Bir anarşist, toplumun düşüşteki tabakalarının sözcüsü olarak, güzel bir öfkeyle "hukuk -adalet -eşit haklar” talep ediyorsa, aslında kültürsüzlüğünün baskısıyla yapıyordur bunu... Kendisine acı çektirenin ne olduğunu kavrayaman, (neyin yoksunluğu olduğu yaşamın bir türlü bilemeyen) bir ilk neden içgüdüsü etkindir onda: Kendini kötü hissetmesinden biri suçlu olmalıdır.
Güzel öfkesi de iyi gelir ona, küfretmek bir zevktir. Tüm sefil yaratıklar için, üstelik küçük bir güç sarhoşluğu da verir. Onun uğruna yaşama, katlanabilir yapan bir çekicilik kazandırabilir. İnce dozda bir intikam... Artık ayrılacalıklıdır. Kendini kötü hissedişini, duruma göre kendi kötü halini bir haksızlık gibi, haksız bir ayrıcalık gibi başka türlü olanların üstüne atar kişi. "Ben bir pisliğim, sen de öyle olmalısın". Bu mantıkla artık bir devrimcidir.
Kendini kötü hissetmenin ayrıcalıklı konumu ne hristiyan ne müslüman ne de sosyalist için değişmez.
Bir haz gereksinimi olarak rastgele nedenlerdir. Küçük intikamlar için binlerce nedenler bulunabilinir. Bir hristiyansa bir daha söyleyelim, kendi içinde bulur onları... Hristiyan ve Anarşist: İkisi de dekadandır. Ama bir hristiyan dünyayı yargılar, ona kara çalar. Onu lekelerken, sosyalist bir işçinin toplumu yargılayışındaki içgüdünün aynıyla yapar bunu; ahiret günü bile intikamın tatlı avuntusudur. Sosyalist bir işçinin beklediği devrimin, biraz daha uzak bir zamanda düşünülenidir.
Öteki dünyanın kendisi de, bu dünyaya çamur atmanın bir aracı değilse, ne gerek var bir öteki dünyaya ?...
F. Nietzsche
•Dekadan = İtibarsız, gözden düşen (Nietzsche bu kavramı, bir bencillik olarak görüyor ve diğer anagüdülere -kendi dışından olan tüm- karşıt olarak kullanıyor.) Bu ahlaki çöküntüdür.
•Fr. Decadent - Decadence
Marsseh -- 01.03.2010 - 06:44
"Kendini kötü hissedişini, duruma göre kendi kötü halini bir haksızlık gibi, haksız bir ayrıcalık gibi başka türlü olanların üstüne atar kişi. "Ben bir pisliğim, sen de öyle olmalısın". Bu mantıkla artık bir devrimcidir.az önce bir başka konuda da ifade ettim süper pekişti "benin sen olduğu, ya da senin ben olduğu" sanrısı güdük bir anarşizm söyleminin temeli olabilir ve şiddet içerir ve gerçeklik taşımaz. Herkes kendisidir, kendine ait olmalıdır ve mümkünse insanlar "sen olmuş ben, sürü, yığın, isimsiz, kimliksiz" kılınmak yerine olabildiğince "birey" olmalı. Güzeli ve çirkini, iyiyi ve doğruyu sadece kendi cenneti olabilecek yaşamında deneyimlemeli ve ölmeden önce türüne ait, insan olmanın onurunu duyan, çalmamış ve buna vesile olmamış, kötülüklerden uzak durmayı sadece aklı ve kalbiyle dilemiş ve bunu tercih etmiş, bunun için bir tehdite ve vaade ihtiyaç duymamış insanlar olabilmeli..bir idealse benimki de bu.
"
Yabancı -- 02.03.2010 - 18:05
ben bu konuya gidip gidip geliyorum ama bir türlü yazamıyorum. Yazmak istiyorum aslında bir şeyler ama konuyla ilgili motivasyonu bir türlü yakalayamıyorum sanırım. Ama hep aklımda bu konu oikOs haberin ola:))
Misafir -- 02.03.2010 - 20:15
Evet, bir şeylerin sebebi, nedeni olmalı diyen determinist(nedensellik) yakşalımlara Hume şunu cevabı vererek:
Nedenselliğe inanmanın çağrışımlara ve alışkanlıklara dayandığını öne sürer...
Pavlov buna "şartlı refleks" der...
İlhan İrem'de söyle der:
Yaşamak nedir dostum
Yemek, içmek, sevgi, seks
Hepsi birer şartlı refleks
Gerisi hayat işte...
Bir sürü ve bir kompleks...
