Yeni Sonsuz Us
Sayfalar: 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 -

Bilinmeyen ünlü Türkler - 2

delete


Bu ülkenin en büyük iki

Misafir -- 14.01.2010 - 10:20

Bu ülkenin en büyük iki sorunundan biri bu ırkçılıktır.

O türk sözcüğünden başka, o sözcüğü yüceltmek için sonsuz uğraştan başka her şeye algısını kapatmıştır. Diyelim ki ilk insan da türktü.

Ama diyemiyoruz ki dünyada, topluma, halka, insanlığa ışık tutan ırkçılıktır. Sen diyebiliyorsan ne ala.

Diğer bela da yobazlıktır. Bu iki toksik etkileşimin bir arada olanı üçüncü ve en kötü kategoridir. Yani o hem yobazdır hemde ırkçıdır.

Herşeyin ve herkesin türk olduğunu kanıtlamaya çalışarak nasıl bir haz alıyorsunuz? Oysa buna tüm dünya gülüyor.

Hatta şöyle bir şey söyleniyor. Yakında dünya türklerin olacak, neden? Çünkü diğerleri başka gezegenlerde hayatlar kurmuş olacak.:)))

Eh artık ırkçı türk de koca dünya da nereye baksa türk'ün olduğu, kültürel etkileşimin, çeşitliliğin, farklılığın, kaynaşmanın, dostluğun kendisi gibi olmayan insanlarla kurulmadığı bir coğrafya da anlamsız anlamsız dolaşır.

Alla alla.. Ne tuhaf bir zihniyettir bu. Yakında dünyayı Çin ekonomisi ele geçirecek bu hala türkçülükte takılmış.

Heeeyy uyan artık. Bir toplumun saygınlığının yolu buradan geçmez. Birşey yapacaksın, bir şey üreteceksin, var edeceksin ve onun bu ülkeden çıktığını gören diğer halklar senin toplumun adına bir artı verecekler. Ama sen dünyanın hiç bir halkını sallamıyorsun anlaşılan e o zaman senide sallamazlar. Sallarlar aslında ama sömürerek.

Çok komik.

E SANA İYİ TATMİNLER.

Yaşasın bu evrenin en küçük bir zerresi bile türk. Eeee bu kimin umrunda, Şimdi sana diğer ülkeler ''evet o zaman alın sizindir ülkemiz'' falan mı diyecekler.

Alfred Adler aşağılık kompleksini oldukça iyi tanımlar. :-))))


Misafir sen bir şey

kutadgubilig -- 14.01.2010 - 19:01




Misafir sen bir şey üretiyor musun ve kimin adına üretiyorsun? Hangi millete mensupsun? Madem bu ülkede yaşayan herkes Türk bazılarına göre, senin gibilerine ne demek lazım acaba?

Diğerleri başka gezegenlere giderken siz de gitmeyi düşünüyor musunuz, yoksa "ırkçı Türklerle" bu Dünyada mı yaşamaya devam etmeyi düşünüyorsunuz?

Çin Dünyayı ele geçirince ırkçılık olmuyor da Türkiye geçirince mi ırkçılık oluyor?

Aşağılık kompleksi tam tersine kendi milletini aşağı görme ve yabancıları üstün görme hastalığıdır.


Ne ürettiğimi söylersem

Misafir -- 14.01.2010 - 20:00

Ne ürettiğimi söylersem patetn mi vereceksin?

Bilinmesi gereken BİLİNMEYENLER bunlar değil.

Sen daha algılayamıyorsun bile. Çin düyayı, çin çin , çin çin naraları atarak ele geçirmiyor ki cancağızım.

Ama sen illede türk türk türk şeklindesin.

Peki bu kimin işine yarıyor. Hiç mastürbasyon işte.:)))


İnsan yapısının

Masall -- 15.01.2010 - 03:13

İnsan yapısının basitliklerinden hala arınamamışsın kutadgubilig:)Zayıf benliğin kendini aşmana izin vermiyor mu?


Sevgili Arkadaşım

medisis -- 15.01.2010 - 06:42

Sevgili Arkadaşım, yazılarınıza ve emeğinize saygı duyuyorum ama açıkcası beni ne kadar Türk, yahudi, müslüman, alman, ingiliz ya da başka birşey olduğumuz değil, ne kadar insan olduğumuz ve ne kadar insanca hareket edebildiğimiz ilgilendiriyor. Tüm dünya insanları içinde aynı şey geçerli olmalı diye düşünüyorum. Artık kendimizi diğer insanlardan ve varlıklardan ayrı tutarak özelleştirme ve egolarımızı şişirme zamanı değil. Birleştirici olma, tüm farklılıkları sevgiyle kabullenme zamanı. Ne olursak olalım özünde tüm insanlık kardeş değilmi? Hepimiz adem ve havvanın çoçukları değilmiyiz?
Etnik kimliğimiz ne olursa olsun bu ülkede yaşıyoruz Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde ve tabiiki dünya üzerinde...
Bu tür politikalar insanlık tarihinde ne kadar acıya ve zulume neden olmuştur. Hepimiz bunları biliyor ve okuyoruz. Gelecekte de hiçbir ülke ya da topluma yararı olmayacağını anlamalıyız.
Sevgiler...


Şimdi benim bu işte

gamaro -- 15.01.2010 - 14:02

Şimdi benim bu işte hiçbir planım/maksadım yoktur, ben sadece tarihin izini sürüyorum ve karşıma hep "türk" olan birşeyler çıkıyorsa ben ne yapayım "yanılgısından" kurtul lütfen sevgili kutadgu.

"Yanılgı" kelimesini burada özellikle kullandım, çünkü "yanılgı" denilen şey bazen maçın şikeyle bağlanmış olduğundan habersiz bir hakemin dürüstçe çaldığına inandığı düdük gibidir.

Ya da "yanılgı" ,bilinçaltı ve üstü her türlü subvansiyonla inşa edilmiş bir şehrin üstünü örten yıldızlı bir gökyüzüne de benzetilebilir.Şehirde ne yaşanırsa yaşansın,seyretmesi yine huzur verir.

Yani?..
dersen eğer ben de derim ki "yanılgı" zaten maksatlı olarak inşa edilmez ki.

Ama başka maksatlara binaen inşa edilmiş abidelerin hafızasını kaybetmiş dürüst ve gözüpek bekçisi gibidir o.

Belki de onun için hemen her "yanılgı" kendisine sorsan saf ve temizdir.
O da yetmez, bir o kadar da namuslu ve güzeldir.


Dur bir kaç şey daha

gamaro -- 15.01.2010 - 14:03

Dur bir kaç şey daha söyleyeyim.

Şimdi herkes ve herşey "türk" olan birşeylerden türeyip geldiyse eğer..

Sorulmaz mı o halde, yani bu kadar cani ve psikopat, bu kadar tiran ve manyak kimlerden türemişdir o zaman?

Şimdi sen habire birşeyler bulup yapıştırıyorsun ya buraya, (ve bunu da gayesiz maksatsız , hani sadece tarihin izini sürerken karşına çıkanlar şeklinde izah ediyorsun ya)....

İyi güzel de...hemen herşeyin ve herkesin, adı değilse bile sanı illaki "türk" olan bir kök hücreden geliştiğinin ima edildiği bir yerde sadece güzeller mi çıkar torbadan?

Herşey bizden türemişse bütün güzeller de bizden gelmiş olmalıdır, ona ne şüphe.
Ama çirkinler ve kötüler kimlerden gelmedir o zaman, insan bir kaç fotoğraf da onlardan koymaz mı buraya?

Mesela Benito Mussolini, mesela Heinrich Himmler, mesela kazıklı voyvoda?
Onların da aslında türk mü olabilecekleri ihtimali üzerine kafa yoran bir allahın kulu neden bulunmaz acaba?

Ya da George Bush'u da şöyle bir yadetsek, ne kaybederiz?
Belki bu zat-ı muhterem de onbeşinci göbekten bir kızılderili kabilesinden gelmedir,kim bilir?

(Hani haliz hazırda kızılderililer de türk ya, al sana berring boğazı üzerinden mideye indirilecek bir uzak asya lokması daha.)

Ama yok yok, olmaz di mi?

Çünkü "güzel" olmayan hiçbir şey türk'e yakışmaz, onun için de bu torbadan çirkin çıkmaz.

Şehrin üzerindeki o yıldızlı gökyüzü nasıl da huzur veriyor insana...


Lafın özü kutadgu, bu

gamaro -- 15.01.2010 - 14:13

Lafın özü kutadgu, bu dedektörde bir sorun var.

Yani dedektöre takılan herkes hem türk hem de güzel ve başarılı olunca, ne demeli ne yapmalı şimdi bilmem ki:-)

Tamam birgün herkes fenerbahçeli olcak:-)


Medisis ve Gamaro

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 04:43

Medisis ve Gamaro arkadaşlar sizlere yakında yanıt vereceğim.


Burası benim için

gamaro -- 16.01.2010 - 04:49

Burası benim için şirinler köyü sevgili kutadgu.

Cevabını beklerim, sen yeter ki stres yapma:-)


Dünyanın konuştuğu Türk çocuğu

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 04:56

Bütün Dünya, özellikle İngiltere ve ABD İran kökenli(İngiliz vatandaşı) Türk çocuğunu konuşuyor.

Türkiyede TV de yayınlanmakta olan "Yetenek Sizsiniz" yarışmasının İngiltere'deki orjinal versiyonu olan "Britain Got Talent" yarışmasında ve daha sonra Micheal Jackson'un ölümü anısına düzenlenen programda söylediği şarkılarla olay yaratan Küçük Micheal Jackson, Shaheen Jafargholi(ŞAHİN CAFERGÜLÜ)herkesi büyüledi.

Aşağıdaki Şahin'in ABD ve İngiltere performansları var. ilk videonun üstündeki yazılara tıklayarak diğer videolara geçebilirsiniz. Yorumları okumanızı tavsiye ederim. Olağanüstü sayıda yorum yapılmış.




^^ayrıca herkes türk olsa

roc -- 16.01.2010 - 04:57

^^ayrıca herkes türk olsa nolucak yani.hepimiz aynı gezegenden değilmiyiz nasıl olsa..nerden geldiğin çok ne durumda olduğun önemli.


[subtitles] Shaheen Jafargholi (HQ) Britain's Got Talent 2009

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 05:11

http://www.youtube.com/watch?v=VYDM3MIzEHo&annotation_id=annotation_692607&feature=iv


Şahin yarı finalde

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 05:26

http://www.youtube.com/watch?v=7YMK6e59qQc&NR=1


?

Yabancı -- 16.01.2010 - 06:27

Şahinin yarı finalde olması neyin cevabı oluyor?

Kimse türkler yeteneksizdir, hiç bir şeyi beceremezler demiyor ki.

Yani ısrarla 'bakın bunu biz yaptık' diyorsun.

Büyümeyeceksin değilmi? Olmayacak değilmi? Anladım büyüyemeyeceksin/iz..


Yabancı yorumun yine

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 06:39

Yabancı yorumun yine güldürdü beni :) Evet itiraf ediyorum ben hiç büyümeyen bir çocuğum!

