Bugün gün boyunca kafama takılanları size açmayı uygun gördüm, hakkında konuşursak rahatlarım belki. Birlikte benim kafama takılanlara bir çözüm buluruz. İlerde hem sizinde takılan sorunları çözeriz.
* Kafama ilk takılan şey, Ramazan ayında neden suç oranının düştüğü. Bunun sebepleri hakkında birileriyle konuşmaya gerçekten ihtiyacım var.
* Kafama ikinci takılan şey, neden latin ve benzeri alfabelerde büyük ve küçük harf olmak üzere iki harf grubu var. Tek harf grubu bütün derdimizi anlatmaya yeterken neden ikinci bir gruba ihtiyaç duyulmuş. Bu nasıl çıkmıştır ortaya. Bu konu hakkında neler düşünürsünüz.
* Üçüncü kafama takılan ise rüyalardaki bi simgeyle ilgili. Genellikle rüyalarda araba kullananlar arabanın kontrolünü kaybederler. Bugün bilgisev ve gumanji ile konuşurken bu konu açıldı ve onların yorumu araba nın karşı cinsi simgelediğini ve onu kontrol etmek isteyip ama edememizden kaynaklandığını ileri sürdüler.
* Dördüncü kafama takılan şeyde, insanların samimi olabilecekleri bir durumda neden arada duvarların kalmasını tercih etmesidir. Bunun ne gibi bir faydası olabilir.
Dip not: Gördünüz mü gün içinde ne çok şey kafama takılıyor, oysa bugün benim için sakin sıradan bir gündü.
canu -- 31.08.2008 - 20:02
1)Ramazan ayı bağışlanma ayıdır ve insanlar kendilerini sürekli suçlu sandıklarından arınma telaşına düşerler.Ramazan sonrası tecavüz dahil her türlü suç tavan yapar.
2)Böyle bir soru ancak xenix tarafından sorulabilir :) Bence ifade biçimini çeşitlendirme,anlam zenginliği verme amacı olabilir.
3)Araba kullanırken fren yerine gaza basmayı ben rüyalarımda hep görürüm de durun durun karşı cinsle falan alakası yoktur bunun.Benim kimseyi kontrol etme falan arzum yoktur. Çünkü ben tembel biriyim.Hiiç uğraşamam.Bence insanın kendini kontrol edemeyişini simgeleyebilir. (adım kontrolsüze çıkmasın)
4)Samimiyet konusunda haklısın ama insanlar bazan sınırlar koyma ihtiyacı hissedebilirler.Yüz göz olmama adına ,sana duvar gibi gelebilir. Tabi mevzuyu bilmiyorum,duvar nedir falan,neyse..Al sana birbirinden değerli yorumlar,kıymetimi bil lütfen :))
Nil-Ay -- 31.08.2008 - 20:46
Çocukluğumuzdan beri Ramazan ayının bir ibadet ayı olduğu öğretildi bize… 11 ay boyunca atladığımız, görmezden geldiğimiz pek çok meziyeti bu aya sığdırma çabamızda bir sebep olabilir. Fakirlere yardım etmek bu ay aklımıza gelir, 11 ay boyunca arayıp sormadığımız akrabalarımızı bayramda arayıp sormakta...
Bir de, “Ramazanda bari önceden işlediğim günahları işlemiyim” diye kendimize çeki düzen veririz. Mesela; yıl boyu alkol içmekte bir sakınca görmezken, Ramazan ayında günahtır diyerek alkol içmemek gibi… Kendine has bir ulviyeti var bu ayın, hayırlı Ramazanlar herkese…
“Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır ve bir münadi her gece ey hayır isteyen haydi koş, ey şer isteyen, kötülüğü bırak diye seslenir,” dedi. (Nesei (5/552) K. Siyam, B. 5, Hds. No: 2109)
“Samimiyet” ten kasıt ne? İnsanların o an içinde bulundukları ruh halleri, onların “samimiyet”e farklı şekillerde yaklaşmalarını da beraberinde getirmez mi; tamamen dostane duygularla yaklaştığınız birinin, bu yaklaşımı duygusal bir yakınlığın ilk adımları olarak görmesi mümkün değil midir?
Ya da böyle bir duygusal yakınlaşmaya mahal vermemek için araya mesafe koymak samimiyetsizlik midir?
Eh, bu tür endişeler yoksa çok çekingen biri de olabilir karşımızdaki… Bu durumda duvarları yıkmak isteyenin maharetine kalmıştır iş :)
Diğerleri için yorum yapmasam daha iyi... Merak ettiklerim listesinin son sırasında bile yer almaz büyük harf - küçük harz mevzuu...
Keza; her ne kadar kendimce yorumlayamadığım rüyalarımda ilk işim, sabahın köründe yorumlaması için annemi aramak olsada; yorum yapabilmek için; rüyanın hangi saatte görüldüğünden, o günkü ruh halimize kadar pek çok etkeni olduğu için bu soruyu da es geçiyorum.
Misafir -- 01.09.2008 - 23:49
“Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır"
Hazır kapı açıkken; ramazanda ölmek varmış be...:)
Agnia -- 02.09.2008 - 09:17
İlk iki sorunun cevabını bilmiyorum sanırım google'da şöyle iyi bi tarama yaptırmak lazım.
Rüyalardaki araba kollektif bilinçaltında kişinin hayat yolu ile eşleşmiştir, araba gördüğünü her rüyayı bu anlamda irdeleyebilirsiniz; örneğin burdaki gibi kullandığın arabanın kontrolünü yitirmek, hayatın ile ilgili bir kontrolsüzlük yaşadığın anlamına gelir. Eğer bu bir panik durumu yaşatıyorsa bilin ki panikleyen TONALinizdir. :)
Samimiyetin her zaman kullanlamamasının bir çok o ana ve kişiye mahsus sebebi bar, bunları kısaca genellemeye tabi tutamayız doğrusu. Fakat aslında belirgin olarak şu iki ayrım söz konusu; bilmeden samimi olamamak/bilerek samimi olamamak.