Ve yaşanan her şey şartlı refleks...:))
selam oikos:)
ali k -- 04.03.2010 - 02:41
adalet-eşit haklar ve özgürlük mücaddelesi riyasız insanlıgı hedefliyorsa ,kalbi bir duyuma dayanıyorsa reddedilebilirmi?
ali k -- 04.03.2010 - 03:02
müslüman ve anarşist
dogru bir kavramlaştırmamıdır?
İüdex -- 04.03.2010 - 04:05
"ali k tarafından Per, 04/03/2010 - 10:02 tarihinde gönderildi.
müslüman ve anarşist
dogru bir kavramlaştırmamıdır?"
ali k -- 04.03.2010 - 04:11
anarşizm batı kökenli,oradan çıkma bir hayat tarzı ve bakışı oldugundan,
batı süreci içinde geliştiğindenmidir?
ticaret-burjuva-humanizm-aydınlanma-mutlak kapitalizm-sosyalizm-marksizm-nihilizm-anarşizm birbirine baglı kavramlardır..
müslüman dünyası bunları yaşamadılar...
aldılar...
ali k -- 04.03.2010 - 04:44
bu baglamda
müslüman anarşist
müslüman nationalist
veya alevi marksist
alevi nationalist
türk milliyetçiliği
kürt milliyetçiliği
v.s-v.s
batı dogunun ;batı içeriği ile dogu içeriginin ilginç bir karışımıdırlar...
oik0s -- 04.03.2010 - 06:03
Yuh desem kızmazsın herhalde?
Bu evrende kendini anarşist olarak tanımlayan biri var mı?
Anarşist herhangi bir hak talebini ortaya koyan kişi olarak karşı tarafın ona atfettiği indirgemedir.
Ve cevaben, Ali K'nın hak talebi başkalarının haklarının sonlandığı noktada'dır. Bu olgu hep böyle olagelmiştir. Aslında hiçkimse prensipte diğerinin kötülüğünü istemez.
İstemez istemesine amma yönetici başkalarının sırtına binen bir asalak olmaktan kurtulamaz. Yönetmesi gereken erklerin birbirlerine olan anarşist tutumu (hak iddiası) onu durdurur. Birine verilen diğerine verilmez. Bkz. Tekel işçileri...
Bu insan doğasının ve değer yargılarının sonsuz çatışmasıdır. Felsefe bu yüzden vardır ve Nietzsche bu yüzden iyi bir felsefecidir.
ali k -- 04.03.2010 - 08:09
ben striner -bakunin-tolstoy -kropotkinin self-determinasyon ve özyönetim ve katılımı baz kabul ederek açıyorum...
tarihsel anarşizm kavramının neliği ve niteliği-üzerinde durmuştum...
dediğiniz anlamı kastetmedim...
kabul gören yaygın olan siyasi-felsefi anarşizmdir kastım...
nietzche bir kşilik konusu olarak anarşizmden bahsediyor....
cemil meriç islama en yakın hayat görüşüolarak anarşizmi görür....
nietzchenin o kanaatlerini paylaşırım...
nietzche insan tahlilleri yapmaktadır...
ama nietzche bir bakunine karşı çıkmaz...
özellikle kropotkinin kısa küçük bir kitabı var insan özüyle ilgili,ismi aklıma gelmedi....müthiş...
yukarıda anarşizm sürecinin gelişimi ile ilgili dogu-toplumlarının kendi nesnel sürecinin gelişiminin ,farklı oldugunu oluşan kavramlaştırmaların eksik oldugundan bahsetmiştim...
bu kavramlaştırmalar saglıklı ve tarihsel evrim ve durum-konuma uygun olmalıdır...
nietzche;sürü örgütlenmesinin insanı lokalize edişine ve kendi gerçekliğini tanımamaya karşı çıkıyor haklı nedenlerle....
insani degerlerden kopuk örgütlerin nasıl faşizme kayıp yozlaştığına itiraz ediyor...
fakat okavramları suçlamak yerine çünkü insanı reel olarak kuşatırlar;yerli yerinde,insan bütünlüğü içinde kurmak gerekir...
şöyleki;ne batı kötüdür ne dogu ancak tarihsel ve toplumsal birikimlerle farklılaşarak düşmanlaşmışlardır...
gerek anarşistleri-sosyalistleri
alevi-sunniyi
ırk anlayışlarını insani bir zemine çekerek örgütlenmelerinde bir sakınca olamaz...
sorun insanlaşma sorunudur...
bırak kendini anarşist.sosyalist,milliyetçi,hıristiyan,islamcı,alevi olarak tanımlasın..
ama biz diyelimki önce insan ol
sonra ne olursan ol...
oik0s -- 14.03.2010 - 19:28
Sevgili yabancı,
Mesaj kutusuna yazdığın "Unabomber" okudun mu sorunu "okumadım" diye yanıtlamak istiyorum.
