Renk Çarkı

Newton gökkuşağındaki kırmızıdan mora kadar tüm renkleri kullanarak bir renk çarkı oluşturdu. Böylece renklerin birleşme ilişkisini gösterecekti. Ana renkleri -kırmızı, sarı ve mavi- tekerleğe aralıklı olarak yerleştirdi. Bunlar değişik oranlarda karıştırıldığında aralarında kalan diğer renkleri oluşturuyorlardı. Mavi ve turuncu gibi tamamlayıcı renkler birbirinin karşısında yer alıyordu. Bir çok ressam Newton’ın ışık kuramıyla ilgilenmeye başladı. Özellikle de kontrast renkleri ve aydınlanma etkilerini tanımlamada işlerine yarayan renk çarkıyla ilgileniyorlardı. En büyük kontrastı, birbirini tamamlayan renkler yaratıyordu ve gölgeleri boyamada kullanıyolardı.

Newton’ın Hareket Yasaları

Isac Newton tüm zamanların en önemli, en etkili ve en kavgacı biliminsanlarından biridir. Kalkülüsün icad edilmesini sağlamış, kütleçekimi açıklamış ve beyaz ışığın içerdiği renkleri tanımlamıştır. Golf topunun izlediği eğik rota, viraj alan bir otomobilde kapıya doğru savruluşumuz ve futbol topuna vurduğumuzda hissettiğimiz kuvvet onun ortaya koyduğu üç hareket yasasıyla açıklanır.

Birinci yasa: Cisimler, hareketlerinin hızını ya da yönünü değiştirecek bir kuvvet uygulanmadıkça, sabit  bir hızla dümdüze gider ya da oldukları yerde durmaya devam ederler.

İkinci yasa: Her kuvvet, uygulandığı cismin kütlesiyle orantılı bir ivme yaratır. (F=ma)

Üçüncü yasa: Her etki kuvveti, aynı büyüklükte ama ters yönde bir tepki kuvveti yaratır.

Mach İlkesi

Atlıkarıncada dönen bir çocuk uzaktaki yıldızlar tarafından yukarı doğru çekilir. Bu Mach ilkesidir: Oradaki kütle buradaki eylemsizliği etkiler. Kütleçekim etkisiyle, uzaktaki nesneler yakındaki nesnelerin harketini ve dönüşlerini etkiler.

Newton’un uzayı, tıpkı grafik kağıdı gibi ızgara şeklinde bir koordinat sistemi içeriyordu. O da bütün hareketleri bu sabit ızgara sistemine göre ifade ediyordu. Avusturyalı fizikçi ve düşünür Ernst Mach buna katılmıyor, hareketin bir ızgara sistemine göre değil, ancak başka bir nesneye göre ölçülmesinin anlamlı olduğunu ileri sürüyordu. Leibniz’in eski fikirlerinden etkilenen Mach, yalnızca göreli hareketin bir anlamı olduğunu düşünme konusunda Albert Einsten’in öncüsüydü.

Mach ilkesi, belirli bir bölgedeki hareketin başka bir referans noktasına göre hareketin belirlenmesi büyük ölçekteki madde dağılımına dayalı olduğunu belirtir.

Bilim Tarihinden Notlar

Tarih Öncesi

14 milyar yıl önce samanyolu galaksisi (Güneş sisteminin bulunduğu galaksi) oluştu.

Bir süper nova patlamasının kalıntılarından 4.5 milyar yıl önce güneş sistemi oluştu.

3.8 milyar yıl önce basit hücreler oluştu.

2 milyar yıl önce karmaşık hücreler oluştu.

1 milyar yıl önce ilk çok hücreli yaşam gözüktü.

600 milyon yıl önce basit hayvanlar oluştu.

200 milyon yıl önce memeliler oluştu.

200 bin yıl önce modern insan oluştu.

Bulunan en eski insan fosili 130 bin yıl öncesine aittir ve Afrika’da bulunmuştur.

35 bin yıl öncesine ait Lebombo kemiği bulundu ve üzerinde takvim hesabına benzer matematiksel işaretler tespit edildi.

20 bin yıl öncesine ait Ishango kemiği bulundu. Bu kemiĝin üzerinde basit toplama işlemleri ile bazı asal sayılar bulunmaktadır.
Devamını oku “Bilim Tarihinden Notlar”

Doppler Etkisi

1915’te, Albert Einstein genel görelilik teorisini ileri sürdü. Bundan önce yaygın evren görüşü, Sir Isaac Newton tarafından 18. yüzyılda geliştirilen klasik mekanik modelden türetilmişti. Newton’a göre evren birtakım değişmez hareket yasalarına uyarak tıkır tıkır işleyen muazzam büyüklükte bir saat mekanizması gibiydi. Boyutları sonsuzdu, ama özde değişmeyen bir evrendi. Bu evren görüşü tüm diyalektik olmayan, mekanik teorilerin kusurlarından nasibini almıştı. Statikti. 1929’da Edwin Hubble yeni bir güçlü teleskop kullanarak, evrenin daha önce düşünüldüğünden çok daha büyük olduğunu gösterdi. Üstelik, daha önce gözlemlenmemiş bir olguyu da fark etti.
Devamını oku “Doppler Etkisi”