Şahin yarı finalde neyin cevabı? Hiç bir şeyin cevabı..söylediği şarkının başlığı! Yarı finalde söylediği şarkı. Anladın mı şimdi?


Roc arkadaşım Türk

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 06:53

Roc arkadaşım Türk olduğuyla ilgilenmiyorsan sesini dinle bari. Hangi gezegenden geldin sen?

Hangi takımlısın sen? Fener? GS? Neden Fenerli yada GS'lisin? Bütün takımları tutsana aynı anda? :)) Tutabilir misin? Gözyaşlarıma dokunabilir misin? Hepsi aynı takım değil mi roc? Hepimiz Dünya kupalı değil miyiz! dimi :))

Sonra çok üzülmene gerek yok dostum.. merak etme kimse Türk olduğunu bilmiyor daha, Herkes İranlı biliyor çocuğu laf aramızda:)


Kutadgu cevap versene allah

gamaro -- 16.01.2010 - 07:20

Kutadgu cevap versene allah aşkına, hiç bi melanet yok mudur ki bizim soyumuzdan türemiş olsun?

Hep mi güzel hep mi güzel,yarabbim ne de güzel,ya da ne diyorsun sen, hadi gururu geçtik, şükür mü ediyorsun?

Şimdi tesadüfün böylesine genetik bile müsade etmez de....
Ama sen öyle istiyorsun.
Yahu desene sen hiç kaybetmeyeceğin bir oyun oynamak istiyorsun, hadi öyle olsun:-)

Şehirde kan gövdeyi götürüyor...amaaan be bana ne, şu yıldızı gökyüzü nasıl da mest ediyor insanı, ne dert kalıyor ne de tasa:-)


Gamaro dostum sana özel ve

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 08:21

Gamaro dostum sana özel ve uzun cevap verecem onun için sona saklıyorum:))

Dostum Türklerde kötü çıkmaz mı hiç? Öyle bir iddiam olmadı. Kötülerden de örnekler olacak tabi.

Hz. Ademin oğlu Kabil, kardeşi Habili öldürdü değil mi? Kabil Peygamber çocuğu değil miydi?

En büyük İslam düşmanı Ebu Cehil Peygamberin amcası değil miydi?

Peygamber Lut'un karısı Lutilik(eşcinsel) yapan kavmiyle beraber helak olmadı mı?

Elbette kötülerde vardır. Ben zaten dikkat edersen bir yorum yapmıyorum. Sadece tanıtıyorum.

Boş zamanımda daha yazarım..

Medisis arkadaşa da bir kaç cümle yazayım. Türkiyeden bahsetmiş. Ben Türkiye ile ilgili bir şey yazmadım. Ben yurtdışındaki Türk olduğu bilinmeyen yabancıları ortaya çıkarıyorum. Bu bir tarihi araştırmadır, bilimdir. Şimdiye kadar olan girişler biraz magazinsel değeri olabilir bazıları için ama daha bilimsel ve önemli girişler de olacak, Dünya medeniyetini etkileyen bilgiler. Asıl bunlar önemli.

Ben Türkiye'de yaşayan hiç bir etnik kökeni ayırmıyorum. Boşnak, Çerkez, Laz, Kürt, Gürcü, Yörük, Macır ne dersen de hepsi Türktür bana göre. Hepsinin kökeni de Türk zaten. Ben Türk deyince Türkiyede yaşayan herkesi kastediyorum. Kimse ayrımcılık yapmaya kalkmasın.

Ha belki Türk olmayan biri alınabilir, mesela Araptır. O zaman müslüman olmakla övünebilir! İlla Türk olması mı gerekir? Veya bir Avrupa ırkıdır. O zaman merak etmesin Avrupalıların çoğunun da Türk olduğunu gösteriyorum ve göstereceğim :)) Yani kimse açıkta kalmıyor merak etmeyin.

Geçenlerde Gaziantep Üniversitesinden bir Prof Belçikalıların Türk kökenli olduklarını iddia etti mesela. Gerçekten Belçika'da kendilerini Türk olarak gören ve her yıl Türk giysileri giyip festival yapan bir köy vardır. Bu örnekler çoğaltılabilir. İster inanırsın ister inanmazsın. Bilim her zaman araştırmadır. Araştırmadan kaçamazsın. Bilgiden de kaçamazsın.

Ha Türk veya Müslüman olan herşeye allerjisi olanlara verecek bir ilacım yok malesef! Onlar kaderlerine küssünler.

Ayrıca medisisin "hepimiz insanız" türlü her zaman tekrarlanan yorumu tekrarlamasına bir anlam veremiyorum. Bu ne demektir? O zaman hiç tarih yapılmasın mı? Araştırma yapılmasın mı demek isteniyor? Şimdi diyelim Hititlerle ilgili kazı yapılıyor ve adamların Türk oldukları çıktı ortaya! Bu açıklanmasın mı? Nerde görülmüş böyle bir şey? Herkes kendi tarihini araştırırken bizim insanlarımız yaa! Türk deme de ne dersen de diyor! Bu anlayış çok sakat bir anlayıştır. Neden bu kendi milletimizin adından bu utanç? Bizim milletimizin ortak adı Türk değil mi? Ben mi yanlış biliyorum?

Politika diyor! Bunun neresi politika? Ben şahısları tanıtıyorum sadece. Bu politika yapmak mı? Dünya bundan zarar görmüşmüş! Ne alakası var?

Yukarıda asmış olduğum küçük çocuk Şahin videosundaki yorumlara bir bakın ve ibret alın biraz lütfen. Bütün insanlar İngilizi, Gallerlisi, İranlısı ve hatta diğerleri çocuğu kapmak için yarış yapıyorlar, bizim milletten diyorlar! British Pride, İranian Pride! diye övünüyorlar. Yabancı biri gelmiş İngiliz topraklarında başarılı olmuş, adamlar onunla gurur duyuyorlar!, bizimkiler de kalkmış neden Türk diyorsun diye itiraz ediyorlar! Bir İngiliz kadar milli his yok mu bizde? Bu kadar mı ruhumuzu, milli benliğimizi kaybettik?

Ben övünelim demiyorum ama en azından haberimiz olsun diyorum, örnek alalım.

Yani ne yapsaydım ben Shaaheen adlı esmer! İngiliz harikalar yarattı diye mi başlık atsaydım? Çocuğun etnik yapısının Türk olduğunu anladıktan sonra böyle bir başlık atmamdan bir Türk niye rahatsız olsun? Ha kendisini Türk olarak görmüyorsa veya Türk değilse başka. O zaman ben ne yapayım? Türk olmayanlar bakmasın, özür dilerim mi demem gerekiyor? Burası Türkiye değil mi? Ben mi yanlış yerdeyim? Yoksa bu sitede Türk olmayanlar çoğunlukta mı? Yoksa 1-2 kişi de sesleri mi çok çıkıyor? Bir anket yapmak lazım. Sevgili xenix'den rica edelim etnik kökenle ilgili bir anket yapıversin bize.

Sonra ben her başarılı bulduğum insanı dile getiriyorum. Türk olması gerekmiyor. Böyle astığım yazılarda çok. Ama birinin Türk asıllı olmasından niye rahatsız olunuyor?


Belçika'da bir Türk köyü

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 09:42

Bu resimde ve sitede gördüğünüz insanlar Türkiyeden Avrupa'ya çalışmaya gitmiş Türkler değil! Gerçek Belçikalılar! Türklüğünden utanan insanlara kapak olsun.

http://www.anadolu.eu/faymonville/faymonville.html


"Türk milleti

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 10:02

"Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir…Türk milletinin tarihi bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır..." M. K. ATATÜRK


kapak mı?

gamaro -- 16.01.2010 - 10:06

Doğmamış tencereye kapak biçmek diye buna denir herhalde.

Kutadgu sen insanları gurur ya da utanç gel-gitleri arasında savurmak zorunda mısın?

Yani şimdi yukarı astığın şu haber özünde güzel bir şey midir?

Sen bundan nasıl bir ruhsal nema alıyorsun, bu nasıl bir haz anlayışıdır,tüm bunlar hangi psişik dinamiklere hizmet eder, kusura bakma ama ben gerçekten anlamıyorum.




Deportivo la Turco

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 10:10

Deportivo la Turco

Mehmet ÇİFTÇİ / VİGO





Celta Vigo ile Deportivo La Coruna'nın karşı karşıya geldiği ve 3-0 kazandığı maçta kendilerini Türk olarak gören 5 bin Deportivo taraftarı, "En büyük Türkiye" diye bağırarak komşu Vigo kentini inletti.

GEÇTİĞİMİZ hafta sonu İspanya'da çok ilginç bir derbi maçı vardı. Galicia bölgesinin iki güçlü takımı, Celta Vigo ile Deportivo La Coruna karşı karşıya geldi. Bu derbiyi ilginç kılan olay ise, iki kentin taraftarlarının yüzyıllardır birbirleri ile çekişmeleri, kin beslemeleri... Celta Vigo'lular, Deportivo'lulara, Türklere verdikleri destek nedeniyle, Deportivo'lular da Celta'lılara Portekiz'lilere yakınlıklarından dolayı, "hain" yakıştırması yapıyorlar.

İspanya'nın kuzeyinde Portekiz sınırına yakın olan iki kent insanı, bu yakıştırmadan son derece memnun. Vigo kentinin takımı Celta'da çok sayıda Portekiz taraftar derneği var. Buna karşılık La Coruna'nın takımı Deportivo'da Türkleri, Türk bayrağını göndere çekecek kadar ateşli Türk dernekleri kurulmuş. Bu yüzden olsa gerek, Deportivo La Coruna'nın her oynadığı maçta sahaya asılmış çok sayıda Türk bayrağı görebilirsiniz. Ayrıca Deportivo'lu futbolseverlere, "Türkler" adı takılmış.

Biz de bu ilginç hikayeyi hem dinlemek, hem de bu tarihe malolmuş derbiyi izlemek için Vigo kentine geldik. Stadı dolduran 20 bin kişinin 5 bini Deportivo La Coruna taraftarıydı. Yani Celta taraftarlarına göre 5 bin Türk ile 15 bin Portekiz'li takımlarına destek veriyordu.

Karşılaşmanın başlamasına az bir süre kala bu hikaye ile ilgili çok sayıda yazı yazmış gazeteci Alberto Torres ve Türk taraftar derneklerinden birinin kurucusu olan Ricardo (La Pasion Turca) ile söyleşiye oturduk...

Alberto, La Coruna taraftarlarının nasıl Türk olduklarını anlatmaya başladı:

Barboros Hayrettin Paşa, Akdeniz'e hükmettiği sıralarda İspanya sahillerine kadar ulaşmış. O sırada İspanya'da yiğitliği ile ünlü Galicia bölgesinin delikanlıları, Barboros'a büyük destek vermişler. Bu işbirliğini içlerine sindiremeyen komşu kent Vigo'nun halkı ise La Coruna'ya Türklerle ortaklığa girmelerinden dolayı, onlara "Türkler" adını takmışlar. Bu ad sporda, özellikle de futbolda günümüzde büyük bir rekabete dönüşmüş. Buna karşılık, La Coruna halkı da Celta Vigo taraftarlarına yakınlığı ve iyi ilişkileri nedeniyle Portekiz'li yakıştırması yapmışlar.