9999 -- 02.09.2008 - 11:27
*suç oranlarının düşüşünün çok çeşitli sebepleri vardır,özellikle hangi tür suçlarda düşme kaydediliyor, istatistiklere bakmak lazım, gerçekten ramazanda düşüyormu diye, çünkü suç oranları; haftanın günlerine göre,yılın aylarına göre, suçun çeşitlerine göre, cinsiyete göre pek çok farklı açıdan değişiklik gösterir..oshonun bir kitabında okumuştum, biri guruya gelmiş ve demişki; ben hırsızım, nasıl temizleyecegim kendimi, guru da demişki; şimdi git ve akşam bir evi soyarken "farkında ol", o işi yaparken, tam anlamıyla orada ol, adam gitmiş ve gurunun dedigini bi gün yapmış yok, iki gün yapmış yok, on gün yapmış yok, bir türlü soygun yapamıyormuş:))belki tam konsantre farkındalığa geçiyorlardır ramazanda..
*xenix, bu kafana takılan şey, latin alfabesinin de kafasına takılmış demekki,düşünsene;
kelimelerinarasındaboşlukolmasavirgülnoktadiyebişeyolmasanoktalıvirgülherharfbirbirininiçine
girerdinoktaOzamandavirgülnoktadansonrabüyükharfolsundemişlerkivirgülokunankolaylıklaanlaşılabilsinnokta...
*psikolojik anlamda bu dogru, kadınlar içinde "çanta" kadın cinselliğini simgeliyordu yanlış hatırlamıyorsam..
*Bi arkadaşım bana demiştiki, insanlar arasındaki ilişki aslında egoların ilişkisidir, egosuz ilişki olmaz..egolarda ilişki içinde, fazla narin, pek kırılgan, çok acemi ama pek de heveslidir veee ayrıcaa sevilmeye/sevmeye de pek heveslidirler, duvarlar da yıkılmak içindir, önce örülür, sonra bakalım kim yıkacak diye beklenir :)belki böyledir kafana takılanın yanıtı, tabii benim penceremden:)
sevgimlee:)
statik -- 02.09.2008 - 13:40
bu tür soruların neden kafanıza takıldığı:)
takılmayla ilgili takıntının kafanıza takılması çok takıntılı birşey olmakla beraber takıntıları fazla takmama gibi takıntılar edinmek için takıntıları alıp takıntıcıya götürsen.
bişey değil:)
denge -- 02.09.2008 - 14:01
statik; alem adamsın vesselam :))
al şu takatukaları takatukatıcıya götür....
xenix -- 04.09.2008 - 20:14
Çok takıntılı olmadğımdan kafama böyle uyduruk şeyler takılıyor. İdare edin artık.
Bugünde kafama bikaç şey takıldı...
Kitapçıya gittim, spritüel kitaplara baktım biraz, sayıları o kadar fazlaki, nerdeyse dünya edebiyatına yaklaşmış. Son yıllarda çok popüler olmuş bu konular. Tübitak kitapları bi köşeye atılmış duruyorlar. Sırf rüya tabirleriyle ilgili en az 25 farklı kitap vardı. Ne olacak bizim halimiz diye kısa bi takıntı yaşadım.
İkinci takılan şey hayat koçlarıydı. Bunlarla ilgili de birşeyler yazacağım ayriyeten.
Bir başka kafama takılan şey, dünyada heryerde logarların boşluk çizgileri yola yatay olarak döşenirken, beşiktaşta kim yaptıysa dik olarak döşemiş. Bunu yapan hiçmi düşünmemiş bisiklete binenlerin düşmesine sebep olabilceği. Kimin yaptığını merak ettim ve taktım kısa bi süre kafama.
xenix
apple -- 04.09.2008 - 20:52
* Dördüncü kafama takılan şeyde, insanların samimi olabilecekleri bir durumda neden arada duvarların kalmasını tercih etmesidir. Bunun ne gibi bir faydası olabilir.
-samimi olabilecek bir durumun olusmasi samimi olmayi gerektirmeyebilir ama
-samimi olmamayi secmek kendini koruma icgudusu de olabilir baska seyde
-her samimiyetten fayda geldigini kim gormus ki:)
apple -- 04.09.2008 - 20:55
xenix
o ruya tabirleri kitaplarinin yaninda fal kitaplari yok muydu?
acip baksaydin ne olucak halimiz:))
belki de aksam ruyanda gorursun ne olucagini?
keske karsina cikmisken alsaydin bir ruya yorumu kitabi:)
xenix -- 05.09.2008 - 12:42
En az iki raf fal kitabı vardı sayın apple kardeşim...
xenix: Bizim buradaki kağıtçığa soracam ne olacak bu halimiz diye, çıkan cevabıda panoda yayınlıyacam...
apple -- 05.09.2008 - 13:30
kagitcik nasil bisey xenix?
cozemedim siteyi hala:)
canu -- 08.09.2008 - 14:52
Ya,yeri gelmişken benimde kafama takılan çok gerekli bir konu var(!).Efendim geçtiğimiz günlerde sık sık dışarda yemek zorunluluğu doğdu. Üstünüze afiyet ben bir vejeteryanım.Bilisiniz bir vejeteryan için dışarda yemek işkence ,yakın çevresi içinde büyük sıkıntıdır. Neyse, nerdeyse benim için düzenlenen bir yemekte ortama uyma zorunluluğu olduğundan (devlet zoruyla) rakı içmek zorunda kaldım.
Yanımdaki beyefendi beni dert ederek rakının nasıl içileceğini uzun uzun anlattı.Ama bende üstünüze afiyet dikkat eksikliği hastalığıda vardır. Adamın dediklerini dinleyemeyip rakıları güp güp götürdüm.Adam dayanamadı peçeteye yazdı. Hiç abartmıyorum aynen şöyle: rakı ,tut,su ,yut.(Ali topu tut gibi:))Baktım duruma karışık, uygular gibi yaptım ama aklımda tutamadım:))).Yanımdaki kurtlu beyefendi ''canu hanım diliniz dolaşıyor,böyle rakım mı içilir '' deyince (kafamda iyi ya) 'beyler madem bu meredi dilite edip içeceksiniz neden ilkten seyreltip içmiyorsunuz ' diye patlayıverdim. Aynı anda da kahkahkaha tufanı patlayıverdi.
Şimdi aramızda yabancı yok. Lütfen biri (bir exper olması şart değil) durumu açıklasın. Rakı niçmek neden bu kadar zor.
