“Dalga paketi” kavramı temel parçacıkları anlamak için önemlidir. Bu kavram sadece temel parçacıklar için değil, her türlü etkileşen sistemleri, hatta evreni dahi anlamamıza yardımcıdır.
Basit olsun diye iki dalganın etkileşimini inceleyelim. Her bir dalga bir “varlık” olarak düşünülebilir. Zira, dalga ile parçacık (dolayısıyla varlık) eşdeğerdir. Bu iki dalga girişime girdiğinde bir paket oluştururlar. O andan itibaren yeni bir yapı ortaya çıkmış demektir. Oluşan dalga paketi ne dalgalardan biridir ne de diğeri. İkisinden de bir miktar özellik bir araya gelerek dalga paketini oluşturmuştur. Bu iki dalga ayrılsalar dahi yerel olmayan bir şekilde birbirleri ile etkileşmeye devam ederler.
“Yerel olmayan” derken, ışık hızından daha hızlı bir şekilde, demek istiyorum. Fakat öte yandan biliyoruz ki ışık hızı sabittir ve bu hız aşılamaz. O zaman bu durum nasıl açıklanmalı?
Etkileşmeyi sağlayan başka bir parçacık olması gerek. Zira, Kuantum kuramına göre iki nesne arasındaki etkileşme daima bir ara parçacık (artık parçacık dediğimde dalga anlaşılmalıdır) gerektirmektedir. Bu parçacık da ışıktan hızlı hareket etmelidir. Acaba böyle parçacıklar var olabilir mi?
Özel Görelilik kuramına göre ışık hızından daha yüksek hızlarda hareket edebilen parçacıklar var olabilmektedirler. Özel Görelilik denklemlerinde v>c korsak, yani parçacığın hızını ışık hızından büyük kabul edersek, görürüz ki sanal kütleli ve zamanda geriye giden parçacıklar ortaya çıkmaktadır. Önceleri böyle parçacıkların varlığı ret edilirken günümüzde var olabilecekleri görüşünü savunan birçok fizikçi bulunmaktadır. Takiyon adı verilen bu parçacıklar sanal (imajiner ‘kök içinde eksi bir sayı’) kütleli olduklarından aletlerle gözlenmeleri mümkün değildir. Bir diğer zorluk da Takiyonların gelecekten geçmişe hareket etmelerinden dolayı bizim ölçüm aletlerimizle girişime girmelerinin olanaksız oluşudur. Biz neden-sonuç içinde geçmişten geleceğe gelişen olayları ölçeriz. Tersini ölçemeyiz zira evrenimizde nedensel olaylar hep geçmişten geleceğe doğru gelişirler.
Bu nedenselliğin bir diğer yansıması da Termodinamiğin ikinci ilkesinde belirir. Bu prensibe göre kendi haline bırakılan kapalı bir sistem içindeki parçacıklar hep düzenli bir dağılımdan en düzensiz dağılıma doğru hareket ederler. Bir kapalı kap içindeki hava molekülleri her tarafa eşit miktarda yayılırlar. Bir köşeye toplanıp diğer hacmı boş bıraktıkları görülmez. Yani doğada hep düzenden düzensizliğe ve tekrar düzene doğru bir değişim vardır. Bunun nedeni ise evrenimizin ışıktan yavaş hareket eden maddesel parçacıklardan oluşmuş olmasıdır. Bu nedenle de zaman geçmişten geleceğe doğru ilerler, gibi görünür bizlere.
Peki ama Takiyonlar nasıl davranırlar? Işıktan hızlı hareket ettiklerine göre onların termodinamiği bizimkinin tam tersi olacaktır. Düzensizlikten düzene ve tekrar düzensizliğe doğru hareket edeceklerdir. Işıktan hızlı hareket ettiklerinden onların en yavaş hızı da ışık hızı olacaktır.
Takiyonlar düzen sağlayıcı parçacıklardır ama bizim evrenimizle etkileşmeleri mümkün müdür? Evet, bunu da Kuantum kuramının belirsizlik prensibi sağlar. Nasıl ki radyoaktif bir çekirdek aniden bir gama ışını salarsa ve bu ışın ne zaman salınacağı bilinemezse, aynı şekilde hudut bölgede (ışık hızı bölgesinde) Takiyonlar bizim evrenimize geçip etkileşirler. Bu olaya ‘Tünel Olayı’ da denir. Bir tünelden geçer gibi bir başka alemden (evrenden) bizim evrenimize geçerler ve anlık bir etkileşme ile düzen sağlayıp tekrar kendi evrenlerine dönerler. Bu öylesine kısa bir süredir ki “an” içinde etkileşme sona erer. Ama olay sürekli bir tekrar içindedir. Bu kısa süreyi ölçecek hiçbir alet henüz yoktur, olacağı da şüphelidir. Zira belirsizlik ilkesi dolayısıyla ölçülen hakkında kesin bir bilgi de edinmek olanaksızdır.