La Coruna'da çok sayıdaki taraftar derneklerinden biri olan La Pasion Turca derneğinin başkanı Ricardo ise Türk bayrağına sahip çıkmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Ricardo, Deportivo La Coruna'nın Şampiyonlar Ligi'nde Yunan takımı Panathinaikos'la oynadığı maçta açtıkları 20 metreyi aşan Türk bayrağını anlatırken, "İnanın Riazor Stadı'nda yüzlerce Türk bayrağı vardı. Stadın bir ucundan diğer ucuna bir Türk bayrağı astık. Yunanlılar sahaya çıktıklarında dev Türk bayrağının yanı sıra yüzlerce ateşli taraftarın ellerindeki ay yıldızlı bayrakları görünce neye uğradıklarını şaşırdılar. Dünyanın hiçbir yerinde kendi ulusunun bayrağının dışında, başka ülke bayrağına bu kadar çok sahip çıkan bir taraftar grubu bulamazsınız" dedi.

Ricardo ayrıca Türk bayrağına Deportivo Kulübü yaşadıkça sahip çıkacaklarını ve Celta'nın Deportivo ile 2. yarıda oynayacağı maçta Türk bayrakları ile tam bir gövde gösterisi yaparak stadı "Türkiye" diye inleteceklerini söyledi.

Alberto ile Ricardo'yu dinledikten sonra Celta'nın Deportivo taraftarlarına ayırdığı bölüme geçtim. İnsan kendini adeta milli maçta hissediyordu. Celta'lılar "Türkler dışarıya" diye tezahürat yaparken, Deportivo'lular da sürekli "En büyük Türkiye" diye bağırıyordu. Onlara Türkiye'den geldiğimi söyleyince birden etrafımda yüzlerce La Coruna taraftarının beni selamlamak için elini uzattığını gördüm. Karşılaşmayı Deportivo, yani Türkler 3-0 kazandı. Sevinç sokaklara taştı. Türk bayrakları bu kez Vigo kentinde dalgalanmaya başlamıştı.


Valla pişik olduysan

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 10:20

Valla pişik olduysan Eczaneye git diyecektim ama eczanelerde kapanıyor artık Markette bulabilirsen oraya git diyecem sana gamaro.


Deportivo La Coruna - El-Turcos

kutadgubilig -- 16.01.2010 - 11:09

GRACIAS AMIGOS!


Eyvallah.Ama unutma,Yarın

gamaro -- 16.01.2010 - 11:52

Eyvallah.

Ama unutma,

Yarın birgün karadenizde bir köy de, Lenin'in bağımsızlık savaşımızı desteklemek maksadıyla gönderdiği vagonlar dolusu altın ve mühimmatın hatrına rus bayrakları ve kıyafetleriyle slavik bir festival düzenlemeye kalkarsa gururla...

umarım o zaman da aynı tanıyı koyup aynı kremi sıvarsın birilerinin vücuduna:-)


Ha ha ha

Yabancı -- 16.01.2010 - 18:30

Belçikalı türk köyünde ki türklerin yüzündeki sevecenlik, sıcaklık,samimiyet, hümanizm bizdeki hüeaaa hüeaa türkük biz türkük heaüeaa yamyamlığında görünen motiflermi?

Çok ucuz ve basit bir politika yapıyorsun kutadgu. Neyin üzerini örtebileceğini sanıyorsun bunu yaparak?

Konu bizde ki barbarlar, belçikada ki mütevazi yüzler değil.:)) Onlar at sırtından inmiş ve çadırdan çıkmış ve dünyayı algılayabilmişler görüldüğü gibi.


?

Yabancı -- 16.01.2010 - 18:36

Haberde ki ilginç bir ifade gerçeği gösteriyor aslında.

''Her ne kadar türklükle hiç alakaları yoksa da'' denmiş. Bunun nasıl olması gerektiğinin kriterleri kimin tekelinde ki?

Türklük budur, böyle olmalıdır, böyle yaşanmalıdır yaklaşımı var bu ifade de. Niye ki yahu?


^^sevgili kutadgublig 1.si

roc -- 16.01.2010 - 19:02

^^sevgili kutadgublig 1.si gözyaşlarına dokunanam:) 2.cisi ben futbolla ilgilenmiyorum gs fb veya bir dünya takımı olsa marsla maç yapsak yinede ilgilenmiyorum :) futbolun insanların milli duygularını köreltmek için bir araç olduğuna inanıyorum. 3.sü ben bir taraf olmak zorunda hissetmiyorumki o kaygı sana ait kutadgubilig beni anlayabilirmisin.. hissedebilirmisin hissettiklerimi.. bakabilirmisin insanlara sende benim kadar yalın.. yapabilirmisin ha söyle :)


Yahu adamlar tarihi bir

gamaro -- 16.01.2010 - 19:07

Yahu adamlar tarihi bir mizansen üzerinden muziplik yapıp onu da eğlenceye vesile kılmışlar hepi topu.

Yoksa işi senin kadar ciddiye falan almış değiller kutadgu:-)

Yani kusuram bakma ama, senin bu yaptığın şey biraz garip kaçıyor,bak iki gözüm önüme aksın.

Biri sana "güzel adamsın veselam,sevdim seni" dedi diye kalkıp öpmeye çalışma yahu adamı:-)


:)))

MoRGaNa -- 16.01.2010 - 19:30

"Galicia bölgesinin delikanlıları" ifadesi favorim :)))


Konu dışı

sonsuz -- 16.01.2010 - 20:20

"En büyük İslam düşmanı Ebu Cehil Peygamberin amcası değil miydi?"


Değildi. Peygamberin amcası Ebu Leheb tir. (Hani şu günde 5 vakit beddua edilen, Tebbet Suresinde geçen şahıs)





Sn Sonsuz Peygamberin bir

kutadgubilig -- 17.01.2010 - 01:05

Sn Sonsuz Peygamberin bir amcası yoktu. Ebu Cehil de amcasıydı. Ebu Leheb akrabası olmasına rağmen Peygambere sürekli yapmış olduğu eziyetler, işkenceler ve hakaretler sonucunda Tebbet suresi nazil olmuştur. Bedir savaşına hasta olduğu için katılamamış savaştan sonra da Müslümanlar kazandığı için kahrından ağırlaşarak ölmüş, Mekkelilerin kendisini unutması sonucunda kimse ilgilenmediği için 1 hafta cesedi kokmuş ve leşi bir çukura iteklenerek atılmıştır.

Arkadaşlar yapmayın, alıntıladığınız ifadeler benim yorumum değil. Yazının kendisinde var. İnternette her yerde var bu yazılar. Ben bir ilave yapmadım.

Roc herkesin bir mensubiyeti vardır. Kişi en çok ailesini sever, ondan sonra şehrini, milletini sever ondan sonra bütün insanları sever. Ben bizim milletimizle Dünya milletleri, halkları arasında dostluk köprüleri kuruyorum. Bütün yazılarımda bu var. Bunun tersini söylemek gerçekten çok yanlış.

Futbolla ilgili olman gerekmez. Adam Fenerliyim diyor, siz diyorsunuz ki "Banane Fenerden hepimiz aynı takımız, hepimiz biriz!" Sizin dediğiniz buna benziyor. Yoksa Türk olmak diğer milletlere düşman olmayı gerektirmez. Eğer gereksiz yere ve haksız yere düşmanlık yapıyorsan işte o zaman o ırkçılığa girer.


^^"Futbolla ilgili olman

roc -- 17.01.2010 - 03:55

^^"Futbolla ilgili olman gerekmez. Adam Fenerliyim diyor, siz diyorsunuz ki "Banane Fenerden hepimiz aynı takımız, hepimiz biriz!" Sizin dediğiniz buna benziyor. Yoksa Türk olmak diğer milletlere düşman olmayı gerektirmez. Eğer gereksiz yere ve haksız yere düşmanlık yapıyorsan işte o zaman o ırkçılığa girer."

Ben böyle veya buna benzer birşey söylemedim siz derken kimleri kasdediyorsunuz?düşmanlıktan kastınız nedir bilmiyorum nötr olmakla taraf olmak farklı şeyler takın tutmakla ilgilenmiyorum ben tutmuyorum sadece.vatanını milletini sevmeni kim eleştirdi bence sen almak istediğin yerden alıyorsun.


Araştıralım

sonsuz -- 17.01.2010 - 04:31

Ebu Leheb kimdir?

Ebu Cehil kimdir?

"Sn Sonsuz Peygamberin bir amcası yoktu. Ebu Cehil de amcasıydı."


İki cümleniz de yanlış.





Kutadgu demissin ki

gamaro -- 17.01.2010 - 05:01

Kutadgu demissin ki peygamberin bir amcası yoktu, ebu cehil de amcasıydı.

Ben de tam bunu diyecektim işte, ama baktım sonsuz sonsuz da demiş ki, nasıl olur kutadgu,hem amcası yoktu diyorsun, hem de ebu cehil amcası.

:-)


Kimler Türk değil

açparantez -- 17.01.2010 - 05:20

Bende kutadgubilig'in çalışmalarına ek olarak, ünlülerden kimlerin Türk olmadığı çalışmalarımı sunacağım.

İlk Türk olmayan kişi Hürrem Sultanın oğlu II. Selim ve onun tüm oğulları, torunları. Yani kısacası, II. Selimden sonra hiç bir padişah Türk olmayıp, Ukraynalı soyundan devam etmiştir. Bugün ukraynada ki web sitelerini incelediğinizde Bilinmeyen Ünlü Ukraynalılar başlığı altında II. Selim'den sonra ki bütün Osmanlı padişahlarımızın adını görebilirsiniz. (Orada da birisi varmış, bilimsel araştırmalar yapan)

)kapa parantez


Sn. Sonsuz evet

kutadgubilig -- 17.01.2010 - 05:23

Sn. Sonsuz evet haklısınız. Aklımda yanlış kalmış. Ebu Cehil, Kureyş kabilesine mensup ve Peygamberin uzak akrabası ama amcası değil. Düzeltiyorum.


açparantez

statik -- 17.01.2010 - 05:55

atladığın bir şey var;
Kutatgu'ya göre, Ukrayna'lılar da türk;))


^^evet osmanlı soyu için

roc -- 17.01.2010 - 12:58

^^evet osmanlı soyu için bu tarz söylentiler var yani hürrem gibi diğrlerininde kaçamak yapması olası ama ihtimal tabi, aslında araştırılabilir incelenebilir ama tarihi baştan yazmaktansa görmemezlik gelmek daha kolay olabilir:)


sevgili roc

MoRGaNa -- 17.01.2010 - 17:18

kaçamak yapan Hürrem değil..
kendisi Rus asıllı zaten.. yani çoğu sultan gibi :))
Rus'larla olan bağımız taaa o zamanlara dayanıyor.