Not:Konu ağır olduğundan cevap hemen gelmiyebilir.Olsun ben sabırla bekleyeceğim:)))
statik -- 10.09.2008 - 08:41
Adı rakı;
Dost bezminde sohbette
Neşe-i muhabbette
Her manevi lezzete
Bir vasıtadır rakı.
Nükte, cinas anlayan
Ahengi-i bezm'e uyan,
İçip zırvalamayan,
İşte o'nadır rakı.
Eskiden rakı kadehlerde sek olarak içilir ve üzerine bir yudum su alınırdı. Günümüzde ise rakıyı rakı bardağı dediğimiz aslında limonata bardağı olan bardakta sek olarak değil de su ile karıştırarak içiyoruz. Rakı içmenin en büyük püf noktası soğutulmuş rakı, bardak ve soğuk sudan geçer. Aksi takdirde rakı içiminden hiçbir zevk alınmaz.
devamı var..
xenix -- 10.09.2008 - 10:37
Zor olan sizsiniz canu hanım...
xenix: Yanınızdaki beyi dinleseniz bi problem kalmayacak.
statik -- 11.09.2008 - 05:54
Adabı, erkanı var,
Zamanı mekanı var,
Kimin ki iz'anı var,
O na şifadır rakı.
Gönül dargınlarına,
Vefa kırgınlarına,
Hayat yorgunlarına,
Haza devadır rakı.
Rakı sofrası, yemek sofrası değildir. Sohbet sofrasıdır. Yemekle olsa olsa şarap içilir.
Muhabbeti güzel olanlar, dinlemesini bilen, sizin de onları dinlerken zevk alabileceğiniz hoşgörü sahibi, keyif kaçırmayacak kişiler veya aile ortamında içilir.
Çünkü rakı masaları sohbetlerin yapıldığı, hikayelerin anlatıldığı, hem dinleyici hem konuşmacı olduğumuz bir ortamdır. Bu sanki bir grup terapisine benzer. Ayrıca rakı masasında herkes birbirine saygılı olmak zorundadır.
Rakı hazırlanırken dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta da bardağa önce rakı, sonra su, son olarak da buz konulmasıdır. Rakıyı sulandırmadan üzerine buz konulursa rakının aroması kristalleşir ve rakının tadı bozulur. Rakı meze ile birlikte yudum yudum ve yavaş içilir.
Rakı sofrasında "demlenmek ve sarhoş" olmayı birbirinden ayırtedebilmek gerekir. Bu yüzden rakı içmek özen gerektiren bir iş olduğundan sadece içmesini bilenle içilir.
Rakı içen herkes kendi ayarını kesinlikle bilir. Sınırları zorlamaya başladığımızda bu işe dur demeyi bilmeliyiz.
Rakıyı bilinçli olarak tadını seviyorsak içmeliyiz. Rakı hiçbir zaman sarhoş olmak için içilecek bir içki değildir.
Çünkü bunun sonuçları çok kötü olabilir.
Eğer rakı masasında biz ve karşımızdakiler dengeli demlenebiliyorsak ne mutlu bize.
Daha meze kısmı var ancak bu kadar şimdilik yeterli..
canu -- 11.09.2008 - 13:14
Bir sorunumu yani benim için mühim bir sorunumu(!)anlayan dostlarla paylaşayım dedim şu başıma gelenlere bakar mısınız?
Sevgili xenix, her fırsatta 'sen de ne bilirsin' tavrını hiç esirgememiş.Zaten kendisinin engin bilgi ve donanımından kaynaklanan uslubunu anlamakta zorlanıyorum,aman ne yapsam etsemde sn. xenix'i anlasam derken kafama odun yemiş gibi oldum:)).Ne diyeyim,canı sağ olsun.
Ve sen sevgili statik,rakıyı içmesini bilen içsin falan iyi bir de azarlasaydın bari:)).Anladım ben senin ne demek istediğini haklısın aslında. Bende rakı sofrasını değil rakıyı sevmiyorum zaten .Kaldıki böyle ortamlarda dostlarımın daveti üzerine bulunurum.Ve övünmek gibi olmasın(farkettim yahu sana pek bi övünüyorum:))benim konuşmacı,dostlarımın dinleyici olduğu benim için çok özel bir toplantıydı.Gene de eğlenceli paylaşımlarınız için sağolun...
statik -- 11.09.2008 - 14:21
Şunu da ilave etmeme müsade et sevgili canu; "Bende rakı sofrasını değil rakıyı sevmiyorum zaten" demişsin ya..
Yazdığım gibi içmeye çalışırsan, hem çok sever, hemde rakı sofralarının aranılan kişisi olacağından eminim.. nedense;))
xenix -- 09.10.2008 - 20:42
"İmkansız şeylere inanmak mümkün değildir (dedi Alice)
Bana kalırsa sen bu konuda fazla alıştırma yapmamışın (dedi kraliçe) Benim bazı bazı, kahvaltıdan önce, altı tane imkansız şeye birden inandığım olmuştur.
L.Carroll
xenix
canu -- 10.10.2008 - 18:01
:))) Sevgili xenix masaldan alıntı yapmış. Zaten bunu hep yapıyor, başkada pek bir şey yapmıyor:) .
Aaa, şöyle diyeyim "Ali topu tut" fişini çıkaralım veee yeni fiş asalım:
"Oya bayrak as"
Nasıl, daha iyi oldu di mi?
xenix -- 10.10.2008 - 21:11
Hayranıyımdır. O adam çağının çok ötesinde bir yazardı. Alice Harikalar Diyarında ise günümüzde bile bir çok esere esin kaynağı olmaya devam ediyor. Okumadıysanız tavsiye ederim.
xenix
canu -- 10.10.2008 - 21:25
Çocukken okumuştum.Kitap tabiki yok oldu gitti. Okunmayı bekleyen öyle çok kitap aldım ve hiç adetim olmadığı halde bu aralar yarım bırakıp bir kenara attım ki .. sıra gelir mi bilemem. Ama konu sizin neye işaret ettiğiniz sevgili xenix;)
xenix -- 11.10.2008 - 11:53
Hatırladığınız tek şey Alice in tavşan deliğinden düşmesidir belkide.