Son tahilde, "unabomber" kişinin atfedeceği herkes olabilir. Bunu anladım:)
Hristiyan ve anarşist, bir din-dialektik örgüsü üzerine değildir. İyi anlamak için; dialektik olarak geçmişle olan bağların kuvvetlendirilmesi ve savunma ve tezlerin bu "dikkatle" yapılması gerekliliği üzerinedir.
Örnek verecek olursak:
Cumhuriyet devri olaylarını indirgeyenlerin, bu olayların geçmişte olduğunu ve geçmişin bir sınırı olmadığını kavramaları gerektiğidir. Zira II. Mehmet'in İstanbul'u gaspettikten sonra gözünü KARAMAN beyliğine çevirmesi, Selim'in Alevi katliamları ve sonrasında defaten yüzlerce kez anadolunun yıkıma uğratılması birer olaydır. Ve sonuçları yüzbinleri bulan kayıplarla izah edilmektedir. Tarih'in bu sayfaları arasında kendimize bir yön arama yerine etraflıca değerlendirecek dialektik mantığı kurmamız beklenir.
Kısaca yönetici (Mustafa Kemal veya Selim veya Napoleon veya Muhammed) kendi erkinin savunucusundan başka biri değildir. Kendi ilkelerinin savunucusu olanlar içinde yakınlığı ararken bilgi dağarcımızın genişliği geleceğe önemli bir aydınlık verebilir.
Bu nedenle tarihi öğrenirken UNABOMBER'lardan değil kaynaklardan öğrenmeliyiz.
Sevgiyle kal:)
Yabancı -- 14.03.2010 - 23:11
Tarihi öğrenmek için kaynaklara başvurmak gerektiğine şüphesiz katılıyorum.:)
Ne deseydim. Doğru doğrudur.
Unabomber Manifestosunun tarihi öğrenmek anlamında olmasada atlanmayacak bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Ben biraz daha çalışırsam bu konuda seninle tartışma cesaretini kendimde bulabileceğime inanıyorum. {yüzü kızarık bir ikon}
Sevgiyle sevgili oikOs:)
G Milat -- 26.01.2012 - 05:37
"Bu evrende kendini anarşist olarak tanımlayan biri var mı?"
İnan ki var :) Hem de bazıları anarşizmin ne olduğunu bile bilmeden savunabiliyorlar.
Sen bu tiplere gerekeni söylemişsin zaten! Aynen katılıyorum:
İstemez istemesine amma yönetici başkalarının sırtına binen bir asalak olmaktan kurtulamaz.
Bir anarşist, toplumun düşüşteki tabakalarının sözcüsü olarak, güzel bir öfkeyle "hukuk -adalet -eşit haklar” talep ediyorsa, aslında kültürsüzlüğünün baskısıyla yapıyordur bunu..
Anarşist görüş, hiç bir devlet yapılanmasını kabullenmez.Buna cumhuriyet, sosyalizm, demokratik, totaliter vs bütün siyasi devlet yapıları dahildir. Hiç bir ulusal kimliğe bürünmezler! Buna Türklük, Kürtlük, Ermenilik, İrlandalılık vs dahildir.
Belli bir süre tam olmasa da İspanya'da uygulanmıştır.Sonra vazgeçilmiştir.
Anarşistlere göre, en gelişmiş, halkın mutlak idareisne dayanan demokratik yönetimlerde bile rant kavgalarının devlet erkanından olan kişilerin eline geçmesiyle devletin ve kurumlarının birey özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle reddedilmesi gereken bir örgütlenme biçimidir.
Hatta bir söz vardır, 30'una kadar gelip hiç anarşist olmayan ruhsuz; 30'dan sonra anarşist olan ahmaktır. diye... (Not: Sözüm meclisten dışarı efenim)
G Milat -- 27.01.2012 - 17:15
Tabii ki sütten yapılmiş muhallebi anarşitleri de yok değil..
Mesela, örnek vercek olursak:
"oik0s tarafından Per, 19/01/2012 - 01:59 tarihinde gönderildi.
Tıklayınız "itirafçı nokta com"
Ben ise anarşistim... Hedefim ise yalanlarınızı, riyakarlığınızı, basitliğinizi ortaya çıkarmak."
Noldu?
Hem anarşistim deyip hem de "Hristiyan ve Anarşist: İkisi de dekadandır." diyebilmek!
Pytor aşkına.. Oldukça dekadansın oik0s!
oik0s -- 08.06.2013 - 17:06
Yazdıklarım... Marsseh'in yorumu... Yabancı'nın akılcı katılımı... Ali K'nın konuyu çok anlamaması gene de "insanlaşma süreci" yazması... G Milat'ın saçmalaması belki bugünlerde daha iyi anlaşılabilir. Gamaro'nun burda olup konuya bir yorum yazmasını isterdim.
Direngezi...