^^Demek istediğim zaten

roc -- 18.01.2010 - 05:03

^^Demek istediğim zaten osmanlı padişahlarının annelerinin hiçbiri Türk değil anne türk olmayınca üstüne bide kaçamak yaparsa tam soydan kopar:)
Hürrem değilsede birinde film kopmuş olabilir:)


Belçika'daki Türk köyü-Faymonville

kutadgubilig -- 18.01.2010 - 07:46

Naziler Türk bayrağını görünce ilişememiş köye. Ay yıldızın görüntüsü bile Nazileri korkutmuş :)

Benzer bir hikaye anlatılır. Kanuni zamanında Protestanlığın ilk çıktığı zamanlarda Almanya civarlarında bir yerlerde sanırım, düşmanlarına karşı gelebilmek için Osmanlıdan asker istemişler. Osmanlı Devleti, asker gönderemeyiz ama askerlerin üniformalarını gönderelim yeter demiş.

Gerçekten gelen Üniformaları giyince adamlar düşmanları Osmanlı geldi diye kaçmışlar :)


http://www.youtube.com/watch?v=VkInPWvK0Dc


"Barboros Hayrettin Paşa,

gamaro -- 18.01.2010 - 07:58

"Barboros Hayrettin Paşa, Akdeniz'e hükmettiği sıralarda İspanya sahillerine kadar ulaşmış. O sırada İspanya'da yiğitliği ile ünlü Galicia bölgesinin delikanlıları, Barboros'a büyük destek vermişler."

Yarabbim bu ne ince ayardır:-)

Bakın hele, Barbaros'a destek veren Galicia bölgesi delikanlıları nasıl da "yiğitlikleriyle ünlü" olmuşlar bir anda?:-)

yok yok, vurgu tam oturmadı, yani şu son cümlem aslında şöye olmalıydı; "Bakın hele, Galicia bölgesi delikanlıları Barbaros'a destek verince nasıl da "yiğitlikleriyle ünlü" delikanlılar olmuşlar bir anda:-)

(kutadgu uyan, desene bu yiğit adamlar kendi topraklarında düşmanla işbirliği yapmışlar o zaman:-)






Kim bu Slovenyalı

kutadgubilig -- 20.01.2010 - 05:57



Kim bu Slovenyalı Türk




Emre KIZILKAYA-hüriyet

Slovenya, yeni cumhurbaşkanını seçmek üzere dün sandık başına gitti. Seçimlerin ikinci turunda, eski başbakan Lojze Peterle’nin karşısına bir "Türk" çıktı. Solun adayı olarak açık farkla favori gösterilen Danilo Türk’ün soyadının kökenini merak ettik. Slovenyalı bir gazeteci, "Geçmişinde bir Türk bağlantısı olabilir. Yaygın bir soyadı olduğu için, bunu açıkçası burada basın dahil kimse sorgulamadı" dedi.

SLOVENYA’nın yeni cumhurbaşkanı Türk... AB ve NATO’nun yeni üyelerinden Slovenya’da solcu Danilo Türk ile muhafazakar Lojze Peterle, devlet başkanı olmak için dün seçimlerin ikinci turunda karşı karşıya geldi. Sosyal Demokratların yanı sıra, Hıristiyan Demokratların da desteğini alan Danilo Türk seçimi yüzde 68 oyla kazandı. Rakibi eski başbakan Lojze Peterle ise sağ koalisyonun desteğini almasına rağmen yüzde 32 oy alabildi. Eski diplomat Türk seçimleri, "demokrasi şöleni" olarak tanımlayarak, "Açıkça görülüyor ki, Slovenler benim fikirlerimi, tutumumu ve başarılarımı anladılar ve yeni bir şey istediklerini gösterdiler" dedi. Türk, görevi, ikinci kez aday olmayan solcu devlet başkanı Janez Drnovsek’den Ocak ayında devralacak. Peki kim bu Türk?

Ülkesini uzun süre BM nezdinde temsil eden cumhurbaşkanı adayının soyadının Türkiye ile ilgisi olup olmadığını araştırdık. Slovenya Basın Ajansı’ndan (STA) Eva Horvat, "Cumhurbaşkanı adayının geçmişinde bir Türk bağlantısı olabilir. Yaygın bir soyadı olduğu için, bunu açıkçası burada basın dahil kimse sorgulamadı" diye konuştu.

Slovence soyadları konusunda araştırmaları bulunan Dr. Janez Keber, Sloveija Magazine dergisinde yayınlanan makalesinde, Türk ve onun çeşitli varyasyonlarının ülkede Horvat’tan sonra en çok rastlanan soyadı olduğunu bildiriyor. Dr Keber, 1498’den beri rastlanan bu soyadının tarihi kökenini şöyle anlatıyor:

TÜRK FETHİNİN HATIRASI

"Bu soyadı, hiç şüphesiz, Türklerin Sloven topraklarına yüzyıllar önce fetihlerle saldığı korkunun bir hatırası. Bu soyadını taşıyan insanların Türk kökenli olduğu elbette söylenemez, ancak atalarının Türklerin denetiminde bulunan topraklardan geldikleri veya oradan kaçmış oldukları öne sürülebilir."

Dr Keber, sadece Korosec, Kranjc, Dolenc gibi bölgelerden gelen insanların soyadlarının etnik kimliklerine gönderme yaptığını söylediğine göre, Maribor doğumlu yeni cumhurbaşkanının Türk kökenli olabileceğini ileri sürmek zor. İnsan hakları ve azınlıklar konusunda uzman Danilo Türk’ün, Türkiye ile tek "resmi" bağlantısı, 1996 yılında İstanbul’da yapılan Habitat II konferansında raportörlük yapması olmuş. Atalarının Osmanlı ile bir bağlantısı olup olmadığını ise, seçim telaşı bittikten sonra ancak kendisinden öğrenebileceğiz gibi.

Annan’ın yardımcılığını yaptı

19 Şubat 1952’de Slovenya’nın kuzeyindeki Maribor şehrinde doğan Danilo Türk, kariyerinin büyük bölümünü yurtdışında geçirdi. 1992 yılından 2000’e kadar Slovenya’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi olan Türk, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın yardımcılığına kadar yükselerek uluslararası itibar kazandı. 2005 yılına kadar bu görevi yürüten Profesör Türk, ardından Slovenya’ya döndü ve o günden beri Ljubljana Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanlığı yapıyordu.

Türk’ün zaferi başbakana darbe

ESKİ Yugoslavya’dan 1991 yılında bağımsızlığını kazanan Slovenya’da 21 Ekim’deki ilk tur cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Lojze Peterle yüzde 28, Danilo Türk yüzde 24 almıştı. Ancak Türk’ün, solun diğer adayı Mitja Gaspari’ye kaptırdığı yüzde 24 oyları devralması ve rahat bir zafer kazanması bekleniyor. Sloven gazetesi Finance, "Türk’e verilecek her oy, Başbakan Jansa’ya karşı verilmiş olacak" diye yazdı ve dünkü seçimi "erken parlamento seçimleri" diye niteledi. Türk’ün zaferi, hükümete halk desteğini kaybetmeye başlayan muhafazakar Başbakan Janez Jansa’ya sembolik de olsa bir darbe olacak. Türk’ün cumhurbaşkanlığı koltuğundaki varlığının, gelecek yıl yapılacak seçimler öncesinde sol muhalefeti canlandıracağı yorumu yapılıyor.

Başbakanın tüm ipleri elinde tuttuğu Slovenya’da cumhurbaşkanlığı, sembolik bir makam. Sadece savunma ve dış politika alanlarında cumhurbaşkanının kısıtlı bir yetkisi var. Kayıtlı 1.7 milyon seçmenin bulunduğu Slovenya, 1 Ocak 2008’de AB dönem başkanlığı görevini üstlenecek. 22 Aralık’ta görev süresi sona erecek olan cumhurbaşkanı Janez Drnovsek, beş yıllık ikinci bir dönem için adaylığını koymamıştı.


FC Barcelona Türk

kutadgubilig -- 20.01.2010 - 07:29

FC Barcelona Türk takımıdır
Rıza Zelyut

Bu da nereden çıktı demeyin de okuyun lütfen...

Slovenya, Avrupa'daki küçük ülkelerden birisi. Macaristan'ın batısında Avusturya ile Hırvatistan'ın arasında...

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Danilo Türk, ülkemizi ziyaret etti. Kendisinin soyadının Türk olmasını herkes gibi bizim Cumhurbaşkanı Gül de merak etmiş. Ve bu 'Türk'ün nereden geldiğini sormuş.

Sayın Danilo Türk; ' Bizde Türk ismini kullananlar çok. Ülkemizde Türk soyadı olumlu algılanıyor; bu yüzden yüzde 68 oy aldım!' biçiminde bir de açıklama yapmış.

Görüyorsunuz değil mi?

Türklerin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde 'Türk' ismi durmadan kötülenirken; aşağılanırken elin Avrupasında Türk ismi olumlu bir anlam taşıyor ve o ismi taşıyanlara da onur katıyor.

İşte bu yüzden diyorum ki ülkemizdeki bazıları bu duruma çok üzülecekler... Özellikle de Türk demeyelim; Türkiyeli diyelim; diyen cahil takımı... Kürtçü faşistlere şirin gözükmeye çalışan kompleksli kozmopolitler ve Osmanlıcılık oynayan yobazlar...


TÜRK TARİHİNİ ÖĞRENİN
Biliyorum ki Slovenya nere Türkiye nere diye soranlar çok olacaktır.
Önce bazı satırbaşlarını yazalım: Türklerin kökenini inceleyen Sovyet tarihçileri; bizim milletimizin asıl ata yurdunun Ural-İtil (Volga) boyları olduğunu; MÖ 4 bin yılına kadar giden bulgularla ortaya koydular. (Bu bulguları Türk Kimliği isimli çalışmamda aktarmıştım) Saka (İskit) türkleri 2700 sene önce bugünkü Ukrayna ile Kuzey Kafkasya hattında egemen oldular. Bunlar Kafkaslar üzerinden geçerek MÖ 4. yy.da Kayseri yakınlarına kadar ulaştılar. Amazonlar; bunların savaşçı kadınlarının adı oldu.

Bunlardan sonra Güney Avrupa hattında Sarmatlar; Alanlar; Hunlar egemen oldular. Alan Türklerinin bir kolu; Batı'ya doğru göç ederek İspanya'ya kadar ulaştı. Bugün Katalonya denilen bölge işte o Alan Türklerinin yaşadığı yerdir. İspanya'da bulunan 6 buçuk milyonluk Katalan nüfusun kökü Türklere dayanmaktadır ve bu durum isimden de anlaşılmaktadır. O yüzden diyorum ki Katalanlar'ın gururu olan F C Barcelona Futbol Takımı da kökeninde bir Türk takımıdır. Katalanlar hakkındaki özet bilgi; Selenge Yayınları'ndan çıkan TÜRK HALKLARININ KÖKENİ isimli kitapta bulunmaktadır.

Bu bölgeye hatta buradan Afrika kıtasına geçen başka bir Türk halk kolu da Hunlardır.