Konu şuraya işaret ediyordu. Hani gün içinde kafama takılanlar vardı ya, gün içinde bazı imkansız şeylere inandığımda oluyor. Bu konuda yeterince alıştırma yapmalısınız.
xenix
lilith -- 27.10.2008 - 10:59
şu benim buzdolabının kapağını şereflendiren sözü burada yazmışsın xenix :)
başka bi şey ararken gördüm..
küçük prens de var mı?
ben ekleyeceğim bi kaç şey ama varsa sitede, kirlilik yaratamayalım boş yere..
xenix -- 27.10.2008 - 17:19
Boşver kirliliği :)
xenix
apple -- 27.10.2008 - 18:59
"Take care of the sense, and the sounds will take care of themselves."
- Lewis Carroll, Alice in Wonderland, Ch. 9
Hayranıyımdır. O adam çağının çok ötesinde bir yazardı. Alice Harikalar Diyarında ise günümüzde bile bir çok esere esin kaynağı olmaya devam ediyor. Okumadıysanız tavsiye ederim.
xenix'e gercekten katiliyorum
canu bir kere daha oku, inan bana cok farkli bir gozle bakicaksin hikayeye.
cok ilginc sozler var icinde. oldukca basit ama haklarinda kitaplar dolusu yorumlar yazilabilecek seyler.
xenix -- 29.06.2011 - 22:05
Birincisi bindiğim otobüste elinde "soyut sanat" dersi çalışan birinin elindeki metinleri görünce, sanatın soyut olmayan bir yanı mı var diye düşündüm. Sanat zaten soyut değil midir? Ayrıca böyle bir dersi neden koymuşlar? Bunu sanatçı üyelerimize yönlendirmiş olayım.
Bir de aklıma takılan bir konu oturup beş dakika bile muhabbetine katlanamadığım birinin (zeki insanlarla sohbet etmeyi severim) nasıl olup da müteahhitlik yaptığı.
xenix: Takiplerim
xenix -- 21.07.2012 - 21:19
Bugünlerde yine kafama takılan bir durum var.
Minibüste veya otobüste şoförün yanına oturan kişi birden neden kendini muavin gibi hisseder veya şoföre yalakalık yapma ihtiyacına girer?
Bir nevi biat mı?
gamaro -- 21.07.2012 - 22:04
Ben de uzunca bir süredir, zeytinlerin neden çocukluğumdaki kadar sıklıkla zıplamadığını düşünüyorum tabağın dışına..
Hatta öyle ki.. en son hangi zeytini çatallamak istediğimde buna benzer bi hadise yaşandı.. hatırlamıyorum bile.
Olasılıklar:
Çatallar gelişti, daha zor şartlarda saplanabiliyorlar.
Gıda mühendisliği gelişti, zeytinin derisi değişti.
İsrail zeytin geniyle oynadı, tepkisiz zeytin yetiştirdi.
Yağlar değişti..
Aslında kısa devre'lik konu:)
gamaro -- 22.07.2012 - 21:46
Bir diğeri de şu:)
Yani şimdi , bahsedilen hadise bakınca diyorum ki kendi kendime;
Şu kıyamet günü ne zamansa.. Yaklaştığında, hala çöl devri şartlarında yaşıyor olacak insanlar.. şeklinde bir tasarım var sanki.
:)
Müslüman yahudi arıyor.. ağaç konuşuyor.
Uydu görüntüsü filan?
Yok.
Kızılötesi kamera, gece görüşü.. tırt.
E naapsın müslümanlar, dağa taşa çalıların arasına filan bakıyolar anca..
Dedim ya; Harika bi gelecek tasarımı valla.
Akıllı ya:)
gamaro -- 23.07.2012 - 18:13
Bu arada, Müzik de ayrı bi harika ha.. sanki bi armoni mucizesi.. o denli yani:)
denge -- 26.07.2012 - 11:49
dün bir haber kanalında "7000 kişinin paravan şirketler aracılığıyla sahtecilik yaparak SSK dan emekli oldukları" haberi vardı.
kafama takıldı
şimdi bu insanlar islam inancında istisnasız herkesin çok iyi bildiği "Allah ın karşısına kul hakkı ile çıkmamak" ilkesini nerelerine koyuyorlar acaba.
müthiş bir azabın olduğu cehenneme inançları, bu sahtekarlığı yaparken hangi cehennemde acaba.
ama pardon; belkide bu 7000 kişinin hepside ateisttir değilmi. çok özür dilerim.
rumana -- 15.12.2012 - 00:18
4.sorunun cevabı bulunabildimi? ben de o konuda merak içindeyim.
xenix -- 15.12.2012 - 21:29
Evet evet bulundu. :) O duvarlar gerekiyormuş, güvenlik açısından. Ama zaten o duvarların arkasını görebilmenin yöntemlerini öğrendim o günden bu güne.
rumana -- 15.12.2012 - 21:42
o yöntemleri paylaşırsanız çok sevinirim.ben arada bir hissetmek dışında göremiyorum duvarın arkasnda ne var ne yok.az buçuk görene kadar asır geçiyor sonra vay efendim olmadı buuu ağlamalar zırlamalar.tırmandığıma değse bari diyorum çoğu zaman.öyle kolayca farkedip ona göre davranmak çok iyi olurdu.merak içindeyimmm.hatta bence yorumu gören herkes merak içinde.
xenix -- 15.12.2012 - 21:52
Yani anlatılacak bir şey yok. Kendi tecrübelerinle, deneyimlerinle öğrenebilirsin ancak.
Nibelunga -- 15.12.2012 - 23:29
xenix'in 4. sorusu bana kişisel gibi geldi. Sanki bir gönderme varmış o sıralar.. Her neyse, ne.. samimiyet bir tercihtir, samimi görünüp olmamaksa stratejidir. Kişilerin kendilerine duvar örmeleri gereklidir, mesafeyi zamanla kısaltmaktan hep kazançlı çıktım.
Nibelunga -- 30.08.2013 - 22:44
Rastlantılar kafama takılıyor. Birine rastlamak mesela. Bir şeye, isme, söze takılı kalmak. Rastgele birden o şeyin, ismin, sözün akla gelmesi. Rastlantı ve rastgelelik.
Xenix'e selam olsun bu arada :)
-- 03.09.2013 - 05:27
NEDEN İKİ HARF ŞEKLİ VAR?
