Holografik Yunus Dili


Bilim insanları Yunusların Holografik bir dille konuştuğunu ortaya çıkardı

Yeni araştırmalar yunusların birbirleri ile, insanoğlunun anlayabileceği bir tür holografik dil kullanarak konuştuklarını ifade ediyor.

Araştırma ekibinin başkanı Jack Kassewitz, yunusların birbirleri ile paylaştıkları bir resim dili, bir “sono-piktoryal” dil kullandıklarını ifade ediyor. Bunun doğruluğu kanıtlanırsa, türler arası iletişimin kurulabileceği bir gelecekten söz ediyor.

Kaybolan diller

Şu an dünya üzerinde 2724 dil tehdit altında veya tamamen yok olmuş. Üstelik bu son yüzyıl içinde gerçekleşmiş.

Türkiye’de de 14 dil aynı şekilde tehdit altında veya nesli tükenmiş durumda.

Abazaca – Romani
Hemşince
Lazca
Pontus Yunancası
Batı Ermenicesi

Yok olanlar:
Ubıhça
Mlahso
Kapadokya Yunancası
Suret

Tehlikede olanlar:
Gagavuzca
Judeo Espanyol
Turoyo
Abhazca – Adigece
Zazaki
Hervetin

Bir çoğunun bu dillerin isimlerini dahi ilk defa duyduğunu biliyorum. Kaybolan her kelime, her dil kaybolan bir kültür demektir. Dillerin yaşaması ve yaşatılması dünyanın ortak mirasının aktarılmasına katkıdır.

Evrensel Dilbilgisi

noam-chomskyNoam Chomsky dilbilimine ilgisi, genel olarak dili öğrenme sorunuydu. O dönemde yaygın düşünce çocukların dili yetişkinlerden taklit yolu ile öğrendikleri şeklindeydi. Oysa deneyler çocukların hiç işitmedikleri halde dilbilgisi açısından doğru cümleler kurabildiklerini gösterir.

Chomsky bunu açıklamak için doğuştan gelen bir “evrensel dilbilgisi” olması gerektiği görüşünü ortaya atar. O na göre her çocuk aslında beynine belli bir dilbilgisi kuralları döşenmiş olarak doğar. Chomskye göre, insana özgü bu doğuştan gelen evrensel dilbilgisi bütün insan dillerini yaratmaya yetecek kadar zengindir. Yani, bütün insan dilleri aynı evrensel yapıya dayanır.

Evrensel dilbilgisinin yapım kuralları özyinemelidir. Potansiyel olarak sonsuz uzunluktaki tümceleri açıklamanın tek yolu budur.

Özetle Chomsky: “Beyinde bir mantık programı olarak nitelendirilebilecek bir dil mekanizmasıyla doğduğumuz kanısındadır.”

Dil ve Düşünce

Dil ve düşünce, insanı insan eden insanca özelliklerin başında geliyor. İnsan, dünyaya açılan ilk canlıdır. İnsanın dünyaya açılmasını dili ve düşüncesi sağlamıştır. Yirmi milyon yıl önce yaşadığı sanılan aynı türden geldikleri halde, çağdaş maymunun bilgisizliğine karşı çağdaş insanın üstün bilgisi, insangillerin ağızlarındaki dili gereği gibi kullanabilmelerinden doğmuştur. Çağdaş maymun, aşağı yukarı, yirmi milyon yıl önceki ortak atamızın deneylerini tekrarlamaktadır. Maymun, pek yavaş gelişen bireysel değerleriyle birlikte göçüp gidiyor. İnsanın bireysel değerleriyse, sözcüklerin gücüyle gittikçe toplumsallaşmaktadır. Maymun, çocuğuna hemen hiçbir bilgi veremeden ölür. İnsan, çocuğuna yirmi milyon yıllık bir bilgi bırakır.
Devamını oku “Dil ve Düşünce”

“Bo” lar

boa-sr-chachiHint Okyanusu’ndaki Andaman Adalarında dünyanın en eski kabilelerinden birinin kültürü, son üyesinin ölümüyle tarih oldu.

Merkezi Londra’da bulunan, yerli haklarının savunucusu Survival International adlı örgütten yapılan açıklamada, 2010 yılında 85 yaşındaki Boa Sr’nin öldüğü, bu kişinin “Bo” dilini bilen ve konuşan son kişi olduğu kaydedildi.

“Bo”ların 65 bin yıldır Andaman Adalarında yaşadığı sanılıyor. Britanya’nın 1858’deki sömürgeleştirmesinden önce aralarında “Bo”ların da bulunduğu 10 farklı kabilenin nüfusunun 5 bin olduğu ve çoğunun sömürgeciler tarafından öldürüldüğü ya da sömürgecilerin getirdiği hastalıklar yüzünden öldüğü düşünülüyor.

Aralık 2004’teki büyük deprem ve tsunami felaketinden kurtulan Boa Sr, bugün sadece 52 kişi kalan kabilenin en yaşlısıydı.

Survival International’ın Direktörü Stephen Cory, yazılı açıklamasında, “Boa Sr’nin ölümü ve Bo dilinin kaybolması, bir toplumun hatırası kalmadığı anlamına geliyor” ifadesini kullandı.

Andaman Adaları sakinleri, yaşamlarını sürdürebilmek için büyük ölçüde Hint hükümetinin yardımına muhtaç.