Türk ismiyle imparatorluk kuran ve 570 yıllarında Hazar Denizi'ne kadar bölgeye egemen olan halk, bildiğimiz Gök Türklerdir. Bunlardan sonra Güney Avrupa'da ve Balkanlarda Bulgarlar, Avarlar egemen oldular. Macaristan Türk yurdu haline getirildi. Sabir (Savir-Sibir) Türkleri ta Kuzey Denizi'ne kadar ulaştılar. Fin dili ile Türk dili böylece aynı ailenin dili haline geldi. Daha sonra ise Kıpçak-Peçenek Türkleri Güney Avrupa'da hakimiyet sağladılar. Bunlara Avrupalılar Kuman adını vermişlerdir. Bunlar Bizans Devleti ile kimi zaman savaştılar kimi zaman da işbirliği yaptılar. Malazgirt'e gelen Bizans ordusunun içinde Peçenek-Kıpçak Türkleri de vardı. Bu sarı Türkler; güneydeki esmer Oğuz Türkleri ile hemen işbirliğine girdiler.

En son olarak da bölgeye Osmanlı Türkleri (Oğuzların Kayı Boyu'nun devleti) egemen oldu. Böylece 570'ten itibaren Güney Avrupa'daki Türk halkları arasında imparatorluk gücünü temsil eden güçlü Türk ismi kullanılmaya başlandı. Bu durum Osmanlı Devleti zamanında da devam etti.

Türklerden Hıristiyanlığı kabul edenler Slavlaşarak eridiler. Bunların en önemlilerini Batı Bulgarları (Tuna) ve Peçenek-Kıpçak Türkleri oluşturur. İşte bugünkü Macaristan (Hungarya-Hun yurdu) ve Slovenya'da en az 2 bin yıl önce egemen olan Türkler, diğer yerli gruplar tarafından önder bilinmiş, isimlerine de Türk lakabı eklenmiştir. Slovenya Cumhurbaşkanı'nın Hıristiyanlığı kabul ederek Slavlaşmış bir Türk olduğunu tahmin ediyorum. Ya da eskiden Avrupa'da Türk adını alanların güç kazandıkları ve korundukları sürecin hatırasıdır bu soyadı...


TÜRK, ETNİK DEĞİLDİR
Yukarıda verdiğim kısa bilgiler elbette ki Güney Avrupa Türkleri ile ilgilidir. İşin içine Güneydoğu Sibirya'dan Hindistan'a kadar hakim olan buralarda düzinelerce devlet kuran Doğu Türkleri'ni sokmuyorum. Böyle büyük bir milleti; sıradan bir kabile imiş gibi göstermeye kalkışan politikacılara da sözde aydınlara da acıyorum. Bunlardan etkilenen bazı öğretmenler de Türk milletini etnik bir yapı gibi görüyor. Etnik grup; kabaca kabile halinde kalmış; milletleşememiş topluluktur. Etnik yapı ayrıdır, millet ayrıdır. Doğrudur; Kürtler etnik bir topluluktur... Yeryüzünde en büyük coğrafyaya saçılmış olan Türk'ün içinde ise Kürt gibi yüzlerce kabile yer almıştır; halen de almaktadır.

Büyük bir millet ile (Türk) etnik bir yapıyı (Kürt) aynı göstermek tarihe, sosyalojiye aykırı siyasi bir görüştür.

İşin ayrıntısını öğrenmek isteyenler olursa; başta televizyon uleması olmak üzere ders vermeye hazırız...

23.05.2009 / GÜNEŞ GZT.


HAYDİ ASTÜRKİANS!

kutadgubilig -- 20.01.2010 - 08:21

web site: asturkians.tk/


İspanyadaki Basklar Türk

kutadgubilig -- 20.01.2010 - 08:36

İspanya'da yaşayan Bask halkı Türk mü?

Önceki gün piyasaya çıkan Kırmızı Çizgi adlı derginin Şubat sayısında bilimsel kaynaklara dayandırılarak verilen bir haber çok ilgimi çekti. Bunu sizlerle paylaşmak istedim. İlhami Yangın İmzası ile yayınlanan haberde Baskların Türk olduğu çeşitli bilim adamları ve profesörlere dayanılarak açıklanıyor.

Bilindiği gibi Basklar İspanya ile Fransa arasındaki bir bölgede yaşıyorlar ve yüzyıllardır bağımsızlık mücadelesi veriyorlar. Halen bu bölgede yaşayan 3 milyonu aşkın Bask kökenli vatandaşımız olduğu belirtilen haberin devamı şöyle:

Osmanlı Devleti bünyesinde bir çok ırk ve dinden insanı barındırdığı için Türk kelimesinin kullanılması bile yasaklamıştı. Atatürk ise, Cumhuriyetin kuruluşundan kısa bir süre sonra Türk dili ve Tarihi üzerinde çok ciddi çalışmalar yaptırdı, genç, idealist, çalışkan ilim adamlarınca çalışmalar derinleştirildi. İnka ve Maya medeniyeti ile Türklerin bağlantısını araştırmak için Tahsin Mayatepek’i Meksika’ya elçi olarak tayin etti. Prof. Adile Ayda Etrüsklerin dili-tarihi üzerinde dururken, Hamit Koşay Baskların dilini inceledi. Atatürk'ün ölümünden sonra bu çalışmalar tamamen durduruldu.

Elde bazı veriler vardı ancak İkinci Dünya savaşında Nazilerin Türkiye’yi savaşa sokma çalışmaları, ardından 1944 Türkçülük olayları ile neredeyse Türküm demek bile bir suç sayıldığından kimse Türk Tarihi üzerinde çalışmalar yapamaz oldu. Bu devirde Türk tarihi ve dili ile ilgilenmek ırkçılıkla bir tutulmuştu adeta. Tabi eldeki veriler de tarihin tozlu raflarına kaldırıldı.

Boğa güreşlerinin asıl nedeni Türk düşmanlığı

Rıza Nur, hatıratında bir ara İspanya’ya gittiğinde Basklarla ilgili ilginç bulgular saptadı. Bölgede konuşulan dilin Türkçe’ye benzerliğine dikkat eden Nur şöyle yazıyor; “Dillerini konuşurlarken bana Türkçe gibi geliyordu. Fakat bir şey anlamıyordum. Vaktiyle Macaristan’a gittiğim vakit de böyle olmuştum. Pansiyoncu kadına sekiz kelime sordum. Bunlardan üçü Türkçe çıktı. Anaya anne, babaya ata, güneşe gün diyorlar. Arabaları tıpkı bizim kağnı gibi... Bir otokara bindik. Bir çocuk bilet parası topluyor. Bir müşteri geçirdi “Hayda” diye bağırdı. Bu da Türkçe.” Rıza Nur’un bir başka ilginç tespiti daha var. İspanya’daki meşhur boğa güreşlerini anlatır ve bunu İspanyolların Türklere düşmanlığı ile özdeşleştirir.

Ona göre, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek şekilde Boğalara zulüm uygulayan İspanyollar, bununla Türklere olan öfkelerini kusuyorlar; “İspanya’ya geçtik. Boğa güreşi seyrettik. “Ejel”de belki on bin kişi vardı. Çok vahşi ve kanlı bir şey. Bir boğa çıktı. Tretuvarlar ve emsali meydanda boğayı kızdırıyorlar. Boğa saldırıyor. Korkunç şey. Sonra biri ata biniyor, meydana çıkıyor. Boğa bunu gördü, üstüne yürüdü. Bir boynuz vurdu atı boynuza taktı., üstündeki adamla beraber havaya kaldırdı ve yere çaldı.

Eski Türklerde kahramanlığa işaret olarak kendilerine boğa adı koyarlardı. Ben boğanın ne demek olduğunu bilmezdim. Şimdi gördüm. Müthiş bir kuvvet imiş. Türklerin hakkı varmış. Keza bizim hilal dediğimiz şey, esasen boğa boynuzudur. Kuvvet alameti olarak alınmıştır. Alınmasının sebebini de şimdi anladım. Nihayet boğaları öldürüyorlar. Şöyle ki: Zavallı boğa kanlar içinde saldırıyor. Boynuna şişler, sonra bir kılıç saplıyorlar. Bunun üzerine boğa önce diz çöküyor, yıkılıyor, ölüyor.”

Koşay: “M.S. 3. asırda ayrıldılar”

Basklar, Fransa'nın güneyi ile İspanya'nın kuzeyinde yaşayan ve dilleri Hint-Avrupai olmadığı Fransızların ünlü Larousse Ansiklopedisi'nce dahi kabul edilen bir Türk boyu. Büyük tarihçi, arkeolog ve dil uzmanı Hamit Zübeyir Koşay, Bask dilinin Türkçe ile bağlantısını gösteren makalesinde şöyle diyor: "Basklar ile Türkler M.S. 3. asırda birbirlerinden ayrılmışlardır. Basklar'ın menşei meselesinin çözümü, İskitler'in menşei meselesi ile yakından bağlantılı. Mesudi Nuruci El-Zehep'te İspanya'nın kuzeyinde Araplar ile mücadele eden kavimlerden bir bölümünün İskitler olduğunu kaydeder."

Tarihçi Adile Ayda ise, "Türkler'in İlk Ataları" adlı kitabında şöyle diyor: "Nasıl Yakutlar kendilerine Soko diyorsa, Basklar da kendilerine Eu-Sko der." Burada hemen bir "O" harfinin düşmüş olduğu ve kelimenin aslının Eu-Soko olduğu ve Sakalar'ın bir boyunu ifade ettiği görülür. Yani Basklar, İskit diye bildiğimiz Saka Türkleri'nden başkası değil. Bu bizi şaşırtmamalı. Cengiz İmparatorluğu'nun Pasifik Okyanusu'ndan Baltık Denizi'ne, Akdeniz'den Hint Okyanusu'na uzandığı ve etkisini hala Moğolistan, Tataristan ve Kırım' da hissettirdiği düşünülürse; Milat'tan önceki Saka Türkleri'nin etkisini, göçler yoluyla Çin'den Anadolu'ya, İtalya'ya ve İspanya'ya kadar hissetirmesini tabii karşılamak gerekir.

Adile Ayda Encyclopedia Britannica'dan Pelasklar konusunda şu alıntıyı yapıyor: "Filologlar tarafından Pelask-Skoi etimolojisinin linguistik açıdan mümkün olduğu ileri sürülmüştür." Yunanca çoğul eki olan Oi atılınca geriye Pelag-Sk kalır. Bu da onların Pela-Saka olduğunu gösterir... Tıpkı Eu-Saka olan Basklar gibi, Pelasklar da bir Saka Boyudur!...Etrüskler'in Tur-Saka olduğunu daha önce söylemiştik. Bunların hepsi bize şu gerçeği göstermektedir: İlk Türk boylarından olan Pela-Sakalar doğudan gelip Batı Anadolu'yu hakimiyetlerine almış, oradan adalara, Yunanistan'a atlamış, Truva'yı kurmuş ve Hellenler'e karşı savunmuş, nihayet İtalya'ya iki koldan göç ederek Roma'yı, ayrıca Troyen şehrini kurmuştur. Bilindiği gibi, bu kelime ile İngilizce Troyan kelimesi Thrryen-Turhan kelimesine, bizim kullandığımız Truva kelimesinden daha yakındır. Neticede, gerek Yunan gerekse Roma Medeniyeti, temelini, Pelasklar'ın büyük rol oynadığı İyon Medeniyeti'ne borçludur.