Kanımca bunun nedeni çok eskilere dayanır. Yazının kökeni sanıldığı gibi Finike yazısı değil, Orhon harfleridir. Orhon harfleri iki gruba ayrılır. İnce seslilerle okunanlar ve kalın seslilerle okunanlar. Örnek olarak BA, BI, BO, BU ve AB, IB, OB, UB olarak okunan heceler için bir şekil, ve Bİ, BE, BÖ, BÜ ile İB, EB, ÖB, ÜB heceleri için farklı bir şekil. Böylece oluşan hece alfabesinde iki grup işaret bulunur.
Kanıtlanması zor olsa da, sanırım Asya'dan Mezopotamya ve doğu Akdeniz bölgelerine oluşan göçler bölgedeki tüm abeceleri etkilemiştir. Böylece bir grup şekilden küçük harfler, diğer grup şekilden büyük harfler türemiştir. Bu konuda daha derin araştırmalar yapılması gerekir, görüşündeyim.
rumana -- 12.02.2015 - 00:13
*kütle düştükçe hızlanabilme potansiyeli artar mı ya da hız artar mı, (hızlandıkça kütle artıyodu, ötekine tersinemedim haha)
**hacim düşüp kütle arttıkça çekim kuvveti artarmı?
***ışık hızının boşlukta sabit olmasının sebebi kütlesizliğimi?
****karadelik çok büyük kütleli ve hacimsiz, ışıksa kütlesiz ve çok hızlı yine de kara delikten kaçamıyor. çünkü hızı, karadeliğin çekim gücüne karşı koyamıyor. kara deliğin çekim gücüne karşı koyabilecek 1 hız ışık hızından ne kadar fazladır? ve atomaltı parçacıkların hızında gizlimidir?
daha çok impuls,..... daha çok nöron......
xenix -- 12.02.2015 - 03:08
"*kütle düştükçe hızlanabilme potansiyeli artar mı ya da hız artar mı, (hızlandıkça kütle artıyodu, ötekine tersinemedim haha)"
"**hacim düşüp kütle arttıkça çekim kuvveti artarmı?"
"***ışık hızının boşlukta sabit olmasının sebebi kütlesizliğimi?"
"****karadelik çok büyük kütleli ve hacimsiz",
"ışıksa kütlesiz ve çok hızlı yine de kara delikten kaçamıyor".
"çünkü hızı, karadeliğin çekim gücüne karşı koyamıyor. kara deliğin çekim gücüne karşı koyabilecek 1 hız ışık hızından ne kadar fazladır? ve atomaltı parçacıkların hızında gizlimidir?"
aron -- 12.02.2015 - 03:43
"Yukarıda anlattığım gibi. Bunun hız ile bir ilgisi yok. Işık hızında giden bir şey için zaman yoktur zaten. (Tabi onun için vardır da ışık hızında gitmeyen göreliliğinden baktığında yoktur)"
xenix -- 12.02.2015 - 03:57
Einstein'in özel görelilik teorisini bilirsiniz. v ışık hızına ulaştığında (veya ışık hızında giden bir parçacık olduğunda) v2/c2 =1 olur. O yüzden bize göre ışık hızında giden bir parçacığın zamanı yoktur.
aron -- 12.02.2015 - 04:07
"Einstein'in özel görelilik teorisini bilirsiniz. v ışık hızına ulaştığında (veya ışık hızında giden bir parçacık olduğunda) v2/c2 =1 olur. O yüzden bize göre ışık hızında giden bir parçacığın zamanı yoktur."
xenix -- 12.02.2015 - 10:45
Bize göre parçacığın zamanı yoktur.
Işık hızına yakın bir hızda gidip gelse aynı bulmaz. Bize göre onun zamanı daha yavaş akmıştır. O genç kalır dünyadaki insanlar daha da yaşlanmıştır. Aradaki farkı yukarıdaki formülden hesaplayabilirsin.
rumana -- 12.02.2015 - 12:47
kütlenin düşmesi derken yerçekiminden değil, nesnenin kütle kaybetmesinden bahsetmiştim.
hızla veya kütleyle ilgisi yoksa spagettileşme denen şeyden neden bahsediliyor? yada kara delikten sıyrılabilecek 1 hızdan neden bahsediliyor? (aslında bu sorumdan emin değilim) solucandeliğinin ortasında takılı kalmamak için ışık hızını aşan 1 hız gerekiyormuş. aslında kara delik yazıp dururken solucan deliklerini de düşünüyorum, o sebeple yanlış olabilecek şeyler yazdığımı farkettim. karadeliğin ortasındaki sonsuz kütleçekimi olayıyla solucandeliğinin ortasındaki spagettileşme sonrası solucandeliğinden çıkabilme hızı diye bahsedilen 2 durumun teoride olmasa da pratikte 1 ilgisinin olabileceğini sanıyorum galiba. bunların ilgisiz 2 şey olmasını kavrayamıyorum. yani solucandeliği teorisinde ayrık olabilir de.... olması gereken teoriyle ilgili düşününce.... anlatabiliyor muyum ya? çok anlatamıyorum gibi
*solucandeliği dediğimiz şeyin içindeyken ya da ortasındayken artık karadelikle 1 ilgimiz yok mudur? (teoride tabi)
*"zaman - hız - kütleçekim bağlantısı(?)" ayrıca kafama takılıyor
aron -- 12.02.2015 - 13:46
"Einstein'in özel görelilik teorisini bilirsiniz. v ışık hızına ulaştığında (veya ışık hızında giden bir parçacık olduğunda) v2/c2 =1 olur. O yüzden bize göre ışık hızında giden bir parçacığın zamanı yoktur."
"Bize göre parçacığın zamanı yoktur.
Işık hızına yakın bir hızda gidip gelse aynı bulmaz. Bize göre onun zamanı daha yavaş akmıştır. O genç kalır dünyadaki insanlar daha da yaşlanmıştır. Aradaki farkı yukarıdaki formülden hesaplayabilirsin."
"Kütlenin düşmesinden kasıt yerçekimi sanırım. O da iki kütle arasındaki çekimden kaynaklanır. Ve evet ivmeli harekettir. Sürtünmesiz ortamda devamlı hızlanır.
