar oyunda kalmayı tercih
etmistir.
Diger butun secimler yanlıstır.

Sonsuz Us yorumlar yükleniyor...


Yeni Sonsuz Us
Sayfalar: 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 -