Ama Saka Türkleri orada da kalmamışlar, büyük bir ihtimalle İtalya'ya geldikleri gibi, denizden İspanya'nın kuzeyine geçmişler ve Fransa'nın güneyine yayılmışlardır. Hiç bir zaman bölge halklarıyla kaynaşamayan, özelliklerini koruyan bu halk, Rıza Nur'a göre de Basek Türkleri ile aynı soydandır.

Hüseyin Mümtaz: “Bask dili Türkçe’ye çok yakın”

Hüseyin Mümtaz Karadeniz isimli eserinde şunları söylüyor: “Orhan Türkdoğan H.Z. Koşay’a atfen "Avrupa Hunları'nın 5’nci yüzyılda başıboş kaldıklarını, bakiyelerinin de günümüzde Bask’lar olarak karşımıza çıktığı hususunda bazı ciddî görüşlere tanık olmaktayız. Bask’ların Asyatik bir topluluk -İskit ve Hunlar'la- bağlantıları bulunduğu ileri sürülmektedir.

H.Z. Koşay’a göre günümüzde Fransa ve İspanya’da yaşayan Bask dilinin menşei sorusu hala çözülememiştir. Ona şeytan dili olarak bakılmış yahut paleolotik çağdan kalan insanların dili olarak defter kapatılmıştır. Oysa, Bask dili gözden geçirildiğinde Türkçe'ye çok yakın olduğu gözlenmektedir" diyor . Aynı makalede biraz daha ilerde Rasonyi’ye atfen Erdel yer adları üzerinde yapılan araştırmalara dayanılarak Brasso ve Barca gibi kentlerin Peçenek yer adları ile irtibatlandırıldığı ifade edilmekte.

Yaşar kalafat: “Bask Atilla’nın komutanı”

Pelasakalar Saka Türleri idi. Etrüskler Saka Türkleri'nin bir koludur. Etrüsk- Saka - Bask İlişkisi yeni çalışmalarla şekillenmeye gebe bir konudur. Bu bağlantı incelendikçe Türk halk inançları tarihi derinlik itibariyle yeni boyutlar kazanacaktır. W. Mcmordie (English Idıoms And How To Use Them Oxford 1909) isimli araştırmada Türkçeyi İskit Dil Grubu'nda gösterirken, İspanyaca ve Fransa'da yaşamakta olan Baskların dili ile Güney Amerika Kızılderililerinin dilini Pasifik Okyanusu dil grubu içerisinde Turan dil grubundan göstermektedir.

M.Ö. 8. yüzyılda İtalya'da tarih sahnesine çıkan Etrüsklerin Adile Ayla ve Palat Kaya Uluğ Türkistan'dan bu bölgeye gelmiş Türk soylu bir toplum oldukları, bazı batılı tarihi araştırmacıların siyasi muhafazalarla Etrüsk uygarlığını Türklüğe İlişkilendirmemiş olmak için Etrüsklerin Ortadoğu halklarından olduklarında ısrar ettiklerini belirtmektedir. Daha ziyade Etrüsk dilinden hareketle Etrüsklerin Turanlı bir Türk Kavmi olduğunu anlatırken " Turan kelimesi Etrüskçeden gelmektedir. Bu kelime batı edebiyatında Venüs olarak bilinen Etrüsk sevgi Tanrıçasının isminin tanrıçalara verilmesi çok uygundur.

Ayrıca eski Yunanlılar Etrüskleri Turanlı olarak bilirler ve Etrüsklere Tyrken derlerdi" demektedir. Etrüsklerin Türk olabileceğine değinerek bu konunun araştırılmasını Atatürk'ünde istediği bilinmektedir. Adile ayda ise Etrüsklerin Türklüğünü izah ederken konuyu karşı tezleri irdeledikten sonra; dil arkeoloji ve din açısından ele almaktadır. Etrüsklerle Türklerin din müşterekliği üzerinde dururken; Türklerdeki Tengri veya Tingri'nin Etrüsk inançlarında Tinia olarak geçtiğini açıklamaktadır. Eski Türk inançlarındaki doğum üzerinde etkili olan ve çocuk ile anneyi koruyan Tanrının Aeset iken, Etrüsk dilinde Aesez'in Tanrıça olduğunu ifade etmektedir.

Ayrıca,Türk Mezarları üzerindeki höyük ve balbal'ların Etrüskleri'de de görüldüğü belirtilmektedir. Eski Türklerde Kazlara mukaddes varlık gözü ile bakıldığını Etrüskler Kaz ilahisinin bulunduğunu bu ilahenin ismi Ani iken, Uluğ Türkistan'da bazı Türk kesimleri Anne'ye Eni'de dediklerini izah etmektedir. Eski Türk inançlarında din görevlilerinin ismi kam iken, Roma'daki genç rahiplerin ismi Camillus (Kam - illus) idi. Eski Türk dinî ve Etrüsklerin inanç hayatının ölüm döneminde bir takım cin ve perilerin bulunduğunuda belirtmektedir.

20 Haziran 451 yılında 200.000 kişilik ordusu ile 24 sene savaşarak aynı miktardaki Roma ordusunu yenen ve Papa'nın ricası üzerine savaşı durduran Atilla'nın Doğu Ordusunun komutanı Kursık ve batı ordusunun komutanı ise Basık idi. Basık bugünkü Bask bölgesine ordusu ile birlikte çekilmişti. Bask, Baskın, Basık, Basan, Başkan Öz Türkçe kelime idi. Atilla'nın Bask veya Basık isimli komutanın ismi, Türk halk inançları itibariyle ilginçtir. Halk inançlarında Kırkları çıkmamış iki çocuk bir araya gelmişlerse, birisi diğerini basar. Bu olaya "basmak" denir. Çocuklardan birine "basık" diğerine "basan" denir. Bu hali önlemek için tedbirler alınır. Basık olayını gidermek için de bazı uygulamalar yapılır.

Sadi Bayram: “Soydaşlarımız”

Sadi Bayram. Kaynaklara göre, Güney-Doğu Anadolu’da Proto-Ön-Türkler adlı eserinde Baskların Türklerle soydaş olduğunu belirten Bayram şunları söylüyor; “İnanmazsanız bakınız dillerine, lügâtlerinin etimolojisine, etnografyasına, folkloruna” Türk tarihinin yeterince araştırılmadığını belirten Bayram, “Bu millet, elbette birden bire ortaya çıkmamış, yavaş yavaş, gelişerek sesini duyurmaya çalıştığı, atlı kültür medeniyetine sahip olduğu bilinmektedir.

Türkler’in bu devirden evvelki tarihi ise maalesef karanlıktır. Bu millet bizim kendi öz milletimiz olup, dünyadaki diğer milletlerden önce, bu karanlık maziyi, yabancıdan önce bizim bilmemiz, öğrenmemiz gerekmektedir.Millî tarihimize, kendimiz kadar düşman hiçbir toplum galiba yoktur. Türk tarihini yakın zamana kadar hep yabancı ilim adamları keşfettiler, seyahatnamelerinde yazdılar, biz sadece onları tercüme ettik, biraz Osmanlı Arşivi belgesi ilave ederek yayınladık Yeni yorumları biz getiremedik Yabancılardan bekledik..Selçuklu ve Osmanlı tarihinde yeni yeni ilerlemeler kaydettik...Ümit ederiz Proto-Türk Tarihçileri konuya eğilme fırsatı bulur ve hakiki gerçekleri ortaya çıkarırlarsa mutluluk duyarız. Amacımız, bu konuya tarihçiler eğilmeli, Milletlerarası kongrelerde münakaşa edilmeli. Gerçeği bir Türk olarak biz de öğrenmeliyiz. Bu da bizim en tabii ve en kutsal hakkımız.” İlhami yangın

kirmizicizgi.com.tr


Hatırlanacağı gibi

kutadgubilig -- 20.01.2010 - 08:49

Hatırlanacağı gibi Beşiktaşlı futbolcu Nihat Kahveci bir BASK takımı olan Real SOCIEDAD takımında top koşturmuş ve EL-TURKO lakabı ile çok sevilmişti.

Bask ve Barselona şehrinin başkenti olan KATALANYA bölgeleri yeni İspanya anayasası ile özerk-bağımsız bölgeler olmuştur. Türkler özgürlüklerini kazanıyor yavaş yavaş:)

Sıra Korsika, Sicilya, Kuzey İrlanda ve İskoçyada.

Değerli Bilgisev Üstad'dan da bu yazılar hakkında katkı bekliyorum, kendisi de buna benzer yazılar yazmıştı.


Değerli Bilgisev Üstad'dan

oik0s -- 20.01.2010 - 09:16

Değerli Bilgisev Üstad'dan da bu yazılar hakkında katkı bekliyorum, kendisi de buna benzer yazılar yazmıştı.

Hahahaha

Ben böyle komedi görmedim:)



katalanların çerkez

kutadgubilig -- 20.01.2010 - 09:42


katalanların çerkez asıllı olması


lisede tarih hocamdan duyduğum bir söz. beni çok şaşırtmıştı, ondan sonra düşünmüştüm barcelona'ya olan sevgim burdan mı geliyor acaba diye*. ama çerkes değilim.



her iki ırkın da inatçı ve dikkafalı olduğu bilinir. ilginç...
(beatrice lea, 14.06.2009 20:09)

tamamıyla yanlış önermedir. şöyleki çerkez kökenli olma ihtimali olan topluluk katalanlar değil basklılardır o da bask dilinin biraz keltçeye birazcıkda kuzey kafkas dillerine benzemesidir oysaki katalanca ise hint avrupa dil ailesinin latin alt grubundan olup ispanyolca, italyanca, arapçadan ve fransızcadan çok fazla etkilenmiştir.
(brubaker, 14.06.2009 23:23)

(bkz: çerkez)
(naber, 14.06.2009 23:24)

çerkeslerin de bir yerde türk olduğu düşünüldüğünde düz mantıkla yaklaşırsak katalanların türk olduklarını bile iddia edebiliriz. az gayret, biraz da reha oğuz türkkan olacak bu iş...
(bkz: dünya türk olsun)
(protest sanayici, 14.06.2009 23:27)

şöyledir ki; katalanya ya büyük sürgün zamanında bir çok çerkes grupları göç etmiştir. bask bölgesi ve katalanyada bir çok çerkes köyü bulunmaktadır.
(melterh, 14.06.2009 23:28)

baskların osetlerin ataları alanlardan geldiği düşünülürse doğruluk olasılığı yüksek bir öneridir. alanlar 5. yüzyılda vandallarla birlikte iber yarımadasına gelmiş ve zamanla yerli halkla karışarak baskları oluşturmuşlardır.
(cemali, 14.06.2009 23:34)

(ara: akıl fikir) örneklerinden önerme.

daha fazla taban bulmuşu için (bkz: koreliler de aslında türkmüş).
(iamwhoiam, 14.06.2009 23:36)

çerkes diye bir etnik grup olmadığı için yanlış olan önermedir. ülkemizde ve dünyada özellikle adige, abaza ve karaçay(ki karaçaylar adlarından anlaşılacağı üzere türktürler) kuzey kafkasyalı kavimlerine çerkes denilmesi yanlıştır.