"
"Aradaki farkı yukarıdaki formülden hesaplayabilirsin."
xenix -- 12.02.2015 - 14:37
"Bu durumda "ZAMAN" vardır, "size göre zamanı daha yavaş akmıştır" ama "ZAMAN" vardır.."
"Sürtünmesiz ortamda; ivmeli hareket dersiniz? (size göre) bu iki kütle arası, "kütle" ışık hızına erişebilirmi, yer çekimi münasebetiyle."
"İki kütle arası hareket etmeyen kütle varmıdır,yani; herhangi bir oluşumdan ayrılmiş fakat iki kütle arası olmayan bir kütle'de "ZAMAN" varmıdır.."
"Sen yaz xenix,daha açıklayıcı olur."
xenix -- 12.02.2015 - 14:55
rumana, solucan deliği ile karadelikler farklı şeyler.
Kütle çekimi de Genel Göreliğe giriyor.
Kütlesi büyük olan cisme yakın olanın zamanı daha yavaş akar. (Uzak olana göre)
aron -- 12.02.2015 - 14:56
Her hangi bir kütle oluşumundan ayrılmış ( yine,kütle) başka bir oluşumun (kütle) etkisinde (yer çekiminde) olmazsa orada "ZAMAN" varmıdır..
evren; (uzay) zaman olmaz ise nasıl açıklanır..
Işık hızını geçen bir deney yapılmışmıdır..
Evren; (uzay) bükülmesi,ne ile ölçülür..
plank zamanı nedir.
Bunları sormamdaki kasıt; sizin;
""Einstein'in özel görelilik teorisini bilirsiniz. v ışık hızına ulaştığında (veya ışık hızında giden bir parçacık olduğunda) v2/c2 =1 olur. O yüzden bize göre ışık hızında giden bir parçacığın zamanı yoktur.""
xenix -- 12.02.2015 - 15:14
"Her hangi bir kütle oluşumundan ayrılmış ( yine,kütle) başka bir oluşumun (kütle) etkisinde (yer çekiminde) olmazsa orada "ZAMAN" varmıdır.."
"evren; (uzay) zaman olmaz ise nasıl açıklanır.."
"Evren; (uzay) bükülmesi,ne ile ölçülür.."
"plank zamanı nedir."
aron -- 12.02.2015 - 15:17
Biraz daha düşün xenix,öbür yazdığın cevaplar eşliğinde..
Şimdi biraz işim var..
Müsade.
xenix -- 12.02.2015 - 15:19
Sen anlayamadığın veya itiraz ettiğin noktaları yazarsan daha hızlı ilerleriz. Nereye takıldın merak ediyorum.
Müsade senin.
aron -- 12.02.2015 - 19:35
"Vardır. Da konuyla ilgisini anlayamadım. Zaman yerçekimi olunca oluyor, olmayınca olmuyor diye bir düşünceye nasıl sahip oldunuz?"
"Neden böyle bir açıklanma olsunki. Zaman da tıpkı madde gibidir bu teorilerde. Uzay-zaman birliktedir. Birbirinden ayrı değil."
"Evren başka birşey uzay başka bir şeydir. Genellikle ışığın frekansları ile ölçülür. Yine atom saatleri ile de zaman farklılıkları ölçülebiliyor."
xenix -- 12.02.2015 - 20:04
Sevgili aron, sorularına cevap vermeden önce şunu bilmek istiyorum.
Bu bir tartışma mı? Yoksa bu şekilde sen soracaksın ben cevaplayacak mıyım?
Hani arada benim sorularımı cevaplamayı düşünüyor musun diye merak ediyorum.
aron -- 12.02.2015 - 21:47
Sayın xenix,
Ben hem fikrimi belirtiyorum,
"Plank zamanı; zamanın bilinen en kısa dilimi ( ölçülen ,doğru ise) buradaki hız ışık hızımıdır,eğer ışık hızı ise, neden zaman meydana gelmiş,yahut,"EVREN VE UZAY" ortaya çıkmış.."
"Evren başka birşey uzay başka bir şeydir.xenix"
aron -- 12.02.2015 - 22:19
Düşünce hızı varmıdır, düşünce hızı,ışık hızından,hızlımıdır,"US,AKIL,BİLİNÇ,İRADE", soyut kavramlar olmakla beraber,yönetmeyi,bilim,ilim yapmayı,tad almayı,savaşmayı,sevişmeyi de organize eder,dolayısı ile,bunları,yaşamanın içinde "ZAMAN" vardır, bu durum rüyalarda da meydana gelir,bilirizki,rüya bilinçaltı olduğu,olabileceği gibi,bazen de gerçekleşebilir,Evren,uzay, çıplak gözle gördüğümüzün aksine,göremediklerimizide barındırır,karadelik,ölmüş olan bir yıldızın ışığı,ama kendisinin olmayışı gibi,vede tabiki,takyon ve takyonlar..
Sıra xenix te.
xenix -- 12.02.2015 - 22:30
"Plank zamanı; zamanın bilinen en kısa dilimi ( ölçülen ,doğru ise) "
"buradaki hız ışık hızımıdır,"
"eğer ışık hızı ise, neden zaman meydana gelmiş,yahut,"EVREN VE UZAY" ortaya çıkmış..""
"Evren ve uzay'ın farkı ne..diye soruyorum.."
"Işık hızına ulaşıldığında, "madde" ortadan kalkıyormu.."
sanalmanik -- 12.02.2015 - 23:05
aa ilk kez gördüm;
"* Kafama ilk takılan şey, Ramazan ayında neden suç oranının düştüğü. Bunun sebepleri hakkında birileriyle konuşmaya gerçekten ihtiyacım var."
"* Üçüncü kafama takılan ise rüyalardaki bi simgeyle ilgili. Genellikle rüyalarda araba kullananlar arabanın kontrolünü kaybederler. Bugün bilgisev ve gumanji ile konuşurken bu konu açıldı ve onların yorumu araba nın karşı cinsi simgelediğini ve onu kontrol etmek isteyip ama edememizden kaynaklandığını ileri sürdüler."
aron -- 12.02.2015 - 23:10
""Plank zamanı; zamanın bilinen en kısa dilimi ( ölçülen ,doğru ise) "
Doğru teorik olarak en küçük süredir fakat pratikte ölçülmemiştir."