Takiyonların bizim evrenimize girip-çıkmaları örgü alanda kıpırtılar ve titreşimlr oluşturur. Bu kıpırtılara ve titreşimlere "Kuantum Flüktüasyonları" denmiştir.
Agnia -- 16.01.2008 - 08:29
Takyon sınıfından yani ışıktan hızlı şeylerden olan Nötrinoların yakalanması için büyük bir kapan kurulduğu doğru mu?
Duyduğum kadarıyla bu kapan yerin altında ve bol sıfırlı bir bütçe ile (bütün büyük ülkelerin finans desteği ile) kurulmaktaymış.
Işıktan hızlı bir parçacık nasıl yakalanabilir, muhtemelen bu mümkün değil ancak geçişinin izlerini yakalamayı ve bunun sonuçlarını teknolojide kullanmayı umuyorlardır herhalde.
Bilgisev -- 16.01.2008 - 12:30
Nötrino ışıktan hızlı giden bir parçacık değil. Diğer parçacıklardan farkı kütlesiz ve yüksüz oluşu. Bu bakımdan elektromağnetik etkileşmelere girmiyor ve kütlesiz olduğu için ışık gibi özelliği var. Fakat ışıktan farkı bir dalgadan çok bir parçacık oluşu. Yani, evrenin temel maddesini oluşturanlardan bir tanesi. Elekron, Proton, Nötron gibi..
Nötrinoları yer altında büyük kapanlarda saptamak istemelerinin nedeni bu parçacıkların minimum bir kütleleri olup olmadığını saptamak. Çünkü çok az da olsa bir kütle sahibi iseler, sayılarının çokluğundan dolayı evrendeki toplam kütlenin belli bir yüzdesini oluştururlar. Böylece evrenin geleceği hakkında bir fikir sahibi de olunabilir. Eğer toplam nötrino kütlesi belli bir kritik değerin üzerinde ise evren sonsuza kadar genişlemeyecek, bir süre sonra tekrar kendi üzerine büzülmeye başlayacaktır. Yok, eğer sayı az ise evrenin geleceğine etkileri olmayacaktır. Deneyin yer altında yapılış nedeni ışığın deneyi etkileyip yanlış sonuç oluşmasına engel olmak içindir.
Yani, anlayacağın fizikçilerin işi gücü bitti, evren kapanacak mı? Kapanmayacak mı? diye milyonlarca doları harcayabiliyorlar. O paraları daha hayırlı bir işe aktarmak mümkün ama o zaman bu deneyleri yapanlar aç mı kalsın ??!!! :=)) he he...
xenix -- 16.01.2008 - 14:00
Televizyonda, bir deney haber konusu olmuştu. Bilim adamlarının ışıktan hızlı parçacıkları ölçtüklerine dair. İlk çıktığında büyük yankı uyandırmıştı. Ama tabi deney hatalı yorumlanmıştı.
Tabi bu durumu göremeyen seyircilerin aklında hep birinci manşet haber kalmıştı. Yıllarca ışık hızı aşıldı, zamanda geriye gidildi diye düşündüler.
xenix
Bilgisev -- 16.01.2008 - 14:22
Takiyonlar kuramsal olarak kabul görmüş parçacıklardır. Birçok bilim dergisinde ciddi yayınlara rastlamak mümkündür. ABD Berkley üniversitesinde deneysel olarak saptanmaları yönünde çalışmalar var. Bu konuda şu siteyi öneririm: http://www.sciam.com/physics/article/id/what-is-known-about-tachy
xenix -- 16.01.2008 - 14:27
Benim kastettiğim, takiyonlar değildi. İmajiner kütleye değil gerçek kütleye sahip bir parçacığın ışık hızını aştığına dair bir haberdi.
Tabii o zaman işler biraz karışıyor. Kütleli bir parçacığın zamanda geriye doğru gitmesi (yani deneyin sonucunun, deneye başlamadan oluşması) söz konusuydu.
xenix