bask bölgesi halkının abazalar ile akraba olduğu yönünde bazı iddialar mevcuttur. bu iddiaya çerkesler hemen balıklama atlamışlar, annesi bask kökenli olan che guevara'yı "çerkes devrimci" ilan etmişlerdir. komiktir tabi.

hint avrupa ırkına veya türkler'in mensup olduğu turani ırka veya anadolu'da çok rastlanan alpin ırkına mensup olmayan çerkesler tam bir ırklar karmasıdır. bilimsel araştırmalar, adigelerin orta/güney asya ve avrupa ırklarının karışımı olduğunu ortaya koymuştur.

o yüzden bir kavmin çerkesler ile akraba olduğunu iddia etmeden önce, en başta dil ve kültür benzerliklerine bakılmalıdır. neymiş efendim "basklar kafkasya kökenliymiş, ondan çerkesler ile akrabaymış". ulan tüm beyaz ırklar kafkasya kökenli. avrupa'da, amerika'da beyaz birini tanımlarken "caucasian" kelimesini boşuna mı kullanıyorlar? friedrich bulmenbach zamanında bu gerçeği ortaya koymuş.

o zaman neymiş, her duyduğumuz şeye balıklama atlamayacakmışız. azıcık okuyup araştıracakmışız.
(david brent, 14.06.2009 23:44 ~ 18.06.2009 02:51)

karaçaylar türktür.ama çerkesler kesınlıkle türk değildir.bütün kafkasyalılara çerkes denecek olursa gürcüler ve ermenıler de çerkesdır ki bu doğru değil.
ben çerkeslerin adige boyundanım.annem ve babam adigedir

adigeler kafkasyanın yerli halkıdır.turkler ortaasyadayken biz kuzey kafkasyadaydık

caucassıan çerkesler için kullanılır.karacay turklerı için değil:d

david brentin dediklerinin hepsine katiliyorum ancak ekleyecegim bazi şeyler var

ya şu herkesi turk yapmaktan vazgecin siz tarih sahnesinde yokken biz kuzey kafkasyadaydik
karacaylar ve dagistanlilar turktur ama bunlar bile yerli halk olan alanlara karismiştir

çerkesce ile turkce arasinda hic bir benzerlik yoktur

herkesi turk yapmaktan vazgecin
(cerkeskizi, 01.09.2009 18:26)


bir real madrid taraftarı olarak, ispatlandığında beni bir hayli üzecek iddiadır.
(murat ch, 27.12.2009 16:53)

uludağ sözlük


Katalanlar Boğa Güreşini

kutadgubilig -- 20.01.2010 - 09:45

Katalanlar Boğa Güreşini Yasaklıyor

İspanya'da İlk Kez Boğa Güreşinin Yasaklanmasına Yönelik Adım Atıldı. Katalan Parlamentosu, Söz Konusu Etkinliğin Sona Erdirilmesi Çağrısı Yapan Önergeyi 67'ye Karşı 59 Oyla Kabul Etti.


İspanya'da ilk kez boğa güreşinin yasaklanmasına yönelik adım atıldı. Katalan parlamentosu, söz konusu etkinliğin sona erdirilmesi çağrısı yapan önergeyi 67'ye karşı 59 oyla kabul etti.
Katalancada 'yeter!' anlamına gelen 'Prou!' adlı girişimin 180 bin imzalı dilekçeyi sunmasıyla boğa güreşleri parlamentoya gelmişti. Katan parlamentosu, 2010 baharında konuyu bir kez daha oylayacak.

Parlamentoda yapılan oylama, boğa güreşlerinin toplumu endişelendiren bir konu olduğunun kabul edilmesi anlamına geliyor. Prou! Adlı girişim, güreşlerin yasaklanması için mücadeleye devam edeceklerini açıkladı. Barselona'da güreşlerin devam ettiği tek arenanın kapanması da gündemde.

Güreşler, Katalan bölgesinin kuzeydoğusunda ve Barselona'da son yıllarda popülerliğini yitirmeye başlamıştı. Ülkenin diğer bölgelerinde ise matadorların gösterisine ilgi hâlâ büyük.


Katalanların ataları

kutadgubilig -- 20.01.2010 - 10:03

Katalanların ataları kimlerdir? Türk Dünyası dergisinin bir sayısında şu anlatıyordu:

İspanyada ki KATALAN adı OK-ATA-LAR dan gelmektir. OK eski Türklerde UÇ anlamında kullanılıyormuş. OK-ATA-LAR da Uçtaki atalar manasına geliyormuş. Hatta OKYANUS yani OCEAN(OKSU) ismide UÇtaki su (sea) demekmiş.

Bilgisev Üstad'ın bu konuda yazıları vardı. Bask ve Katalan dili hakkındaki görüşlerini merak ediyorum.

Arkadaşlar ayrıca Barselona'da Katalanca dil okulları ücretsiz imiş! Hem tatil yapmak hem de bedava Katalanca öğrenmek için iyi bir fırsat!


Barcelona'nın yeni sponsoru

kutadgubilig -- 20.01.2010 - 10:24

Barcelona'nın yeni sponsoru THY


Geçtiğimiz hafta sonunda La Liga'da Barcelona'nın Sevilla'yı 4-0 yendiği maçta yapılan "THY tanıtımı"nın ardından bugün Barcelona ile THY arasındaki sponsorluk anlaşması imzalandı.
45 GAZETECİ TAKİP ETTİ

THY ile Barcelona arasındaki "resmi sponsorluk anlaşması" Nou Camp Stadı'nda imzalanırken imza töreninde her iki kurumun yetkilileri ile, Barcelona takımı teknik direktörü Josep Guardiola'nın izin vereceği futbolcular yer aldı. Türkiye'den 20, 15 yabancı ülkeden 45 gazeteci de törene tanıklık etti.





3 YIL İÇİN 9 MİLYON EURO

THY, Barcelona'ya resmi sponsorluk için yıllığı 3 milyon eurodan 3 yıl için 9 milyon euro ödeyecek. Ancak şirket, her charter (tarifesiz) uçuşun ücretini kulüpten alacak. Dolayısı ile 9 milyon euro'nun bir kısmı şirkete geri dönecek.

ÜÇÜNCÜ ŞİRKET THY

Barcelona'nın, La Caixa Bankası ve Estrella Damm-Bira markası ile Nike ve Audi olmak üzere 4 resmi ana sponsoru daha bulunuyor. bu imzayla birlikte THY, Barcelona'ya İspanya dışından resmi sponsor olan üçüncü şirket oldu.

Barcelona & THY, İspanya'ya Karşı

Barcelona&Türk Hava Yolları evliliği, İspanya'da krize yol açtı. İspanyol hava yolu şirketleri yaptıkları şikayetlerle Barcelona'ya resmen zarar verdiler

Barcelona futbol takımı, 9-19 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek FIFA Dünya Kulüpler Şampiyonası'na katılmak için dün yeni sponsoru Türk Hava Yolları ile ilk uçuşunu yaptı ve Abu Dabi'ye gitti. Programa göre, Barcelona kafilesi dün direkt Abu Dabi'ye uçacaktı ancak Katalan ekibin Türk firması ile anlaşmasından rahatsız olan İspanyol havayolu şirketleri, ortalığı karıştırdı. İspanya'daki havayolları şirketleri Sivil Havacılık'a, şikayette bulundu. İspanyol Sivil Havacılık kanunlarına göre direkt uçuşlarda havayolu şirketinin, ya İspanyol ya da gidilen ülkeye ait olması gerekiyor. Katalan kulübünü Emirates veya İspanyol havayolu taşımayınca, uçak İstanbul'a inmek zorunda kaldı.

BARCELONA İSYAN ETTİ

İspanyol gazetesi El Mundo Deportivo'ya konuşan Barcelona Genel Direktörü Joan Oliver kararı protesto ederken, "Biz THY ile anlaştığımız için İspanyol havayolu şirketleri problem çıkarttı. Sırf zarar görelim diye Sivil Havacılık'a şikayet ettiler ve THY'nin ait olduğu İstanbul'a gereksiz yere indik. Bu yüzden 8 saat uçtuk. Ama başka kulüp olsa, böyle bir problem çıkmazdı" ifadeleriyle İspanyol şirketlere yüklendi. 49 kulüp personeli (futbolcu ve yönetici), 20 taraftar ve 40 futbolcu ailesinden olmak üzere toplam 186 kişinin yer aldığı THY'nin özel olarak tahsis ettiği TK 3790 sefer sayılı uçak dün saat 15:45'te İstanbul'a geldi. Atatürk Havalimanı'nda körüğe yanaşmayan ve açıkta duran uçak, bir süre bekledikten sonra TK 3648 sefer sayısı ile saat 16:35'te Abu Dabi'ye hareket etti. Takımın turnuva sonrası Abu Dabi'den dönüşü de yine Türk Hava Yolları uçağıyla olacak.

Başbakan Zapatero: Kanunlara uyun!

İSPANYOL basınında yer alan haberlere göre Barcelona Başkanı Joan Laporta, yaşanan kriz üzerine İspanya Başbakanı Zapatero'yu aradı. Laporta'ya ilk anda yanıt vermeyen ancak ilerleyen saatlerde dönüş yaptığı iddia edilen başbakan Zapatero, "Kanunlar ne diyorsa onu yapın, bizden herhangi bir beklentiniz olmasın" görüşünü iletti. Barselona medyasına göre; bu tavır, Katalan kulübüne özellikle yapıldı.

Barça bir süre daha misafirimiz olacak!

THY Basın Müşaviri Ali Genç, yaşanan krizin çözülebilmesi için gerekli girişimlere başlandığını belirtti. Krizin teknik bir sorun olduğunu söyleyen Genç, sorunu kısa sürede çözeceklerini belirterek SABAH'a şu açıklamayı yaptı: "Bizim yaptığımız anlaşma sponsorluğun yanı sıra, taşımacılığı da kapsamakta. Barcelona'nın bizimle yaptığı anlaşmanın ardından bazı İspanyol havayolu şirketleri, kendi ülkelerinin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü nezdinde girişimlerde bulunmuşlar. Yabancı bir havayolu şirketinin Barselona'dan direkt yurtdışına sefer yapamayacağı iddiasındalar. Bunun üzerine İspanyol Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de, Barcelona takımını, Abu Dabi'ye direkt olarak götüremeyeceğimiz yönünde bir karar verdi. Biz de bunun üzerine İstanbul üzerinden bu seferi gerçekleştirdik. Charter uçuş olduğu için normal koşullarda izin verilmesi gerekirdi. Sorun çözülene kadar, bir süre İstanbul aktarmalı olarak uçabiliriz ama en kısa sürede sorunun çözüleceğini düşünüyoruz."

HEPİMİZ BARÇALIYIZ!


BASKLAR`IN TÜRKLÜĞÜ

kutadgubilig -- 21.01.2010 - 08:57

BASKLAR`IN TÜRKLÜĞÜ

Avrupa`nın günümüzdeki etnik yapısının oluşumunda Türkler`in etkisi göz ardı edilemez. Milattan önceki yüzyıllarda, Ortaasya`dan Batı`ya yönelen büyük göçler veya Türk kütlelerinin Avrupa yönündeki baskısı, günümüz Avrupa`sının etnik coğrafyasını oluşturduğu bir gerçek. Bu gerçeği pek çok Batılı bilim adamı da kabul etmektedir.