""buradaki hız ışık hızımıdır,"
Hayır değildir. Biri zaman birimi biri hız (yol/zaman) birimi zaten. Farklı şeyler."
""eğer ışık hızı ise, neden zaman meydana gelmiş,yahut,"EVREN VE UZAY" ortaya çıkmış..""
Bu cümlede bir fikir mi var?"
""Evren ve uzay'ın farkı ne..diye soruyorum.."
Evren bütün cisimleri, zamanı, uzayı, enerjiyi barındıran şeydir. Uzay ise cisimler arasındaki boşluk, dokudur.
Yani daha iyi anlaman için şöyle örnek vereyim. Evren ceketse, uzay kumaşıdır. (Bir cekette düğmeler, cepler, yaka, kollar vs bulunur)"
""Işık hızına ulaşıldığında, "madde" ortadan kalkıyormu.."
Hayır kalkmaz."
""Einstein'in özel görelilik teorisini bilirsiniz. v ışık hızına ulaştığında (veya ışık hızında giden bir parçacık olduğunda) v2/c2 =1 olur. O yüzden bize göre ışık hızında giden bir parçacığın zamanı yoktur.""olay bu sayın xenix.
xenix -- 12.02.2015 - 23:38
"Pratikte ölçülemeyen bir şey? soyut ifade ile anlatılıyormuş demekki.."
"Farklı olan (yol/zaman), ölçülemediği yerden (plank) Evren ve uzay meydana gelmiş,"
"fikir şu;eğer ölçülemeyen bir zaman diliminden ışık hızından daha hızlı bir şeyden (plank)"
"siz xenix'e göre ışık hızında zaman olmaz teorisini ne yapacağız,"
aron -- 13.02.2015 - 00:14
""Pratikte ölçülemeyen bir şey? soyut ifade ile anlatılıyormuş demekki.."
Elbette. Matematiğin tamamı soyuttur zaten. Anlatılamayacağını neden düşündünüz ki?"
"Doğru teorik olarak en küçük süredir fakat pratikte ölçülmemiştir."
""Farklı olan (yol/zaman), ölçülemediği yerden (plank) Evren ve uzay meydana gelmiş,"
Öyle mi?? (Bu sizin teoriniz mi?)"
""fikir şu;eğer ölçülemiyen bir zaman diliminden ışık hızından daha hızlı bir şeyden (plank)"
Yukarıda da belirttim. Plank hız değildir."
"Işık hızında giden parçacığa göre değil dışarıdaki gözlemciye göre olmaz dedim. Bu kısmı yanlış anlamışsınız sanırım. Bakın oralarda hep "bize göre" ibaresi var. Hani konumuz görelilik olduğundan... Ayrıca bu teori benim değil Einsteinin özel görelilik teorisi nacizane. İtirazlarınızı bana değil bu yüzden daha üst kurullara yapmalısınız."
xenix -- 13.02.2015 - 00:37
"Kastettiğim,(plank'ın hız olduğu değil) ölçülemeyen en küçük birimden Evrenin varolması."
"Kütle Artışı: Durgun gözlemciye göre ışık hızına yakın hızla hareket eden cismin kütlesi artar. Işık hızına ulaştığında ise kütlesi sonsuz olur. Fakat gözlemci cismin üzerinde olsaydı kütlenin değişmediğini görecekti"
aron -- 13.02.2015 - 01:13
"Büyük Patlama'dan sonra 10–43 ile 10–36 saniye arası"
""Kastettiğim,(plank'ın hız olduğu değil) ölçülemeyen en küçük birimden Evrenin varolması."
Evrenin plank uzunluğundan meydana geldiğine dair bir teori var mı? Yoksa bu sizin hani; "Büyük Patlama ya da Big Bang, evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıl önce aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan meydana geldiğini savunan evrenin evrimi kuramı ve geniş şekilde kabul gören kozmolojik model." Aşırı yoğun ve sıcak bir noktanın olsa olsa planktır diye sandığınız bir şey mi?"
xenix -- 13.02.2015 - 01:33
Bir sürü plank sabiti var. Uzunluk başka bir şey, kütle başka, zamanı başka. Evren oluştuktan sonraki şu zaman dilimi başka bir şey, evren şu büyüklükteydi demek başka bir şey. Biraz kavramlar karışıyor sanırım.
(Düşünce hızı konumuzla ilgili değildi öncesinde de benim sorularım vardı onları es geçtiğin için es geçtim. Ama o yorumunu senin adınla bir başlık açacağım. O başlığın altında da o konuyu tartışırız)
Görelilik konusunda bir sıkıntı kalmadı değil mi?
Hatta konu oraya gelmedi. Çabuk ikna oldun. Konuya en güzel örnek müonlardır. Bir müonun ömrü yaklaşık bir saniyenin milyonda ikisi kadardır. Ama ışık hızına yakın bir hızda hareket ettiklerinden bize göre onların zamanı işlemiyor ve çok daha uzun ömürlüymüş gibi gözlemliyoruz.
aron -- 13.02.2015 - 02:33
Özel birisin xenix,
Zeytinyağı misali,daha yeni başladık ,sen olayı kendi adına çözüp,birde akıl vermeye başladın..
"Bir sürü plank sabiti var. Uzunluk başka bir şey, kütle başka, zamanı başka. Evren oluştuktan sonraki şu zaman dilimi başka bir şey, evren şu büyüklükteydi demek başka bir şey. Biraz kavramlar karışıyor sanırım."
"Evrenin plank uzunluğundan meydana geldiğine dair bir teori var mı? Yoksa bu sizin hani; "Büyük Patlama ya da Big Bang, evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıl önce aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan meydana geldiğini savunan evrenin evrimi kuramı ve geniş şekilde kabul gören kozmolojik model." Aşırı yoğun ve sıcak bir noktanın olsa olsa planktır diye sandığınız bir şey mi?"
xenix -- 13.02.2015 - 12:39
Öfkelenme aroncuğum sakin ol.
Konumuz zamanın göreliliği olduğu için onu halletmeden tam oturtmadan başka konulara geçmek istemiyorum (yoksa sorularına cevap verdikçe yeni soru türetmeye devam edeceksin). Diğer konuları da konuşuruz merak etme. Vaktimiz bol. Ben buradayım.
