Savaşlar ve Hayvanlar

war-elephantsİnsan tarih boyunca hem savaştı hem de savaştırdı. Büyük İskender’i Hindistan’a atlar taşıdı. Ama onun büyük seferini Hindistan’da durduran ise filler oldu. Şarap içirilmiş, tepeden tırnağa silahlı 200 fil “vadhavadha” komutuyla Büyük İskender’in askerlerini ve atları çiğnedi, hortumuyla yakalayıp ağaçlara vurdu. Filler insanların savaşlarına M.Ö. 3000 yılından beri katıldılar. Kaçı madalya veya terfi aldı, bilinmiyor.

Hayvanlar sadece tarihin çok eski ve karanlık dönemlerinde değil, her zaman savaşa dâhil oldular. Hatta kanaryalar bile… Zehirli gazların, çeşitli kimyasal silahların kullanıldığı Birinci Dünya Savaşı’nda kanaryalar gaz saldırısının tespiti için kullanıldı. Gazlara karşı çok hassas olan kanaryanın bu özelliği çok işe yaradı. Kafesteki kanaryanın tünekten aniden düşmesinin tek anlamı vardı; Herkes gaz maskesi takmalıydı. Ölen kanarya ise kayıtlara dahi girmedi, kısacası zayi kabul edildi.

Birinci Dünya Savaşı’nda Alman ordusu Wehrmacht 120.000 güvercini askeri amaçla kullandı. Almanlar askere aldıkları güvercinleri çoğu zaman posta güvercini olarak kullandılar. Bazısı ise üzerine yapıştırılan kameralarla düşman bölgelerinin görüntülerini elde etmek için kullanıldı. Birkaç ekmek kırıntısı karşılığında başarı birer hizmetti.
Devamını oku “Savaşlar ve Hayvanlar”

Düşünen Hayvanlar

Akıllı hayvanlar bizlere icat etme, plan yapma, değerlendirme -ve hatta aldatma- becerilerimizde yalnız olmadığımızı söylüyor.

Araştırmacılar, zaman içinde gerçekleştirdikleri yaratıcı deneylerle insana özgü zannedilen yetenekleri başka hayvan türlerinde de belgeleyerek, bize kendi becerilerimizin kaynağına ilişkin bir kapı aralıyor.

Hayvanlar da düşünebiliyor mu?

Darwin’den beri biyologlar hayvanların düşünüp düşünmediğine ve duyguları olup olmadığına kafa yormuşlardır. Hayvan (ve tabii ki insan) beyninin, diğer özellikler gibi evrim geçirerek, belirli ortamlarda işlev görmek için gerekli becerileri edindiği görüşünü ortaya atan kişi Darwin’di. Ama herkes bu görüşe katılmadı. 20. yüzyılın ilk yarısında ağır basan teori davranışçılık, yani hayvanların bilinçli karar alma yetisinden yoksun olduğu ve bütün eylemlerinin doğal davranış çerçevesinde açıklanabileceği görüşüydü.

Günümüzde hayvan bilişselliği alanı davranışçılığın ötesine geçerek, birçok yeni araştırma dalını kucaklayan bir yapı kazanmıştır. Yabanıl ortamda birçok değişkenle karşılaşılmasından dolayı, çalışmaların büyük bölümü esaret altındaki hayvanları kapsıyor. İncelenen hayvanlardan bazıları ve bilişsel becerileri konusunda elde edilen bulgular aşağıda sıralanıyor.

Hayvanların şaşırtan zihinsel becerileri

Devamını oku “Düşünen Hayvanlar”