Büyük Hun Devleti`nin M.S. 48 yılında dağılması; Türk kütlelerinin bir kısmının Avrupa yönüne doğru akmasına da neden oldu. Bu büyük yer değiştirmelerin en önemlisi, kuşkusuz, Balamir Han komutasındaki Hunlar`ın 4. yüzyılın ikinci yarısında, Karadeniz kuzeyinden Avrupa`ya akmasıydı. Batılı tarihçilerin "Kavimler göçü"diye adlandırdığı bu büyük kitlesel hareket, Avrupa`da `Hun devleti` kurması yanında, günümüz Avrupa`sının etnik yapısını da ortaya çıkardı.

BASIK BEY VE BASKLAR...
Balamir Han`ın akrabalarından Attila, Avrupa`daki Hun varlığının önde gelen adlarından birisiydi...M.S.451 baharında komuta ettiği Hun ordularıyla, Ren nehrini üç koldan geçen Attila, Paris yakınlarında General Ateüs komutasındaki müttefik Roma Ordularıyla büyük bir savaşa tutuştu. Daha sonra bilindiği gibi Attila, aynı yıl Roma kapılarına dayandı...

Attila`nın iki değerli komutanı vardı: Kursık ve Basık... Kursık, Anadolu işleriyle meşgul oluyordu. Basık ise 451 savaşında, ordularının bir kısmı ile bugün kü İspanya ve Fransa topraklarında yaşayan BASK`ların bulunduğu bölgeye çekilmişti.

Bu tarihi gelişimin varlığı yanında;günümüz Bask`larının;gelenek, görenek ve dillerinin Türklere benzemesi gerçeği karşısında;Bask`ların, Türk kökenli olabilecekleri konusu, araştırmacıların gündemine girdi.
Bu konu, yıllar öncesinden beri tartışılmaktaydı. Ne var ki, bu yıl(1999) Türk Dünyası Tarih Dergisi`nin Bask`ları iki sayı üstüste ele alması, konuyu güncelleştirdi.

Söz konusu dergide ilk yazı, Nisan 1999 tarihinde büyük Türkçü Rafet KÖRÜKLÜ imzasıyla yayımlandı. Nisanı takip eden ay Mayıs`ta da Necati GÜROĞLU, yine aynı dergide , Bask konusunu işledi.

NE DİYORLAR?

Rafet Körüklü,"Basklar Türktür" başlıklı yazısında, Baskların kendi öz vatanlarının Fransa ve İspanya arasında bölünmüşlüğünden ve 1979 yılındaki nüfuslarının üçbuçuk milyon olduğundan, dillerinin Ural-Altay dili ailesine mensup bulunduğundan, Hun Bey`i Basık`ın adının, `Bask` olarak değiştiği ve günümüz Basklarına ad olduğundan söz etmektedir.

Rafet Körüklü, Basklar konusunda, yine büyük Türkçü Nihal Atsız ile 1973 yılında, aralarında geçen bir sohbetten söz ederek, Atsız`ın kendisine şunları söylediğini yazmaktadır:"Dün üç Bask genç geldi.Bask`ların aslen Hun soyundan gelme Türk olduklarını, İspanya ve Fransızlara karşı yıllardır dillerini, kültürlerini ve törelerini korumak ve istiklallerini elde etmek için mücadele verdiklerini, dünyaya bu haklı davalarını duyurabilmek için, kendilerine destek olacak yollar aradıklarını belirterek;kan bağımız olan Türkiye Cumhuriyeti`nden haklı davalarına sahip çıkmamızı ve destek olmamızı istediler."

Rafet Körüklü, Atsız`a, Bask`ların Türk olup olmadığını sorduğunda, Atsız`ın:"Bana gelen gençler bize çok benziyordu.Türk olduklarından şüphem yok" dediğini de aktarıyordu.

KÜLTÜRLERİ...

Necati Güroğlu, Baskları daha ayrıntılı olarak anlatıyor. Güroğlu`nun sözleri, özet olarak şöyle:Alman televizyonları, İspanya`nın kuzeyinde ve Fransa`nın güneyinde baskı altında olan;dilleri, kültürleri ve gelenekleri ayrı olan Basklar, nereden geliyor?Avrupa Parlamentosu Baskları korumalı mı? sorusunu soruyor.

Bask dili içinde yer alan ilginç kelimeler var:Eus-Kera veya Eski-ara, Bask ülkesi için Euz-Kadi deniyor. Potkoya,Bask ülkesindeki vahşi atlara, Alpargatas`da hafif köseleli deniz ayakkabısına deniyor.Argokio=Erkek, aitona=Ata, amona=eme, koinata=kaynana,, begi=bak, egun=kün/gün, gatia=git, chipa=çapak(küçük balık), gona=gön, arte=orta, luzatzia=uzatmak, saldu=satmak... biçimindeki kelimeler yanında, Piskaya körfezi, Ur-kale, Bara Kaldo, veya Bil-Bu, İr-Un, Ay-Bar(Eibar), Tolusa, Echalar, Onatı gibi adlar da, Baskaların şehir adları...

DİLLERİ...

Bugün İspanya`nın kuzeyinde, Fransa`nın güneybatısında ,Pis-Kaya körfezinde yaşayan Baskların menşeleri kesin olarak henüz söylenmezse de, Türk oldukları tartışma konusu olsa da, dillerinin Avrupa dillerinin hiç birine benzemediği kesindir.Hatta, dillerindeki İspanyolca, Fransızca, Latince ve Arapça unsurlar çıkarıldığında, kalan kelimelerin, onların doğudan geldiklerine en güzel delilidir. Türkçe kelimelerle benzerlikleri ise, tesadüf ile izah edilemeyecek kadar çoktur....

Oxford Üniversitesi yayını olan ve 22 büyük dünya devletinde basılıp, milyonlarca satılan `English İdioms` kitabının başındaki açıklama bölümünde belirtildiği gibi, bugünkü dünya dilleri üç ana gruba ayrılır:1-Hint-Avrupa dilleri. 2-Sami (Semitic) dilleri. 3-Turan Türk dilleri.
Bask dili, İskit,Türkçe, Macarca, Fince, Lapçe, Moğolca, Tamilce, Malayaca, Tibetçe ve Kızılderili dilleri gibi, Turan Dil grubundadır.Bask dili, İspanya ve Fransa`nın kimi yerlerinde konuşulmaktadır.

BASK DİRENİŞİ

İspanya ve Fransa`da azınlık olarak yaşayan Baskların kültürleri ve gelenekleri bir. Bu iki ülkede Basklar, baskılardan, tehditlerden yılmadan haklarını arıyorlar...

Fransa`da Pireneler`in batısından Pis-Kaya körfezine kadar Labbourd, Soula, Pis-Ak, Tartas, Olur-On ve Ne-Var kentlerinde Basklar çoğunluktadır.
İspanya`da ise; Vas-Kon-Kada, Viz-Kaya, Kuypuz-Kao, Alava, Ne-Var, Konca, San Sebastiyan, Ur-Kale, Bara-Kaldo, Bilboa(Bil-Bu), Ir-Un, Tolusa, Onatı ve Eş-Alar kentleri ise, tümüyle Basklardan oluşur.

Basklar aynen Türkler gibi korkusuz bir halk...Tarih boyunca Bask ülkesi, Keltler, Romalılar, West-Gotlar ve Araplar tarafından işgal edildi;fakat, onlar asla işgalcilere boyun eğmediler.Son yüzyıllarda İspanyollar ve Fransızlar sürekli olarak Bask ülkesine girdiler;fakat, Baskları yıldıramadılar. Basklar, tüm baskılara karşın, dillerini ve bağımsızlıklarını korumaya özen gösterdiler.

İspanya`da daha önce Asya`dan gelen Vizi-Gotlar (Kurtlar), Hıristiyanlık içinde Macarlar gibi yok oldular.Bu bölgede, M.S. 711 yılından 1492`ye kadar İslam kültürü egemen oldu.1492`den sonra, Ferdinand ve İsabella evlendi.Castilo ve Aragon`u birleştirerek;İspanya Krallığını kurdular. ve Amerika kıtasını işgale başladılar. Kastilya, resmi İspanya dili oldu.Galiçya, Katalan ve Basklar`ın dili ayrı olarak yaşamayı sürdürdü.1920`lerde başlayan çatışmaların nedeni ise, Bil-Boga ve Bar-Selona`daki sınıf ayırımcılığı idi.

ÜNLÜ BASKLAR

Basklar, tarihin büyük keşiflerinde rol oynadılar. Kristof Kolomb`un amiral gemisinin kaptanı olan De Lacosa bir Bask`tır.Portekizli gezgin Macellan ile 1519-1522 yılları arasında dünyayı dolaşan Juan Sebastiyan, El-Kona`da Bask idiler... Basklar Amerika`nın keşfinden önce 1372`de Kuzey Amerika`ya ulaştılar.Amerika`nın kuzet doğusundaki Newfoundlend denen yöredeki mezar taşlarındaki yazılar 1372 tarihini göstermekte ve Bask dili ile yazılmıştır

Basklar sadece Kuzey Amerika`ya değil Güney Amerika`ya da gittiler. Evita Peron tamamen bir Bask idi.

SON YILLARDA...

19. Yüzyılda,Bask ülkesinde kültür ve politik yönden yeni bir şuurlanma;uyanma başladı.Bask ülkesindeki bu uyanma hareketine kısaca ETA (Euzkadi Ta Eskiata-Suna) deniyor.Bu Bask hareketi, Fransa ve İspanya`dan özerklik istemektedir.

Fransa hükümeti, Basklar`ın bu isteklerine karşı üç Bask eyaletini diğerleriyle birleştirip,250 kilometre uzaktaki Bordeaux`u başkent yaparak, 45 kilometrelik İspanya`daki başkentleri Bil-Boğa`dan uzaklaştırmakla;ekonomik açıdan Baskları zayıflatmayı ve İspanya`daki Basklar ile birleşmelerini engellemeyi düşünüyor.

İspanya, kendi Basklar`ının polis teşkilatı kurmasına, geçtiğimiz yıllarda izin verdi ve bir ölçüde de özerklik tanıdı.

NE İSTİYORLAR?

Basklar, tüm Avrupa`daki etnik azınlıklar gibi, söz gelimi;Skoçland, Wales, Bayern, Niedersachsen, İlsas, Bretagne ve Katalonya gibi özerk olmak istiyorlar. Özellikle Fransa tarafından uygulanan ekonomik baskıların kaldırılmasını ve kültürlerini özgürce yaşamayı talep ediyorlar.Bu konuda da çok ısrarlılar.
(Yeni Düşünce Dergisi, Orhan Dokuzoğuz, 19-25 Kasım.1999, Sayı:658, Sayfa:60-61) -Ayrıntılar için Bakınız:Türk Dünyası Tarih Dergisi, Sayı:148-149

Sonsuz Us yorumlar yükleniyor...


Yeni Sonsuz Us
Sayfalar: 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 -