Özel görelilikle ilgili itiraz ettiğin bir nokta kaldı mı kalmadı mı?
"Durgun gözlemciye göre ışık hızına yakın hızla hareket eden cismin zamanı yavaşlar. Işık hızına ulaştığında ise zamanı 0 olur. Fakat gözlemci cismin üzerinde olsaydı zamanın değişmediğini görecekti"
Bu cümleyi kabul ediyor musun?
aron -- 13.02.2015 - 21:14
"Öfkelenme aroncuğum sakin ol."
"Konumuz zamanın göreliliği olduğu için onu halletmeden tam oturtmadan başka konulara Vaktimiz bol. Ben buradayım.geçmek istemiyorum (yoksa sorularına cevap verdikçe yeni soru türetmeye devam edeceksin). Diğer konuları da konuşuruz merak etme. "
""Özel görelilikle ilgili itiraz ettiğin bir nokta kaldı mı kalmadı mı?
"Durgun gözlemciye göre ışık hızına yakın hızla hareket eden cismin zamanı yavaşlar. Işık hızına ulaştığında ise zamanı 0 olur. Fakat gözlemci cismin üzerinde olsaydı zamanın değişmediğini görecekti"
Bu cümleyi kabul ediyor musun?
xenix -- 13.02.2015 - 21:50
"Klasik bir taktik, neden öfkeleneyim xenix, veya öfkelendiğimi nereden çıkardın.."
"Özel birisin xenix,
Zeytinyağı misali,daha yeni başladık ,sen olayı kendi adına çözüp,birde akıl vermeye başladın.."
"Sayın xenix, hangi konuya geçmişim, “ZAMANIN GÖRELELİĞİNDEN” yazarsan anlarız"
"Her hangi bir kütle oluşumundan ayrılmış ( yine,kütle) başka bir oluşumun (kütle) etkisinde (yer çekiminde) olmazsa orada "ZAMAN" varmıdır..
evren; (uzay) zaman olmaz ise nasıl açıklanır..
Işık hızını geçen bir deney yapılmışmıdır..
Evren; (uzay) bükülmesi,ne ile ölçülür..
plank zamanı nedir.
Evren ve uzay'ın farkı ne..
Işık hızına ulaşıldığında, "madde" ortadan kalkıyormu..
Plank zamanı; zamanın bilinen en kısa dilimi ( ölçülen ,doğru ise) buradaki hız ışık hızımıdır,eğer ışık hızı ise, neden zaman meydana gelmiş,yahut,"EVREN VE UZAY" ortaya çıkmış..
şu an evrende ışık hızı ile hareket eden herhangi bir kütle'de zaman olmaz ise (siz xenix'e göre) ve yahut görele,görece ise Evrende "ZAMAN" olmayabilir,eğer Evrende ışık hızına çıkılamazsa,zaman olabilir,şimdi yine geldik PENROSE'YE" ve big bang'a,neyse,xenix bizi aydınlatırsa memnun olurum."
"Şimdi sayın xenix , tam ışık hızında, Zaman 0 olduğunda,yani “ZAMAN YOK OLDUĞUNDA”, zaman algılamasından kaynaklanan nedensellik kavramı da yok olur. İşte ışık hızının tamamen aşılması ile girilen bu boyut; zaman, mekan ve nedensellik kavramlarının yok/hiç olduğu,bir durumdur,yine şimdi; gözlemci cismin üzerinde ve zamanın değişmediğini görüyor, siz xenix bu durumu nasıl görür ve izah edersiniz, ve ışık hızı ölümsüzlük verirmi.
Şimdi de konuyu saptırıyorsun,cevap vermiyorsun, soru soruyorsun,yazacakmısın.
Bu yazdıklarımı kabul ediyormusun,tane,tane cevap isterim."
aron -- 14.02.2015 - 19:25
""Klasik bir taktik, neden öfkeleneyim xenix, veya öfkelendiğimi nereden çıkardın.."
Şuradan çıkarmıştım.
"
""Özel birisin xenix,
Zeytinyağı misali,daha yeni başladık ,sen olayı kendi adına çözüp,birde akıl vermeye başladın.."
Bayağı rahatsız olmuşsun gibi geldi. Laf olsun diye mi yazmıştın bu cümleyi?
"
"Görelilik konusunda bir sıkıntı kalmadı değil mi?
Hatta konu oraya gelmedi. Çabuk ikna oldun."
"Bir kere şunu belirlemek lazım. Görelilik ile bigbangin ya da Penrose'un ya da plank'ın doğrudan bir ilgisi yoktur. Ama senin sorular dönüp dolaşıp bunlara geliyor. Görelilik konusunu çözelim onları da konuşuruz merak etme."
"1. cümleye katılmıyorum. Çünkü gözlemleyen kişi için zaman yok olmaz, gözlemleyenin gözlemlediği nesnede zaman yok olur. (Hani senin yazdığın paragraftaki kütlenin sonsuz olması gibi. Bu dışarıdaki gözlemci için geçerlidir, dolayısı ile herhangi bir algılama ya da nedensellik yok olmuyor. )"
"2. cümlen zaten kendine kendine birinciyi doğru kabul ettiğin için üretilmiş dolayısı ile ona da katılmıyorum."
xenix -- 14.02.2015 - 19:44
"xenix sen dışarıdamısın,içeridemi,yani,gözlemleyen,gözlemlenen,hangisi bir karar ver"
"Durgun gözlemciye göre ışık hızına yakın hızla hareket eden cismin kütlesi artar. Işık hızına ulaştığında ise kütlesi sonsuz olur. Fakat gözlemci cismin üzerinde olsaydı kütlenin değişmediğini görecekti.
ALINTI.
İtiraz değil,doğrulanmış hipotez."
rumana -- 25.04.2015 - 19:09
3000 yılında dünya nasıl 1 yer olucak....saatlerdir kafamda dönüp dolaşıyor)) ışınlanma, susuzluk, kuraklık, hayat tarzı, evrende yolculuk, ışık hızı, zamanda yolculuk(?) 200 yılda nelerin değiştiğini düşününce.....
rumana -- 25.04.2015 - 19:12
bu arada metindeki 1. sorunun cevabı açlık;D